Firmalardan
Parex, ‘İthal mal kalitelidir’ algısını yıktı
Temizliğe yardımcı ürünler pazarındaki küresel marka ağırlığı Türk girişimciler tarafından kırılıyor.
Ferhat Sucu, Parex markasıyla pazara hakim küresel firmalarla yarışıyor. Yerel markaların sektördeki boşluğunu fark ederek kendi markasını oluşturmaya karar veren Sucu, “İlk yılımızda kaydettiğimiz başarı, ne kadar doğru bir adım attığımızı gösteriyor” dedi.
Çöp torbası, mutfak ve temizlik yardımcıları kategorisinde üretim yapan firma 245 çeşit ürünle tüketiciye ulaşıyor. Bu kategoride global markaların ön planda olduğuna dikkat çeken Ferhat Sucunun hedefi 2013’ün sonuna kadar pazar lideri olmak.
2011 yılı Ocak ayında 2 milyon lira sermaye ile kurduğu şirketin gelecek vaat ettiğini gören Digicom Şirketler Grubu’ndan gelen teklifle Sucu, yüzde 50 hissesini bu şirkete sattı. Bu ortaklıkla 5 yıllık hedeflerinin iki yıla indiğini söyleyen Sucu, “İlk yılımızın sonunda, kuruluş sermayemize göre, yeni ortağımızın da gelmesiyle yüzde 700’e varan büyüme yakaladık. İki yılın sonunda Türkiye’de tüm tüketicilerin bildiği markayı konumlandırmış olacağız” dedi. Ortaklıkla birlikte 2011 yılında 50 milyon lira yatırım yapan firma, ilk yılını 48 milyon lira ciroyla kapattı. 2012 hedefi ise 100 milyon lira ciro yapmak.
Türkiye genelinde 14 bin perakendecide ürünleri satılan firma, 7 ülkeye ihracat yapıyor. 2012’de ise 30 ülkeye girmeyi planlıyor. İlk yıl önceliklerinin Türkiye pazarında bilinilirligi artırmak olduğunu ifade eden Sucu, “Şimdiye kadar ihracatlarımız biz gitmeden, o ülkelerdeki distribütörlerden gelen tekliflerle gerçekleşti. Talep çok ama biz önce iç pazarda güçlü ve güvenilir bir marka olmak istiyoruz” diyor.
Temizlik ürünlerinde tüketicinin yerel markaya güvenini artırıp yabancı markalara eğilimini azaltmak isteyen Sucu, “Ürün kalitesi, bu işin olmazsa olmazı. Yabancı yatırımcının yaptığı en güzel iş, kalite standardını hiçbir zaman düşürmemesi” dedi.
Firmanın kısa zamanda kat ettiği yolun ardındaki bir etkenin de tüketici ihtiyaçlarını takip etmek olduğunu söyleyen Sucu, marketlere gidip müşteri tepkilerini izliyor. Şirket kurulduğunda ilk üç ay ofiste yatan Sucu, markaya birçok yenilikçi ürün kazandırmış.
Parex’in pazara girmesiyle Türkiye’deki yerel markaların pazar payının arttığını söyleyen Sucu, “Global markaların yüzde 60’lık bir ağırlığı var. Olması gereken, bizim gibi yeni oyuncularla birlikte pazarın büyümesini sağlamak ve yerel marka ağırlığını oluşturmak” diye konuştu. 40 çalışanı olan firma, önümüzdeki yılın sonunda bin kişiyi istihdam etmeyi planlıyor.
Temizliğe yardımcı ürünlerin Türkiye’deki pazar büyüklüğü restoran, fabrika gibi ev dışı tüketim de dahil edildiğinde 1 milyar lirayı buluyor.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.