Firmalardan
Anavarza Bal: Tüketiciler aldatılıyor!
Son günlerde televizyonlarda internetten bal satışıyla ilgili çok fazla sayıda reklam yayınlanmaya başladı. Bu durum doğal olarak tüketicilerin kafalarında soru işaretleri doğmasına yol açtı.
Anavarza Bal Kalite Güvence Müdürü Burcu Sezen, konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yapıyor: “Kimin, nerede, nasıl doldurduğu belli olmayan, arkasında güçlü bir laboratuarı bulunmayan, kontrolsüz bir şekilde tüketiciye ulaşan balı almak deyim yerindeyse, paranızla sofranıza hastalıkları davet etmektir.”
Sezen ayrıca, tüketicilerin bal hakkında çok fazla bilgiye sahip olmamasından ve sektör ile ilgili birçok farklı bilginin oluşmasından, sonuç olarak buradaki bilgi kirliliğinden istifade ederek Karakovan Süzme Balı veya Organik Bal adı altında tüketicilerin aldatıldığını ifade ediyor.
Bal analizi ciddi bir iş
Balın en büyük kaynağının ülkede bulunan bitki florası olduğunu söyleyen Sezen, Türkiye’nin çok zengin bir bitki florasına sahip olduğunu, dolayısıyla bu flora zenginliğinin ülkemizin bir çok bölgesinden farklı tatlar, lezzetler çıkmasına vesile olduğunu belirterek şunları dile getirdi:
“Balın faydalarını saymakla bitiremeyiz. Soğuk algınlığına karşı, bağışıklık sistemini güçlendirmek için, vücudumuzun enerjisine katkıda bulunması için bal tüketmeliyiz. Bu kadar faydalı bir ürünü alırken; ürünün etiket bilgilerine, Gıda ve Tarım Bakanlığı’nın izinlerine, kalite sistem belgelerinin varlığına, bu ürünü satan noktanın güvenilirliliğine kadar bir çok şeye dikkat etmemiz gerekiyor. Laboratuvarlarda balda bakılan 60-70 parametre bulunmaktadır. Bu anlamda bu analizleri yapmak ciddi bir iş, ciddi bir yatırımdır. Bu yatırımları yapan ülkemizde birkaç tane firma bulunmaktadır. Dünya ülkelerinde de bu böyledir, yani sektörde büyük yatırımlar yapan kurumlar bulunmaktadır. Eğer basit yöntemlerle yani tadına, rengine, kokusuna bakarak hiç analizler yapılmadan kontrol ediliyor olsa bu kurumlar neden laboratuarlarına bu yatırımları yapsınlar, biz neden bu kadar yatırım yapalım ki.”
“Tüketiciler aldatılıyor”
Herkesin günde en az bir kaşık bal tüketmesinin sağlık açısından önemli olduğunu vurgulayan Sezen, ancak tüketeceğimiz balın kontrollü olmasına, hangi kurumlar tarafından denetlendiğine ve etiket bilgilerine dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Sezen ciddi sorumluluk gerektiren bal ve ballı ürünler endüstrisi olan bu sektörün Türkiye’de imajının zedelenmeye çalışıldığını ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu imajın yaratılmasına Türkiye’de yaşayan herkesin payı var. Gelin gıda sektörü başta olmak üzere ‘üret de nasıl üretirsen üret’ ‘sat da nasıl satarsan sat’ ‘kazan da nasıl kazanırsan kazan’ düşüncesiyle yapılan-pazarlanan hiçbir ürünü almayalım, tüketmeyelim. Türkiye, devlet kontrol mekanizmasıyla, tüketicisiyle, perakendecisiyle bu durumu değiştirmek zorundadır. Bu şekilde devam edersek hepimiz sağlımızı kaybederiz.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.