Firmalardan
Tekzen, sokakları renkli yuvalara dönüştürdü
Tekzen, sahipsiz sokak hayvanlarının daha iyi koşullarda yaşaması için bu yıl da sokakları Tekzen çalışanlarının boyadığı kulübelerle renklendirdi. Evi sokaklar olan ve zor şartlarda yaşayan patili dostlarını rengârenk yuvalarıyla buluşturdu.
Tekzen, Dünya Sokak Hayvanları Günü’nde sokaklarda yaşayan tüm sokak hayvanlarına gönülden bir hediye vererek, sadece evleri değil evi sokaklar olan tüm patili dostlarının hayatlarını da güzelleştiriyor. Tekzen bu yıl da dâhil olmak üzere ‘Pati Dostu Evler’ projesi kapsamında belediyenin tahsis etmiş olduğu 97 noktaya 250 kulübe bağışladı.
Tekzen Pazarlama Müdürü Mehmet Cem Kızılkaya, ” Zor şartlarda sokakta yaşayan ve sahiplenilmeyen sokak hayvanlarının daha iyi koşullarda yaşamlarını sürdürebilmeleri için Tekzen olarak ‘Pati Dostu Evler’ projesini hayata geçirdik. Bu projeyle amacımız evi sokaklar olan patili dostlarımıza güvenli bir yaşam alanı sunmak ve toplum bilincinin artmasını sağlamaktı. Projemiz kapsamında çalışma arkadaşlarımızın rengârenk boyayarak tasarladığı kulübeler patili dostlarımız için sıcak ve renkli yuvalara dönüştü. Bu süreçte İstanbul’daki ilçe belediyelerinin ilgili birimleriyle görüşmeler gerçekleştirdik. Beyoğlu, Büyükçekmece, Çekmeköy, Kadıköy, Sarıyer ve Şişli Belediyeleri’nin önerilerini dikkate alarak kulübeye ihtiyacı olan semtlerdeki sokak hayvanlarının 4 Nisan Dünya Sokak Hayvanları Günü’ne kadar yuvalarına kavuşmalarını sağladık. Belediyelerin bizlere tahsis ettiği park ve sokaklara rengarenk kedi ve köpek kulübelerimizi yerleştirdik. Tekzen bu ülkeden kazandığını yine bu ülkeye geri döndürmeyi, değer zincirini yaygınlaştırmayı benimsemiş köklü bir kurum. Bizim çapımızdaki işletmelerin hem gizli olarak, hem de (emsal olması açısından) açık olarak sosyal sorumluluk görevlerini yerine getirmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Sokak hayvanları için gönülden yaptığımız ‘Pati Dostu Evleri’ her sene daha da artan bir kararlılıkla yaygınlaştırmaya devam edeceğiz” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.