Firmalardan
Ayakkabı Dünyası’ndan Çin malı teşekkürü
Ayakkabı Dünyası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akbacakoğlu, halk sağlığını önemli ölçüde tehdit eden Uzakdoğu menşeli ürünlere karşı aldığı önlemler nedeniyle Sanayi ve Ticaret Bakanlığına teşekkür etti.
Akbacakoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren, “Bazı Tüketici Ürünlerinin Tehlikeli Kimyasal Madde İçeriğine Yönelik Piyasa Gözetimi ve Denetimine İlişkin Tebliği’yle, bazı ürünlerde kullanılan tehlikeli kimyasal maddelerin sınırlandırılmasına ilişkin usul ve esaslarda düzenleme yapıldığını belirtti.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığının yaptığı düzenlemeyle, halkın Çin’den gelen tehlikeli ürünlere karşı korunmuş olacağını ifade eden Akbacakoğlu, düzenlemeyle halk sağlığını tehdit eden ürünlerin kullanım limitlerine sınırlama getirildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Bu düzenleme aynı zamanda Türk sanayi, perakende ve ulusal ve uluslararası ticareti için büyük bir adımdır.
Ayakkabı Dünyası ve ATO Meclis Komitesi olarak biz, halkımızın, sevdiklerinizin sağlığını ve ülkemiz ekonomisinin gelişimim çok önemsiyoruz.
Ülkemiz için doğru hizmet vermeyi bir borç biliyor, Sanayi ve Ticaret Bakanlığına yaptığı bu çalışmalarından dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Halkın büyük bir çoğunluğu, insan sağlığına zarar verdiğini bilmeden kalitesiz Çin mallarım kullanmaya devam ediyor.
Bu ürünler evimizde, iş yerlerimizde, dükkanlarımızda, oyuncaklarda, çocuklarımızın okul eşyalarında, ayakkabılarında, giysilerimizde, çantalarımızda, kısacası her yerde.” 2011 kış sezonunda fiyatlar 15-20 artacak Türkiye’nin deri üretiminde dünya nüfusunun yüzde 1’inin ihtiyacını karşılayacak potansiyele sahip olduğunu kaydeden Akbacakoğlu, bu yıl hayvan üretiminin düşmesi nedeniyle ayakkabı sektöründe büyük sıkıntılar yaşandığını bildirdi.
Akbacakoğlu, ham deride dışa bağımlılığın yüzde 70’in üzerinde olduğuna değinerek, 2011 kış sezonunda bot ve çizme fiyatlarının , yüzde 15-20 oranında artabileceğini vurguladı.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.