Firmalardan
Mücevher ve kol saati markası Amarikan Jacob&Co, Türkiye’ye geliyor
Dünyaca ünlü mücevher ve kol saati markası Amarikan Jacob&Co, Palmali Holding ile Türkiye’ye geliyor.
Jacob&Co Yönetim Kurulu Başkanı Jacob Arabo, Bodrum’da faaliyete geçecek ilk mağazanın açılışına Portekizli futbol yıldızı Cristiano Ronaldo’nun da katılacağını söyledi.
Hollywood ünlülerinin yanı sıra, sahne ve futbol sahası yıldızlarını birbirinden ilginç tasarımları olan mücevher ve kol saatleriyle süsleyen Jacob&Co’nun Türkiye’deki ilk satış mağazası Bodrum’da açılıyor. Azeri işadamı, Palmali Holding’in sahibi olan Mübariz Mansimov Gurbanoğlu’nun getirdiği Jacob&Co’nun açılışına Portekizli futbol yıldızı Cristiano Ronaldo da katılacak.
New York’ta, Park ve Madison caddeleri arasında, 57. sokaktaki mağazası’nda görüştüğümüz ünlü mücevher markasının Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Jacob Arabo, Jacob&Co ürünü takıların yıllardır Türkiye’de satılmakta olduğunu ancak yeni bir düzenlemeye giderek kendi markaları adı altında satışa sunulacağını belirtti. Yakın arkadaşı olan Mübariz Mansimov Gurbanoğlu ile Türkiye’de, ilki Bodrum’da ikincisi de İstanbul’da açılacak olan Jacob&Co mağaza zincirinin tüm Türkiye’ye yayılmasının öngörüldüğünü belirten Jacob Arabo, “Çok sevdiğim arkadaşım Mansimov, markamızı Türkiye’ye taşımak istedi. Biz de bunu uygun bulduk. İlk mağazamızı, firmamızın reklam yüzü olan Cristiano Ronaldo’nun da katılımıyla Bodrum’da açacağız” diye konuştu.
Müşterileri arasında Hollywood yıldızlarının başı çektiğini söyleyen Jacob Arabo, “Müşterilerimiz kendilerine özgü stilleri olan insanlar, futbol yıldızları, ilginç takıları giymekten hoşlanan insanlar. Ben de bunları tasarlıyorum ve üretiyorum. Türkiye’de de şirketimizin yeni yüzünü göstermekten mutluluk duyacağım” dedi.
Türkiye’nin zengin tarih ve kültür mirasının kendisi için yeni bir ilham kaynağı oluşturacağına da inandığını belirten Jacob Arabo, “Arkadaşım Mübariz ile ortak bir çalışma içine girmekten çok mutluyum. Önümüzde müthiş bir gelecek görüyorum. Son 10 yıldır Türkiye’de, Rusya’dan, Ortadoğu’dan, Avrupa’dan gelen turistler sayesinde de çok iyi iş yaptık. Ama günümüzde Türkler de çok iyi müşterilerimiz arasına katıldı. Bu da başarımızın bir simgesi, ben Jacob Arabo olarak Türkiye’ye gelmekten dolayı çok mutluyum” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.