Firmalardan
Metro,Türk Mutfağı yolculuğuna yeni bir durak ekliyor
İzmir’in ilk gastronomi festivali GastroFest İzmir’in ana sponsorluğunu üstlenen Metro, İzmirli şefler ve lezzetseverlerle yerel ve coğrafi işaretli ürünlerden oluşan bir menü ile buluşacak.
İzmir gastronomisi ve şeflerine farklı bir bakış açısı getirecek, ürün zenginliği ve çeşitliliğinin yanı sıra kendine özgü lezzetlere sahip İzmir’in, çok kültürlü yapısını yansıtacak, İzmir’in ilk gastronomi festivali, İzmir GastroFest bu sene göç temasıyla düzenleniyor. 21 Ekim’de tarihi Alsancak Tren Garı’nda yapılacak festivalin ana sponsoru ise Metro Türkiye. Gastronominin değerli isimleri ve birçok şefin katılımıyla çeşitli söyleşiler ve ikramlar festival boyunca ziyaretçilerle buluşacak. Metro Türkiye standında ise, yerel ürünler ve coğrafi işaretli ürünlerden oluşan birbirinden lezzetli ve farklı tatlar ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.
HORECA (Hotel, restoran ve cafe) sektörünün bir numaralı iş ortağı olma hedefiyle 28 yıldır faaliyetlerini kesintisiz devam ettiren Metro Türkiye, “Türk Mutfağı” ve şeflerine katkılarını sürdürüyor. Metro, yeme içme sektörünün ekonomiye katkılarının yadsınamayacağı bu dönemde, rekabetçi fiyatlarla tüm Türkiye’de HORECA sektörünü destekliyor.
Festivalin ana sponsoru olmaktan duyulan gururu aktaran Metro Türkiye Pazarlama, Marka Yönetimi ve İletişim Grup Müdürü Aylin Mutlu, “İzmir GastroFest içinde yer almak bizim için çok büyük bir mutluluk kaynağı. HORECA sektörüne verdiğimiz desteklerle hem müşterilerimiz hem de tüketicilerimiz açısından yeme içme sektörünün daha da ileriye taşınması için çalışıyoruz. Yeme içme sektörünün başta turizm olmak üzere ekonomimiz için vazgeçilmez önemi olan bu dönemde, tüm Türkiye’de HORECA sektörünün yanında olmaktan gurur duyuyoruz. Bu anlamda Türkiye’nin turizm başkentlerinden olan İzmir’de ilk kez düzenlenen bu etkinliğin sektöre ve ekonomiye katkı sağlayacağına inanıyoruz. Metro Türkiye olarak, aralarında yurtdışına ihraç ettiğimiz ürünlerin de bulunduğu projemizle hem yerel tohumun korunmasına hem yerel üreticinin kalkınmaya destek oluyoruz. Türkiye ekolojik yapısıyla yerel ürünler konusunda büyük bir potansiyele sahip, tüm Avrupa’da toplam 3.300 coğrafi işaretli ürün bulunurken sadece Türkiye’de 3.000 potansiyel ürün bulunması büyük bir zenginlik. Biz de bu potansiyeli yerli ekonomiye kazandırmak için var gücümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Coğrafi İşaretli ürünler sadece meyve ve sebzeyle sınırlı değil, etin de bu proje kapsamında koruma altına alınması için çalışmalar yapıyoruz. Böylece ticari motivasyonu sağlayarak işin sürdürülebilir hale gelmesini, insanların alın terinin karşılığını almalarını ve Türkiye’nin yerel değerlerini gerek ulusal gerekse uluslararası platformda, şeflerimizin de yardımıyla herkesle buluşturmayı amaçlıyoruz. İzmir GastroFest de bu amacımıza giden yolda bizim için yeni bir durak.” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.