Firmalardan
Lezita ile yüzde 31 büyüyen Abalıoğlu, sektör ikincisi oldu
Lezita, gıda sektörünün en hızlı büyüyen firması olarak Türkiye piliç eti pazarının ilk üç markasından biri olma hedefine hızla ilerliyor.
Lezita markasının 2006 yılından bu yana sürekli yükselen bir başarı grafiği izlediğini ve sektörünün ilk üç markasından biri olma hedefine emin adımlarla ilerlediğini vurgulayan Abalıoğlu Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda Satış-Pazarlama Grup Başkanı Ender Abalıoğlu, “Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşundan biri olarak, faaliyet göstermeye başladığımız ilk günden bu yana büyüme stratejilerimiz doğrultusunda yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Pazar lideri olduğumuz yem sektöründe, son beş yılda üretimimizi dört katına çıkarmayı başardık ve 2011 yılında 1 milyon ton yem üretimine ulaştık. Türkiye çapında faal altı yem fabrikası ve 2,5 milyon yem üretim kapasitesi ile sektörün en büyük firmasıyız. 2005 – 2010 yılları arasında gösterdiğimiz %313’lük büyüme ile gıda sektörünün en hızlı büyüyen firması olarak faaliyet gösteriyoruz. Grubumuz, Lezita markası ile gıda sektörüne ilk girdiği yıl olan 2006’da piliç eti pazarından yüzde 3.2 pay alırken, 2011 yılı sonu itibariyle pazar payı yüzde 7’nin üzerine çıktı. 2006 yılındaki satışlarını beş yıl gibi kısa bir sürede yüzde 250 artırarak 106 bin tonluk bir satışa ulaştı. İşlenmiş ürün satışlarımız da beş yılda yüzde 680 arttı ve 2011 yılında 9 bin tona ulaştı. Bunların yanı sıra Lezita markamız bağımsız araştırma kuruluşu Method Research Company tarafından yayınlanan Mayıs 2012 tarihli Bilinirlik Raporu’na göre akla ilk gelen ve en beğenilen pratik ürün markaları arasında üçüncü sırada yer alıyor. Markamız, sektörün en önemli oyuncularının yüzde 8 – 9 oranında büyüdüğü 2011’de ciro bazında yüzde 31 gibi çok önemli bir oranda büyüme gerçekleştirerek üçüncülükten ikinci sıraya yükseldi. Bu başarı grafiği ile Lezita, Türkiye piliç eti pazarının ilk üç markasından biri olmak hedefine doğru hızla ilerlediğini çok güzel kanıtlıyor. Biz de Abalıoğlu Grubu olarak, 2012 yılında ciromuzun, içinde bulunduğu sektörlerin büyümesinin üzerinde bir hamle ile yüzde 40 artmasını ve 1.3 milyar TL büyüklüğe ulaşmasını hedefliyoruz” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.