Firmalardan
Henkel, bir kez daha sürdürülebilirlikte lider şirketler arasında
Henkel, üst üste sekiz yıldır hem Dow Jones Sürdürülebilirlik Listesine (DJSI Dünya) hem de Avrupa Dow Jones Sürdürülebilirlik Listesine (DJSI Avrupa) girmeyi başarıyor.
S&P Dow Jones Indices ve bir İsviçre ajansı olan RobecoSAM, 2014 yılındaki sürdürülebilirlik değerlendirmelerini açıkladı. Derecelendirmeler; şirketlerin ekonomik, çevresel ve sosyal performanslarına, şirketlerin yönetimine, risk yönetimi uygulamalarına, markalaşmalarına, kaynakların verimliliğine, tedarik zinciri standartlarına ve işçilik uygulamalarına dayanılarak yapılıyor. Dünyanın en büyük şirketlerinin sadece %10’u DJSI Dünya Endeksine seçiliyor, aynı şekilde sadece en büyük 600 Avrupalı şirketin sadece %20’si DJSI Avrupa Endeksine girebiliyor. Henkel’in Sürdürülebilirlik Konseyi Başkanı ve İnsan Kaynakları’ndan Sorumlu Başkan Yardımcısı Kathrin Menges, konuyla ilgili olarak “Deneyimlerimize dayanarak, bir taraftan işimizi başarılı bir şekilde büyütmeye devam ederken sürdürülebilir gelişmeyi yönlendirecek yeni çözümlere de öncülük ediyoruz. Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksinin ve diğer global derecelendirmelerin sonuçları, iddialı sürdürülebilirlik stratejimizi uygularken doğru yolda olduğumuzun da göstergesi” şeklinde konuşuyor. Farklı derecelendirme ajansları ve sermaye piyasaları da Henkel’in sürdürülebilir gelişme alanındaki mükemmel performansını fark ediyor. Henkel, üçüncü kez çevresel, sosyal ve yönetimsel kriterler bakımından global lider bir şirket olarak Stoxx ESG Liderler Endeksinde yer aldı. Şirket, geniş çaplı sürdürülebilirlik kararlılığı nedeniyle de 2010 yılından bu yana Global Challenge Index’ine dahil ediliyor. Henkel’in Euronext Vigeo World 120, Europe 120, Eurozone 120 olmak üzere üç yeni endekse daha girmesi de onaylanmış durumda. Henkel ayrıca Oekom Sürdürülebilirlik Endeksinde “En Başarılı Statü”de yer alarak, dünyada kendi sektörünün en iyilerinden biri olduğunu gösteriyor. Henkel, 2030 yılına kadar ürün ve teknolojilerinin çevresel ayak izini azaltmayı ve yarattığı değeri üç katına çıkarmayı hedefliyor. Bu iddialı hedef, gezegenimizin sınırlı kaynakları içinde toplumun daha iyi bir yaşam sürmesini amaçlıyor. Geçen 11 yıl içinde, şirket enerji ve su tüketimi sırasıyla yüzde 51 ve yüzde 44 oranlarında ve her bir tonluk üretim başına çıkan atık miktarını da yüzde 47 oranında azalttı. Aynı süre içinde, iş kazalarının sayısı ise %90 oranında düştü.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.