Firmalardan
Güllüoğlu, Amerika, Irak, Hollanda ve Libya’dan sonra Kuveyt şubelerini de açıyor
Başta baklava olmak üzere ulusal lezzetlerimizi Kâğıthane’den dünyanın dört bir köşesine taşıyan Nejat Güllü’nün Güllüoğlu markası, Hollanda’dan sonra Libya ve Kuveyt şubelerini de açıyor.
Şu an itibari ile Türkiye’de 16 şubesi bulunan firma, yurt dışında toplam 7 şube ile hizmet veriyor. Yurtdışında büyümeye hız veren Nejat Güllü, Amerika’da daha fazla yayılabilmek için 500 bin dolarlık ek yatırım ile New York Astoria’da 750 metre küplük bir üs kurdu. Firmanın Amerika yatırımları bu gelişme ile 2 milyon 500 bin dolarlık bir büyüklüğe ulaştı. İftar yemeği düzenleyen Nejat Güllü, uzun süredir üzerinde çalıştığı bir buçuk asırlık Güllüoğlu’nun hikâyesinin anlatıldığı “Tepsideki Altın” kitabının tanıtımını da gerçekleştirdi.
Haziran ayında Bursa Nilüfer’de ikinci Güllüoğlu şubesini açtıklarını ve menü yelpazesini de zenginleştirdiklerini belirten Güllü, Bursa şubesi ile eş zamanlı olarak Hollanda’da ve hemen akabinde de Kuveyt ve Libya’da yeni Güllüoğlu şubelerini açma hazırlıklarını tamamladıklarının bilgisini de verdi. Nejat Güllü, şu an yurt içinde Bursa’daki yeni şube ile 16, yurt dışında ise 7 şube ile hizmet verdiklerini belirterek, “Yılsonuna kadar yurt içinde 2 şube daha açmayı hedefliyoruz. Yurt dışında Amerika’da New York (Manhattan, Brooklyn) Kaliforniya ve Kuzey Irak’ta Erbil ve Hollanda’da şubemiz var. Kuveyt ve Libya’daki yeni şubelerimiz ile yurt dışı şube sayımız 7’ye ulaştı. Bulgaristan, Libya, Romanya ve Kanada’da da yeni şubeler açmaya hazırlanıyoruz. Yılsonuna kadar 3 farklı ülkede 3 yeni şube daha açmayı hedefliyoruz. Türkiye’de de yeni noktalar için araştırmalarımız sürüyor” açıklamasında bulundu.
“Yurt içine franchise vermiyoruz”
Güllüoğlu’nun köklü bir firma olduğuna dikkat çeken Nejat Güllü, özellikle kriz döneminde çeşitli sektörlerden; kendi işlerini kapatan girişimcilerden çok sayıda franchise başvurusu aldıklarını belirtti. Güllü; “Yurt içinde franchise ile büyüme stratejisi uygulamıyor, kendi şube yatırımlarımızı yapıyoruz. Bunun nedeni Güllüoğlu ismi aile firması olduğu için yetki sadece bizde değil, diğer Güllü ailesi üyelerinde de bu var. Fakat yurt dışı için kendi geliştirdiğimiz franchising modeli ile büyüme ve gelişmeyi sürdürüyoruz” dedi. Yurt dışında New York’taki Brooklyn ve Manhattan şubelerinin kendi işletmeleri olduğunu belirten Güllü, diğer beş şubenin franchise yatırımı olduğunu kaydetti.
“Lojistiğimizi kendimiz sağlıyoruz”
Nejat Güllü, lojistik altyapı yatırımı yaptıklarını belirterek, “Lojistik anlamda yatırımımızı öncelikle Kağıthane merkezimize yapıyoruz. Pasta için makine parkurumuzu genişlettik, soğuk hava depolarımızı yüzde 150 oranında büyüttük. Lojistiği de kendimiz sağlıyoruz. Dükkânlarımızın soğuk hava depolarına da yatırımlar yapıldı. Bunu soğuk zinciri koruma anlamında yapıyoruz. Bize ait 15 aracımız bulunuyor. Bu araçların 4’ü dipfrizli. Ürünleri yurt dışına gemi ve tır ile gönderiyoruz. Amerika’da da 1 adet soğuk aracımız bulunuyor. Hollanda’da da soğuk hava bölümü olan araç yaptırdık. Amerika’da 750 metre küplük bir soğuk hava deposunu New York Astoria’da kurduk. Bunun maliyeti yaklaşık 500 bin dolar civarında. Şu an Amerika’da 2 milyon dolarlık yatırımımız var ve bunun üzerine 500 bin dolarlık daha ek yatırım yapmış oluyoruz” dedi.
Şanlıurfa’ya 2011 yılında üretim tesisi
Nejat Güllü, gelecekteki yatırımlarına dair şunları söyledi: “2011 yılında Şanlıurfa’da kendi sütümüzü, peynirimizi ve yağımızı üretebileceğimiz bir tesis açmak için çalışmalara başladık. Proje ile bölgede hayvancılık canlanacak. Yörede hayvancılık iyice geliştikten sonra da biz oradan ayrılacağız. Şanlıurfa’da 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde tesis için hazırlıklara başladık. 20 dönümlük bir arazide üretim yapmayı planlıyoruz” dedi. Nejat Güllü Şanlıurfa’daki tesis ile süt işleme tesisi hedeflediklerini belirterek, “Şanlıurfa’da modern ve entegre bir şekilde yağ üretimi gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Baklavanın ve diğer ürünlerin imalatında kullandığımız Urfa sadeyağı, beyaz peynir, kaşar, yoğurt ve süt için Şanlıurfa’da Güllüoğlu Süt Entegre İşletme Tesisleri şirketini kurduk. Bu ürünlerin üretimi için günlük 35 ton kapasiteli bir tesis kuracağız” açıklamasında bulundu. 5 milyon dolarlık bu yatırımla toplam 75 kişinin istihdam edileceğini belirten Güllü, “Bu yatırımla 3 bin baş koyun alacağız ve yıllık 2 milyon dolarlık ihracatımızı yüzde 100 artırmayı hedefliyoruz” dedi.
2010 yılı ihracat hedefimiz 3 milyon TL
Kâğıthane’de bulunan üretim tesislerinin sektördeki ve dünyadaki en büyük baklava üretim tesisi olduğunu hatırlatan Nejat Güllü, 2009 yılında 18 milyon lira ciroya ulaştıklarını söyledi. Şubelerle birlikte 325 kişiye istihdam sağladıklarını belirten Güllü, ihracat ile ilgili olarak, “Krize rağmen üretim seviyemiz düşmedi ve yatırımlarımız devam etti. 2008 yılı ihracatımız 2 milyon 245 bin TL, 2009 yılında 2 milyon 450 TL’ye yakın ihracat gerçekleştirdik. Kriz olmasına rağmen bu rakamlarda artışlar oldu. 2010 yılı ciro hedefimizde ise diğer yıllara oranla yüzde 10’luk bir artış öngörüyoruz. 2010 yılı ihracat hedefimiz 3 milyon TL’dir. Üretimimizin yüzde 10’unu yurtdışına gönderiyoruz. Şube sayısı arttıkça bunu yüzde 20-30’a çıkarmayı hedefliyoruz. Yurtdışında açtığımız her şube Türkiye’de imalatta yeni istihdam, yani en az 5 kişiye iş anlamına geliyor” açıklamasında bulundu.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.