Firmalardan
DeFacto, Amazon’daki ilk Türk moda markası olacak
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İhsan Ateş, önümüzdeki 10 yılın ilk büyük adımını 2016 yılında atacaklarını ve 206 milyon liralık yatırım yapacaklarını söyledi.
DeFacto, yıllık değerlendirme toplantısında gelecek 10 yıllık hedeflerini ve yatırım planlarını açıkladı. Kurulduğu günden itibaren hedeflerinin üstünde büyüme ve karlılık sağlayan DeFacto, önümüzdeki dönemde stratejisini, hem fiziksel mağaza açılımları hem de e-ticaret yatırımları ile dünya çapında gerçek bir moda markası olmak üzerine kurguluyor. 2025 yılına kadar yeni pazarlara açılmayı sürdürerek gelirlerini 7 kat daha artırmayı hedefleyen şirket, 5 kıtada ve 50 ülkede 1200’ün üzerinde mağazaya ulaşmayı, e-ticaret sitesiyle de 100’den fazla ülkede faaliyet göstermeyi planlıyor.
Değerlendirme toplantısında konuşan DeFacto Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İhsan Ateş, 2015 yılının DeFacto açısından hedeflerine ulaştıkları verimli bir yıl olduğunu belirtti. Globalleşme vizyonuyla stratejilerini kadın ve moda alanına odaklanmak olarak belirlediklerini açıklayan Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü: “2016 yılındaki yol haritamızda birinci sırayı kadınların “moda ve sürekli yenilik” beklentisini karşılamak alıyor. Ajandamızın diğer ana konularını da inovasyon, yurt dışında büyüme, dijitalleşme ve verimlilik olarak özetleyebilirim. Bu yıl 206 milyon TL’nin üzerinde yatırım yapmayı, 100 yeni mağaza açmayı ve satış gelirlerimizi yüzde 41 oranında artırarak 2 milyar 300 bin TL’ye yükseltmeyi planlıyoruz. Yurt içi mağaza sayımızı 321’e, yurt dışı mağaza sayımızı 100’e, satışlarımızı da 100 milyon adede çıkarmayı hedefliyoruz. 2016 itibariyle büyüyeceğimiz pazarlar arasında Doğu Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türki Cumhuriyetler olacak. 2016 yılında Katar, Romanya, Suudi Arabistan, Tunus, Makedonya, Lübnan ve Dubai olmak üzere 7 ülkeye girerek yurt dışında büyümeyi planlıyoruz.”
Fiziksel büyümenin yanı sıra müşterilerini daha fazla mutlu etmek için çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Ateş; “Modayı ulaşılabilir hale getirmek DeFacto’nun bu yıl da öncelikli yatırım alanlarından biri olacak. Modayı yakından takip etmek isteyen kadınların beklentisi, dünyada trendler neyse onu bulmak ve uygun fiyatlarla bu ürünlere sahip olmak. Biz de kadınların bu beklentilerini karşılamak üzere Buse Terim’le başladığımız işbirliklerimize moda dünyasından isimlerle devam edeceğiz. 2016 ayrıca, modanın yanı sıra özel koleksiyonlarımızdan inovatif ürünlerimize, hatta mağaza içi uygulamalarımıza kadar her alanda müşteri odaklı uygulamalarımızı geliştirmeye devam edeceğimiz bir yıl olacak. Tüm mağazalarımızın konseptini yenilemek ve minimum 1500 metrekarelik alanlarda müşterilerimize konforlu ve rahat bir alışveriş deneyimi yaşatmak için bu alanda uzman İspanyol bir tasarım ofisiyle çalışmalarımızı başlattık. Bu yılın ortasında yeni konseptimizle ilk mağazamızı açacağız.” diye konuştu.
2015’te 1 milyar 631 milyon TL gelir
2008 yılından bu yana satış gelirlerini yıllık ortalama yüzde 47 oranında artırarak, son 6 yılda 10 kat büyüdüklerinin ve ortalama yüzde 15 EBITDA’ya ulaştıklarının altını çizen İhsan Ateş, moda sektöründe ilk 10 marka arasında en hızlı büyüyen şirket olduklarını belirtti. Ateş; “Son 10 yılda çarpıcı büyüme rakamlarına ulaşan DeFacto, büyüme stratejisini başarılı bir şekilde hayata geçirmesi sayesinde dünyanın en prestijli strateji ve performans yönetimi ödüllerinden “Hall of Fame”i alan Türkiye’nin ilk moda markası oldu. Sadece 2015 yılında gelirlerimizi yüzde 39 artışla 1 milyar 631 milyon TL’ye yükselttik, 130 milyon TL yatırım yaparak mağaza sayımızı Türkiye’de 63 şehirde 283’e, yurt dışında 12 ülkede 50’ye çıkardık, 7 yeni ülkeye giriş yaptık. 2015 yılı içinde mağazalarımıza ve e-ticaret sitemize 287 milyon ziyaret aldık ve yılda 73 milyon, yani saatte 8333 adet ürün sattık.” Dediten sonra şunları söyledi:
“E-ticaret bizim için 2016 yılında stratejik önceliklerimizden ve en önemli yatırım alanlarımızdan biri olacak. Aliexpress.com ve e-bay ile başlayan global platformlardaki satışlarımız, 2016 yılında amazon.com ile devam edecek. Amazon’daki ilk Türk moda markası olacağız. Geçtiğimiz yıl satış kanalları arasındaki entegrasyonu sağlayacak ve müşterilerine her kanalda aynı deneyimi yaşatacak omnichannel sürecimizi tamamladık ve Türkiye’de omnichannel’ı başlatan ilk moda markası olduk.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.