Genel Haberler
Türkiye, tohum üretimi ve ihracatında atağa kalktı
TÜRKTOB Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Akcan, sektörlerinin ülke ekonomisi için 10 milyar dolarlık ticaret hacmi oluşturduğuna dikkat çekti.
2006 yılında kurulan ve bugün 50 bin üyesi ile tarımın temeli olan tohumluk sektörünün kamu kurumu niteliğindeki tek çatı örgütü olan Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) verilerine göre, sektör ülke ekonomisi için yıllık ortalama 4 milyar dolar katma değer üretiyor. Bu rakama tüm ticari fonksiyonlar ve dolaylı sektörlerin faaliyetleri eklediğinde; 10 milyar dolarlık ticaret hacmi oluşuyor.
“20 milyon dolar dış ticaret fazlamız oluştu”
Dünya tohum üretimi değerinin 50 milyar dolar olarak tahmin edildiğini ifade eden TÜRKTOB Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Akcan, “Türkiye 750 milyon dolar ile dünya pazarında 11’nci sırada yer alıyor. Hedefimiz 2023 yılında 1,5 milyon sertifikalı tohum ve 250 milyon dolar ihracat rakamlarına ulaşmak. 2018 yılında sektörümüz ilk kez dış ticaret fazlası verdi. 20 milyon dolar dış ticaret fazlamız oluştu. 2019 yılında da ibrenin yukarı yönde devam etmesi için çalışıyoruz. 2018 yılında ülkemizde 1 milyon 60 bin tona yakın sertifikalı tohum üretildi. Kullanılan tohum miktarı ise 2 milyon 800 bin ton oldu. Tohum üretimimiz, ihtiyacımızın yüzde 40’ını karşılıyor. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi sertifikalı tohum kullanım oranını yüzde 70’lerin üzerine çıkardığımızda asıl başarıyı yakalayacağız. Biz sektör olarak bu talebi karşılamaya hazırız.’’ dedi.
“171 yerel çeşidi ülke gen bankamıza kazandırdık”
TÜRKTOB olarak yerli ve milli çeşitlerimizin geliştirilmesi ve kendi tohumluklarımızın tarımsal üretim sürecinde daha çok yer alması için yoğun gayret sarf eden bir sektörü temsil ettiklerine ifade eden Başkan Akcan, genetik kaynaklarımızın korunması, toplanması, saklanması ve sektörümüzün kullanımına sunulması amacıyla “Tohumun İzinde” isimli bir proje yürüttüklerini ve şu ana kadar 171 yerel çeşidi ülke gen bankamıza kazandırdıklarını sözlerine ekledi.
27-30 Kasım tarihleri arasında Antalya’da düzenlenecek Dünyanın en büyük örtüaltı (seracılık) tarım sektörü fuarı Growtech 19. Uluslararası Sera, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık Ekipmanları Fuarı hakkında da açıklamalarda bulunan TÜRKTOB Başkanı Savaş Akcan,fuarın başta tohumculuk olmak üzere Türk tarımı sektörü ve ekonomisi için çok önemli olduğunu ifade etti. Akcan, ‘’Growtech, hem katılan firma ve ülke sayısı hem de ziyaretçi sayısı ve kalitesi açısından tohumculuk sektörünün vazgeçilmez buluşma noktası olmaya devam ediyor. Biz de TÜRKTOB olarak kurumsal standımız ve çeşitli etkinliklerle fuarda yer almaya devam ediyoruz.’’ dedi. Sektör olarak fuarda oluşan iş hacminden mutlu olduklarını kaydeden Akcan, ‘’Özellikle tohum ve seracılık firmaları ciddi iş bağlantıları yapıyor. Yurt dışı alım heyetleri programı kapsamında çeşitli ülkelerden gelen ticari alıcılar ile oluşan sinerji kısa sürede ticari bağlantılara dönüşüyor.’’ ifadelerini kullandı.
“Türkiye, 80 ülkeye 260 milyon dolar değerinde tohumluk satıyor”
Tohumculuğun bugün 80 ülkeye, 260 milyon dolarlık ihracat yapan çok önemli stratejik bir sektör olduğuna dikkat çeken Growtech Fuar Direktörü Engin Er, hedefimiz her yıl olduğu gibi bu yıl da katılımcı ve ziyaretçilerimize yeni pazar fırsatları sunmak ve ihracat potansiyellerini arttırmak. Bu yıl 130’dan fazla ülkeden 90 binin üzerinde ziyaretçi ile 30’un üzerinde ülkeden de 850’yi aşkın katılımcıyı ağırlamaya hazırlanıyoruz. T.C. Ticaret Bakanlığı koordinatörlüğünde Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği(BAİB) organizasyonu ile 51 ülkeden alıcılarla ikili iş görüşmeleri gerçekleştireceği “Alım Heyeti Programı”mız bulunuyor.” dedi.
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.