Firmalardan
Ambalajlamada “Perfect Package” Devrimi
Ambalajlama günümüzde pazarlamanın en önemli araçlarından biri.
Bir mağazaya giren müşteri hangi ürünü alacağına 5-8 saniye içinde karar veriyor. Bu 5-8 saniyelik karar verme sürecinin sonucunda doğacak başarının ardında ise aylarca koordineli bir biçimde süren özverili çalışmalar yatıyor. Bir üç boyutlu deneyim kuruluşu olan Dassault Systèmes, müşterisini firma yenileşme sürecinin kalbine koyup, bu zahmetli döngüyü optimize ederek ürünün rafa çıkış süresini kısaltan Perfect Package deneyimini pazara sundu.
Dassault Systèmes’in Perfect Package çözümünde marka yöneticileri, tasarımcılar ve ambalaj tedarikçileri bir arada çalışarak hızlı ve yenilikçi tasarımları koordineli bir şekilde oluşturarak hem karar verme sürecini hızlandırıyor hem de ambalajlama sürecinde ortaya çıkacak hataları en aza indiriyor.
Perfect Package çözümünde öncelikle müşteri analizi yapılarak müşterilerin mevcut eğilimleri ve pazar trendleri inceleniyor. Marka yöneticileri ve pazarlama yöneticileri ürün tasarım sürecini ve brieflerini bu çözüm üzerinde interaktif bir biçimde oluşturuyorlar. Tasarımcılar çizimlerini tablet ya da ekranda çiziyor ve bir sonraki aşamada bu taslaklar üç boyutlu hale dönüştürülüyor. Üç boyutta hayat kazanan ambalaj üzerinde renk oynamaları yapılıyor, metin ve logolar yerleştiriliyor. Simülasyon üzerinde üretim hattına konulan ambalaj, olası üretim hatalarını minimize etmek için test ediliyor. En sonunda ise yine Dassault Systèmes’in Perfect Shelf çözümü ile marketteki raflara yerleştirilen ürünün mağazada yaratacağı etki ve olası en uygun konumlandırılmasına karar veriliyor.
Sürecin içinde alternatifler üretin
Her aşamada kontrollü ve koordineli giden süreçte alternatifler de üretilebiliyor. Perfect Package aynı zamanda eski tasarımları da saklayarak, gerektiğinde onların da kullanılmasına imkân tanıyor.
Dassault Systèmes Endüstri ve Pazarlamadan Sorumlu İdari Başkan Yardımcısı Monica Menghini, “Hızlı Değişen Tüketici Ürünleri şirketlerinin dünyasında bazıları başarılı, bazıları başarısız oluyor, bazılarıysa toplum üzerinde etki yaratıyor. Bu etki çoğunlukla ürünün kendisi ile satılma şekli, yani ambalajlama arasındaki mükemmel uyumdan kaynaklanıyor. Ambalajlama her markanın öz değerinin ana bileşenlerinden biridir. Özünde ürünün ilk ve en önemli reklamıdır. ‘Perfect Package’ çözümünü yaratmamızın arkasındaki etki de bu” dedi.
Dassault Systèmes Türkiye Ülke Müdürü Burak Süsoy ise, “Mükemmel bir tüketici deneyimi yaratmak, güzel bir tasarım aracından daha fazlasını gerektiriyor. 3DEXPERIENCE platformumuz, günümüz pazarlamacılarının ihtiyaç duydukları tasarım deneyimini kucaklamalarına olanak tanıyor” şeklinde konuştu.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.