Firmalardan
Metro’nun tedarikçileri İş Ortakları Zirvesi’nde bir araya geldi
Genel Müdür Kubilay Özerkan, Satın Alma Direktörü Thomas Rudelt yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri, gıda ve gıda dışı sektörlerinde faaliyet gösteren tedarikçilerin katılımı ile Gastronometro’da gerçekleşti.
33 mağaza ve 5 dağıtım merkezi ile 1 milyondan fazla profesyonel müşteriye hizmet veren Metro Toptancı Market, İş Ortakları Zirvesi’ni tüm tedarikçileri ve Metro çalışanlarından oluşan 750 konuğun katılımıyla Metro’nun Türkiye’de gastronominin gelişimine katkıda bulunmak amacıyla geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği Gastronometro’da gerçekleştirdi.
Haber spikeri Simge Fıstıkoğlu’nun sunuculuğunu ve moderatörlüğünü gerçekleştirdiği etkinlik Metro Toptancı Market Genel Müdürü Kubilay Özerkan’ın konuşması ile başladı. Özerkan’ın ardından ekonomiyi doğayla buluşturan Para Dedektifi programı ile CNN Türk’ten Cem Seymen ekonomi yorumlarını katılımcılarla paylaştı. Cem Seymen’in ardından tüm Metro Yönetim Kurulu’nun sahneye çıkmasıyla başlayan panelde, yönetim kurulu üyeleri katılımcılardan gelen tüm soruları içtenlikle yanıtladılar.
“Gücümüzü iş yapış şeklimizden alıyoruz”
Metro Toptancı Market Türkiye Genel Müdürü Kubilay Özerkan, yaptığı açılış konuşmasında Metro’nun iş yapış şeklini aktarırken; tedarikçilerin ve müşterilerin farklı beklenti ve ihtiyaçlarına cevap veren, bu ülkeden kazandığını yine bu ülkeye yatırma içgüdüsüyle hayata geçirilen projeleri de detaylarıyla paylaştı. Müşterilere her zaman daha iyi hizmet vermek üzere çalıştıklarını ifade eden Özerkan, Antalya’da yer alan ve geçtiğimiz ay hizmet vermeye başlayan Türkiye’deki ilk Food Service Delivery (Horeca Dağıtım) depomuzla birlikte çevre illere ayağa teslim hizmet götürüyoruz. Bunun yanı sıra 2000-4000 metrekarelik küçük mağaza konseptlerimizle müşterilerimize daha yakın olmaya çalıştıklarını ifade etti. Özerkan: “Bizim işimizde güçlü olmak hem kendimize hem de paydaşlarımıza ilham verebilmektir. Paydaşlarımızın amaçladıkları hedeflere ulaşmasını sağlamak, temas ettiğimiz her noktada mümkün olan en iyi çözümlerle değer yaratmak, kalite yaratabilmek bizi güçlü kılan yanlarımızdır. Sahip olduklarımızı korumak, çeşitliliği sağlayabilmek, damak paletimizi zenginleştirmek, yenilik yaratarak sektöre yön verebilmek için hayata geçirdiğimiz projelerde çevreye ve topluma karşı sorumluluk bilinciyle hareket ederken; aldığımız her kararda gelecek nesillere güven veren projelere imza attık. Sosyal, etik ve kontrollü tarım çalışmaları ile yerel değerlere sahip çıkarak sahip olduğumuzu korumak, damak paletimizi zenginleştirmek, sürdürülebilirliği sağlamak için coğrafi işaretli ürünler projemizi hayata geçirdik. Bugün mağazalarımızda yer alan ürünlerin %97’sini yerel ürünler oluştururken, 60 coğrafi işaretli ürün raflarımızdan müşterilerimize ulaşıyor. Yerel üreticilerimiz desteklemek, ürünlerini hem yurtiçinde bulunan mağazalarımızda yer vermek, hem de yurtdışındaki Metro mağazalarına ihraç etmenin en önemli görevlerimizden biri olduğunu düşünüyoruz. Sürdürülebilir hayvancılık konusunda yok olmaya yüz tutan balık türlerini korumak üzere “Palamutlar Nerede?”, “Kızına Bak, Anasını Al” projelerimizi hayata geçirdik. Hayvan izlenebilirliği ve hayvan refahı projelerimiz ile bir yandan kaybolmaya yüz tutmuş kıvırcık kuzu gibi hayvan ırklarını koruma altına alıyor, diğer yandan hayvanların çiftlikten mağazaya kadar olan sürecini izleyerek ürünlerin gıda güvenliğinden emin oluyoruz.” dedi. Özerkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz aylarda Türkiye’nin sınai ve mülkiyet hakları konusunda tescil belgesi vermeye yetkili tek kurumu olan Türk Patent Enstitüsü’nün bu sene ilk defa verdiği “Coğrafi İşaret Tanıtımına En Fazla Katkı Sağlayan Firma Ödülü”nü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldık. Hayata geçirdiğimiz çalışmalarımız tüm paydaşlarımız tarafından takdir edilmesi, devlet tarafından desteklenmesi bizleri cesaretlendiriyor ve azmimizi arttırıyor. Güçlü olmak amaçlarla tanımlanan, her geçen gün yarattığımız değerler ve hedeflerle anlam kazanan bir kavram ve bizim için bir iş yapış şekli. Tüm paydaşlarımızdan aldığımız bu destekle her geçen gün daha da güçlenerek çalışmalarımıza devam edeceğiz.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.