Firmalardan
Karaca, yeni yatırımı ile gerçek inciyi sofralara taşıyor
Türkiye’de 113, Hollanda, İngiltere, İsviçre ve Azerbaycan başta olmak üzere dünyada 29 mağazasıyla hizmet veren Karaca, gerçek inciden üretilen “Fine Pearl” yemek takımıyla sektöründe bir ilke imza atıyor. 1973 yılından bu yana sofra, mutfak ve ev tekstili sektöründe hizmet veren Karaca, 2016 yılının son çeyreğine yeni yatırımı ile başlangıç yapıyor. Yıllık 12 milyon adet ürün satışı ve 850 milyon TL’nin üzerindeki grup cirosuyla sektör lideri olan marka, gerçek inciden üretilen “Fine Pearl” yemek takımıyla incinin doğallığını tüketicilerle buluşturuyor. Bu yatırımı ile sofra ürünlerinde Premium segmente yepyeni bir ürün sunan Karaca, dünyada ilk defa 50 ton gerçek inci kullanarak hazırladığı bu büyük yatırım ile odağını yeniliğe ve büyümeye çeviriyor. Gerçek inci kullanıldığına dair dünyanın en önemli akreditasyon firması TÜV Rheinland tarafından onaylanan Fine Pearl’ün Ar-Ge süreciyle ilgili Karaca İcra Kurulu Üyesi Sami Hotak, “Karaca ailesi olarak, tasarıma ve markalaşmaya çok büyük önem veriyoruz. Kullanıcılarımıza işlevsel ürünlerin yanı sıra, ilkleri de sunarak fark yaratmayı hedefliyoruz. Fine Pearl yemek takımı da bu hedeften yola çıkılarak hayata geçti. 2012 yılından beri Fine Pearl için AR-GE çalışmaları yürütüyoruz. Yemek takımında inci kullanmak bir hayalken, bunu hayata geçirdiğimiz için çok gururluyuz. Bu meşakkatli süreçte 50’nin üzerinde yurtdışı seyahati gerçekleştirerek, binin üzerinde numune yaptık ve bu zorlu sürecin sonunda Premium bir ürünle karşınızdayız. Bu ürünün Karaca ailesine kattığı prestij ve başarının yanı sıra sektör içinde 300 milyon TL’lik bir iş hacmi yarattık. Fine Pearl yemek takımını Türkiye’den sonra yurtdışı mağazalarımıza da taşıyoruz. Yıllardır Karaca markasına güvenen, ürünlerimizle evlerine değer katan Türk halkına bu gururu yaşattığımız için çok mutluyuz” dedi. Sektör içerisinde artan rekabetin markaları farklılaşma ve değer katma noktasına ittiğini de belirten Hotak, Türkiye pazarında kalıcı olmak için sürdürülebilir ve doğru yatırımların önem kazandığı bir dönemde olduklarını dile getirdi.
Bugün 113 adet konsept mağaza, 1100 adet toptan satış kanalı ve 39 adet franchise mağaza ile Türkiye’de ilkleri gerçekleştiren ve sektörün lider markası olmaya devam eden Karaca, 2014 yılından bu yana Azerbaycan, Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa, İran, Gürcistan, Hollanda, Kıbrıs, Kuveyt, Lübnan, Özbekistan ve Suudi Arabistan gibi 29 yurtdışı mağazasıyla da kadınların bir numaralı tercihi olurken, 2016 sonuna kadar yurtdışında açmayı planladığı farklı ülkelerdeki 6 mağazasıyla da hizmet vermeye devam edecek.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.