Firmalardan
Türkiye’deki ilk akıllı moda mağazası hizmete girdi
DeFacto, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek moda alanında akıllı mağaza konseptini Akasya’da hayata geçirdi.
DeFacto, İstanbul Akasya’da açtığı yeni akıllı mağazasında robot satış danışmanları, akıllı aynalar ve sanal gerçeklik gözlükleri ile alışveriş yapılabiliyor.
DeFacto Akıllı Mağaza’da alışveriş yapmak isteyenleri robot satış danışmanları karşılayacak ve sistemi nasıl kullanacakları konusunda yönlendirecek. Kullanıcılar satın almak istedikleri ürünü kabinlerdeki akıllı aynalar sayesinde kolayca inceleyebilecek. Ayrıca sanal gerçeklik gözlükleri (Virtual Reality) sayesinde sadece bir dakika içinde o ürünün farklı beden ve renk seçeneklerinin dijital kopyalarına bakıp, istedikleri kıyafeti üzerinde görebilecekler. Bu sayede hem dijital alışveriş deneyimi yaşayacak hem de anında istediği ürüne dokunma, deneme ve iletişim kurma imkânını bulacak.
Ayrıca akıllı mağazada herhangi bir kasa noktası olmayacak. Müşteriler ödemelerini otomatik check-out veya kiosk’lardan yaparak, ürünleri satın alabilecek. Satın aldıkları ürünleri bir gün içerisinde kargo ücreti ödemeden ve poşet taşıma zahmetine girmeden tercih ettikleri adresten teslim alabilecekler. Ek olarak bir saat sonra başka bir DeFacto mağazasından da teslim alma imkanına sahip olacaklar. Mağazaların hiçbir noktasında kâğıt kullanılmayacak, böylece doğal kaynaklar da korunacak.
DeFacto CEO’su İhsan Ateş, akıllı mağaza uygulamasıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şirketin dijital dönüşüm yolculuğunun temelini yerli yazılımların yer aldığını belirtti. DeFacto’nun faaliyetlerine başlamasından kısa süre sonra bir tane teknoloji şirketi kurduklarını vurgulayan Ateş, “Bugüne kadar yapay zekayı kullandığımız perakende yazılımlarını oluşturduk. Omni-channel, e-ticaret ve mağaza entegrasyonu, tam otomatik depo gibi yerli projelere imza attık. Bu sayede DeFacto, moda üreten bir şirket olmanın yanı sıra ihtiyaç duyduğu teknolojiyi kendi bünyesinde üreten bir yapıya kavuştu. Bugün itibariyle açılışını yaptığımız DeFacto Akıllı Mağaza’da tüm alışveriş süreci tamamen dijital altyapı ile sağlanıyor. Burası 180 metrekareyle DeFacto’nun en küçük mağazası konumunda ancak en çok ürün çeşidinin olduğu mağazamızdır. Bu uygulamayı bir deneme olarak değil uzun vadeli bir iş planı olarak görüyoruz.”
Ateş, sözlerine şöyle devam etti: “Bildiğiniz gibi perakende sektörü gelişen teknolojilerden nasibini alıyor ve hızla dijital dünyaya doğru evriliyor. Gelecekte Artırılmış Gerçeklik (AR) ve yapay zekâ alanlarındaki teknolojiler hayatımızın tamamında olacak. Biz de hazırlıklarımızı buna göre yapıyoruz. Çok yakında hiçbir ürünün olmadığı ve sadece deneyim alanlarının bulunduğu, kıyafetleri anında üzerimizde görebildiğimiz, beden önerebilen ekranların kullanıldığı mağaza konseptleri açacağız.”
Dijital nesillerin tercihlerine uygun online ve offline kanalların birbirine entegre olduğu bir alışveriş deneyimi yaşatmayı amaçladıklarını kaydeden Ateş, “Akıllı mağazamızda moda, tarz ve kalıp konularında ekstra kişiselleştirilmiş bir hizmet veriyoruz. Türkiye’de geliştirdiğimiz DeFacto Akıllı Mağaza konseptiyle dünya genelinde mağazalar açmak istiyoruz. Böylece hem mağazalarımızın dijital dönüşümünü sağlamış olacağız, hem de yeni teknolojileri test etme imkânı bulacağız. Bu sayede büyük bir dijital ekosistem oluşturmuş olacağız. Hem Türkiye’de hem dünyada perakende mağazacılığı alanında dijital dönüşüme liderlik etmek istiyoruz” diye konuştu.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.