Firmalardan
Kolonya almak satmak, özen ve dikkat ister!
1923’ten beri Türkiye’nin en saygın kuruluşlarından biri olarak hizmet veren, köklü kolonya üreticisi Eyüp Sabri Tuncer, tüketicileri ve perakendecileri, kolonya konusunda dikkatli olmaya davet ediyor.
Düşük kalitede veya sağlıklı koşullarda üretimi gerçekleşmeyen kolonya kullanımı tüketicilerde telafisi olmayan sonuçlar doğurabiliyor ve sağlık açısından büyük riskler taşıyor. Özellikle metil alkol ile üretilen kolonyaların görme bozukluklarına hatta körlüğe yol açabileceğini belirten Eyüp Sabri Tuncer Yönetim Kurulu Başkan Vekili H. Engin Tuncer “Sağlıksız koşullarda ve düşük kalitede üretilmiş kolonyalar ciddi solunum sistemi rahatsızlıklarına ve egzama gibi cilt hastalıklarına neden olabiliyor. Bu kolonyalar koku alma duyularımızı hasara uğratabileceği gibi geri dönüşü mümkün olmayan sağlık problemlerine de yol açabiliyor” diyerek tüketicileri uyarıyor.
Nelere dikkat edilmeli?
Tuncer konuyla ilgili şu bilgileri veriyor:
“Tüketicilerin kolonya alırken görünüşü berrak, bulanık olmayan, içerisinde tortu ve yabancı madde bulunmayan, kendine özgü hoş bir kokuda olan kolonyaları tercih etmesini öneriyoruz. Kolonya üretiminde temel hammadde etil alkoldür. Merdiven altı diye tabir edilen üreticilerin ucuz olması dolayısıyla zaman zaman kolonya üretiminde metil alkol kullandığı bilinmektedir. Metil alkolün insan sağlığı için çok büyük zararları mevcuttur. Bu nedenle tüketiciler, üretici firması belli olmayan, açıkta satılan kolonyaları almamaya dikkat etmelidir.”
Kolonyanın iyisi nasıl ayırt edilir?
Tüketicilere iyi kolonyayı kötü kolonyalardan ayırt edebilmek için önemli ipuçları veren Tuncer şunları söylüyor:
“Yüksek kalitede bir kolonya üretiminde en önemli unsur hammaddedir. Hammaddenin seçimi, esansiyel yağların karışımı ve üretimin gerçekleşme şartları çok önemlidir. Ürün bileşim oranlarının doğru saptanması ve sonucunda oluşan karışımın homojen olması iyi bir kolonya üretiminde gerekli olan temel şartlardandır. Kaliteli bir kolonya, kokusunun taze olup olmadığına ve berraklığına bakılarak anlaşılabilir. Bu iyi bir kolonya seçiminde göz önünde bulundurulması gereken başlıca özelliktir. Ancak sanıyoruz ki tüketici açısından en etkin ve sağlıklı çözüm üretici firması belli olan markalı ürünlerin kullanılmasıdır. Limon kolonyasında 80 derece alkol, diğer kokulu kolonyalarda ise 60-70 derece alkol kullanılmalıdır.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.