Firmalardan
15 bin çocuk arıların hayatını tanıdı
Anavarza Çocuk Tiyatrosu sahnelere “merhaba” dedi. Anavarza Bal, Anavarza Çocuk Tiyatrosu ile çocuklarla ve aileler ile buluşuyor. Albert Einstein’ın “Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır” sözünü temel alan Anavarza Çocuk Tiyatrosu’nun “Bal Arıları ve Hınzır Ayı” oyunu, Mart ayında Çukurova Belediyesi Orhan Kemal Kültür Merkezi’nde sahnelenecek.
Konuyla ilgili açıklama yapan Nedim Saban; “Anavarza Bal ile birlikte, 3 senedir canla başla devam ettirdiğimiz Anavarza Çocuk Tiyatrosu ile aslında çocuklara bizden farklı olanın nasıl sevilebileceği ve nasıl korunacağını göstermek istedik. Doğada çok büyük bir emek söz konusu. Bir çiçek kopardığınızda ya da bir hayvanı öldürdüğünüzde dengeyi bozuyorsunuz. Bal Arıları ve Hınzır Ayı oyunu ile geleceğimiz olan çocukları tam da bu noktada bilinçlendirdiğimize inanıyorum” dedi.
“Bal Arıları ve Hınzır Ayı” adlı oyun çocuklara balın önemini bir arının gözünden anlatarak, arılarla çocukların empati kurmasını sağlıyor. Genç kuşağı doğal dengeleri koruma, doğa dostu olma, hayvanlara ve arılara sahip çıkma, sağlıklı beslenme ve bal tüketme konularında bilinçlendiriyor. Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Bölümü’nün katkılarıyla devam eden Anavarza Çocuk Tiyatrosu, tüm yıl boyunca farklı illerdeki kültür merkezleri ve okullarda sergilenecek oyunlarla çocuklara ulaşacak.
Nedim Saban ile birlikte genç kuşaklara sanat ve doğa sevgisini aşılamak için Anavarza Çocuk Tiyatrosu’nu kurduklarını belirten Anavarza Genel Müdürü Can Sezen; “Geleceğimizi teslim edeceğimiz çocuklarımıza, arıların dünyasını ve balın hikâyesini hem severek izlenen hem de psikososyal gelişimlerine büyük katkı sağlayan bir sanat faaliyeti olan tiyatroyla anlatmayı amaçladık. Anavarza Bal olarak çıktığımız bu yolda Adana, Muş, Sivas turneleri de dâhil olmak üzere Türkiye genelinde 15 bin çocuğa doğal hayatın korunması ve doğal dengelerin en önemli koruyucusu olan arıların dünya dengesi üzerindeki önemini anlattık. Hayata geçirdiğimiz proje ile birlikte aslında toplumun kültür ve sanat çehresini renklendirmenin de ötesinde bir doğa bilinci kattığımıza inanıyorum” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.