Connect with us

Genel Haberler

İçecek ambalajlarında depozito uygulaması başlıyor

Editör
Abone Ol:

Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, “2023’e kadar tüm içecek ambalajlarında depozito uygulamasına geçeceğiz” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2023 yılına kadar yılda en az bir defa olmak üzere düzenlenmesi planlanan “2023’e Doğru Türkiye’de Çevre ve Şehirciliğin Geleceği İstişare Toplantısı” ilk olarak Antalya’da gerçekleştirildi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, toplantının sonuç bildirgesini açıklarken, iki gün boyunca ülkenin geleceğine dair önemli konuların masaya yatırıldığını ifade etti.

Bakan Kurum, plastik poşetle mücadele konusunun kararlılıkla sürdürüleceğini belirterek “Yıllık 440 olan kişi başı plastik poşet kullanımı 5 yıl içinde 40’a düşürülecek. Şehirlerimizdeki atık problemini minimuma indirmiş olacağız. 2023’e kadar tüm içecek ambalajlarında da depozito uygulamasına geçeceğiz” dedi.

Avrupa’da depozitolu ambalaj durumu nasıl?

İçecek ambalajlarında depozito sistemi Avrupa’da yaygın olarak kullanılıyor. Sistemin en iyi uygulayıcısının Almanya olduğu ifade ediliyor. Almanya’daki sistemde, ürün satın alınırken ambalaj için ayrıca bir depozito ödeniyor. Boş ambalajlar daha sonra marketlerde yer alan geri dönüşüm makinelerine atılıyor. Makine ambalaj üzerinde yer alan barkodu okuyarak depozitolu olup olmadığını anlıyor, depozitolu ise ambalajı alarak karşılığında depozito bedelinin toplamı kadar bir kupon veriyor.

Sistem sayesinde tekrar kullanılmayan plastik ambalajların geri dönüşüm oranının %99’a kadar yükseldiği ifade ediliyor. Diğer yandan, sistem yeniden kullanılabilen cam ambalajların tercih edilmesini teşvik etmek amacı taşırken, bu amaca ulaşılabilmiş değil. Tersine, yeniden kullanılabilen ambalajlarda düşüş var. Bunun nedenlerinden biri, büyük perakende zincirlerinin geri toplama konusunda kolaylık sağlayan, tekrar kullanımı mümkün olmayan PET ambalajları ön plana çıkarması. Diğer bir neden de tüketicilerin, sadece satıldığı yerde geri alınan cam ambalajlar yerine, her yerde geri alınan PET ambalajları tercih etmesi.

Sistemin beklenmeyen etkileri arasında depozitolu ambalaj toplayıcılarının ortaya çıkması var. Genellikle düşük gelire sahip bu kişiler, çevrede ve çöp kutularında depozitolu ambalajları toplayarak bunları geri dönüşüm makinelerine atıyor ve karşılığında topladıklarının değeri kadar kupon alıyor.

Sistemin olumlu ve olumsuz sonuçları var

Sistemin olumsuz bir sonucu da, geri toplama konusunda rahatlayan üreticilerin “yeşil” ambalajlama sistemleri konusunda yatırım yapmayı bırakmaları. Geri dönüşüm sağlandığı için çevreye duyarlı ambalajlara yönelik inovasyon yatırımları da yavaşladı. Ayrıca tüketiciler tarafından geri dönüşümü sağlanmayan %1-3 oranında ambalaj için toplanan ve geri verilmeyen depozito, üreticiler için önemli bir gelir kaynağı oluyor.

Depozito konusu tüketicide de yanlış anlamalara neden olabiliyor. Geri dönüşüm makinelerine atılan ambalajların bir kısmı yeniden kullanılabilir ambalajlardan oluşurken; bir kısmı da plastik film ve life dönüştürülen, yurt dışına gönderilen ya da yakılan, yeniden kullanılamayan plastiklerden oluşuyor. Almanya bu yıl çıkardığı bir yasa ile satış noktalarını yeniden kullanılabilen ve kullanılamayan ambalajların birbirinden ayrılacağı şekilde raf düzenlemesi yapmaya mecbur tutuyor. Bu şekilde tüketicilerin aldıkları ambalajın mahiyetini anlamaları amaçlanıyor.

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Genel Haberler

E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak

Editör

By

Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:

“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”

Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.

Continue Reading

Genel Haberler

CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi

Editör

By

19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.

CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.

Continue Reading

Genel Haberler

EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor

Editör

By

Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.

EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.

İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.

Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.

Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.

Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.

EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”

EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.

Continue Reading
Advertisement

Etiketler

POPÜLER