Firmalardan
Türkiye pazarına adım attı
1933 yılında kurulan Avrupa’nın peynir ustası Président, Türkiye pazarına girerek Ekim itibarıyla raflardaki yerini aldı.
Ak Gıda tarafından Türkiye’de üretilerek pazara sunulan marka; ilk aşamada Kaşar, Cheddar ve Gouda olmak üzere 3 çeşit peynirini tüketicinin beğenisine sundu.
Bu proje için 2017 yılından bu yana çalıştıklarını belirten Ak Gıda CEO’su Ali Sözen, “Avrupa’nın en beğenilen peynir markalarından olan Président’i, 2 yıllık bir çalışmanın sonucunda Türkiye’de üretmeyi başarmak bizim için çok değerli. Ağırlıklı olarak batı ülkelerinde üretilen Avrupa peynirlerinin; Türkiye’de de aynı lezzetle üretilebileceğini göstermesi ve Türk Süt Endüstrisinin geldiği gelişmişlik noktasını vurgulaması açısından da iyi bir örnek olacak. Yerli üretimle, Président ürünlerini pazara sunmak için özel bir üretim hattı kurduk, standardizasyon ve otomasyon tekniklerimizi bir adım öteye taşıdık. İlk aşamada tüm teknik altyapı ve lansman sürecine 15 milyon liralık bir yatırım gerçekleştirdik. 2 yıl boyunca verilen emekler sonunda Président markalı peynirler, Ekim ayı itibariyle tüm ulusal ve yerel market zincirlerinde yerini aldı” dedi.
Président peynirlerinin dünya genelinde 100 ülkede üretildiğini, 160’dan fazla ülkede satışa sunulduğunu belirten Sözen, “Président dediğimizde, 85 yıllık bir deneyimden, peynir ustalığından ve dünya çapında kabul görerek beğenilen bir lezzetten bahsediyoruz. Lezzetini peynirin tam kalbinden alan, ustalıkla üretilen President çeşitleri çok özel tatlara sahip” dedi. Avrupa lezzetleriyle eşdeğer ürün portföyünü; Türk tüketicinin damak tadını ve tercihlerini göz önünde bulundurarak, orta derecede aromatik ve belirli süre olgunlaştırılmış peynirlerden seçtiklerini de sözlerine ekledi.
“Türkiye’de peynir %92 oranında kahvaltıda tüketiliyor” diyen Sözen, “Bizim hedefimiz peyniri, kahvaltının ve tost yapmanın yanı sıra, gün içindeki diğer öğünlerde de tüketme alışkanlığını kazandırmak. Sağlıklı atıştırmalık olarak günün her saatinde tüketebileceğiniz Président peynirleri; sandviçlerinize ve yemeklerinize ekstra lezzet katarken, misafirlerinize özel sunumlarınızı da lezzetlendirecek” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Bu tip peynirler Türkiye’de ithal olarak mevcut fakat ithal olması nedeniyle nispeten fiyatı yüksek oluyor ve beğenilmesine rağmen tüketim kısıtlı kalıyordu. Üretim tesislerimizde, yerli üretimimiz ile ürünler çok daha ekonomik ve ulaşılabilir olacak.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.