Firmalardan
H&M Türkiye, 2018’de 1.6 milyar TL ciroya ulaştı
H&M Türkiye Ülke Müdürü Müge Arpacıoğlu, toplam ciroda online mağazanın aldığı payın yüzde 10-15 civarında olduğunu söyledi.
2020’de Türkiye’deki 10’uncu yıllarını kutlamaya hazırlandıklarını ifade eden H&M Türkiye Ülke Müdürü Müge Arpacıoğlu, şu an 22 şehirde, 62 mağazada ve 3 bin 200 kişiye istihdam sağladıklarını söyledi. H&M Türkiye’nin 2018’de 1.6 milyar TL ciroya ulaştığını dile getiren Arpacıoğlu, “Toplam ciroda online mağazamızın aldığı pay yüzde 10-15 civarında. Online alışveriş trendi yükselen bir hızda devam ediyor, marka olarak H&M de yatırımlarına bu yönde ağırlık vermeye devam ediyoruz. Türkiye için uzun dönem planlamalar yapıyoruz. Dünyada 72 ülke arasında, 4 sene üst üste satış birincisi olan Türkiye için, mağazalarımızda ve online satışta her sene toplam yüzde 10 büyüme öngörüyoruz. H&M’ ile birlikte dünya çapında faaliyet gösteren 9 markaya sahibiz. Bu markalarımızın da Türkiye’ye yoğun ilgisi var. Onlar da Türkiye’ye gelme konusunda çalışıyorlar. Orta vadede 2-3 markamız daha Türkiye’ye gelebilir” dedi. Türkiye’nin perakende satış dışında H&M için iyi bir üretim ülkesi olduğuna da değinen Arpacıoğlu, H&M olarak materyali ve işçiliği zor olan ürünlerin Türkiye’den tedarik edildiğini, Türkiye’deki işçiliğin birçok ülkeye göre çok daha iyi olduğunu söyledi.
Sürdürülebilirlik konusunda da çok sıkı çalıştıklarını söyleyen Arpacıoğlu, “Sürdürülebilirlik hedefleri çerçevesinde 2030’da tüm H&M koleksiyonlarının sürdürülebilir kumaşlardan üretilmesini amaçlıyoruz. Şu anda H&M grup’un ürünlerinde kullandığı materyallerin yüzde 57’si geri dönüştürülmüş veya sürdürülebilir kaynaklardan elde ediliyor. 2040’ta ise karbon salınımını azaltarak iklime olumlu katkı yapacak üretim koşulları yaratmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Türkiye’de ilk kez Türk bir sanatçıyla anlaşarak bir reklam filmi de çektiklerini dile getiren Arpacıoğlu, “Reklam yüzümüz Kerem Bürsin oldu. Çekimler de İzmir’de yapıldı. Lokal isimler olunca müşteri markaya kendisini daha yakın hissediyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Hürriyet
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.