Firmalardan
TOSİAD, ilk ekonomi zirvesini gerçekleştirdi
Tokatlı Sanayici ve İşadamları Derneği TOSİAD, tarafından “Tokat’tan Yedi Tepeye Yedi Tepeden yedi kıtaya’’ ana temalı Ekonomi Zirvesi Cumartesi günü Levent’teki Wyndham Grand Otel’de gerçekleşti.
İstanbul’a en çok göç veren iller arasında ön sıralarda yer alan Tokat’ın sivil toplum kurumları, bürokrat ve akademisyenleri Ülkenin ve Tokat’ın başta göç olmak üzere ekonomik sorunlarını masaya yatırmak üzere bir araya geldi. Açılış konuşmalarında Tokat’ın potansiyelinin çok yüksek olmasına karşılık göç sorunuyla başlayan problemine dikkat çekilirken, bu zirvenin böylesi bir sorunun gündeme gelmesi adına çok büyük bir görev üstlendiği belirtildi. Ekonomiden, ülke kalkınmasına, 2015 genel seçimlerinden maliyeye kadar birçok konunun ele alındığı zirvede, son 12 yılda yaşanan ekonomik kazançlar ve kayıplar uzman konuşmacılar tarafından ele alındı.
AKP İstanbul Milletvekili Harun Karaca terörün yarattığı maliyetten bahsederek bu durumun ekonomiyi etkilediğini ve milli gelir seviyesini düşürdüğünü söyledi. Daha sonra konuşan MHP Tokat Milletvekili Reşat Doğru ise konuşmasında “ Ulaşımdaki eksikliklerin Tokat ilinin gelişmesinde payı olduğunu dile getirerek yatırımların büyük ölçüde bu yüzden gerçekleşemediğini vurguladı.
MHP İstanbul İl başkanı M. Bülent Karataş “Türkiye’de ne yazık ki üç büyük sorun önemli bir yer teşkil etmektedir. Bu üç büyük sorun; Ülkemizin ekonomisi, ülkemizin iç ve dış güvenliğinin tehlikede olması, terörün had safhaya gelmesi ve adaletin ne yazık ki sağlanamamasıdır. Bu üç büyük sorundan bir tanesi olan ekonomi hakkında sorunları dile ve gündeme getirdiğiniz ve için siz değerli Tokatlı iş adamlarına teşekkürü bir borç bilirim” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından başlayan Zirvede ki ilk oturumun başlığı “ Yabancı yatırımların para piyasalarına etkisi ve Sıcak para” oldu. SPK Araştırma Dairesi Başkanı Hüseyin Emre Uzer, son 10 yılda dünya ve Türkiye’deki sıcak para hareketleri hakkında bilgi verirken, önümüzdeki sürecin para piyasaları açısından da farklılaşmaya gebe olduğunu vurguladı.
Petrol fiyatlarında ki düşüşün ekonominin iyi bir seyir gösterdiğinin işareti olduğunu ifade eden Uzer, ilerleyen günlerde Euro’nun daha da düşebileceğini dikkat çekti. Aynı oturumda konuşan İstanbul Kuyumcular odası Baş danışmanı Gökhan Aksu, FED’in faiz artırım kararının likit piyasada olumsuz etki yapacağını belirterek, Tokat’taki yatırımlara finansman bulunabilmesi için, özel oturumla bir çalıştayın fayda sağlayacağının altını çizdi. Aksu; “Sıcak paranın bir ülkeye ne zaman gireceği belli olmadığı gibi, ne zaman çıkacağı da belli olmamaktadır. Sıcak paranın veya dövizin en tehlikeli yanı da beklenmedik zamanda ülkeyi terk etmesidir çünkü büyük döviz çıkışlarında ekonomi sarsılır. Türkiye’de sıcak para olarak tanımlanabilecek döviz miktarı 2014 yılı sonunda 131 milyar dolar. Bunun 62 milyar doları hisse senetlerinde, 52 milyar doları Hazine bonolarında, 17 milyar doları ise para piyasasında”dedi. Gökhan Aksu yatırımda alanında başlıca sektörlerin Altyapı, Bilgi ve İletişim Teknolojileri, Elektronik, Enerji ve Yenilenebilir Kaynaklar, Finansal Hizmetler, Gayrimenkul, İmalat, İş Hizmetleri, Kimya, Madencilik, Makine, Otomotiv, Sağlık ve İlaç, Tarım ve Gıda, Taşımacılık ve Lojistik, Turizm olduğunu belirtti.
İkinci oturum “ Daralan Dünya pazarında Türk firmaları ürünlerini nereye satacak? Türk iş adamı ne yapmalı?” başlığı altında gerçekleştirildi. TUGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yücelen, G20 içinde yer almayan az gelişmiş ülkelerin sesinin yükselmesinin de çok önemli olduğunun altını çizerek, iş oluşturulması anlamında girişimciliğin çözüm olarak sunulmasının kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Yücelen, bu anlamda G20 gündeminde KOBİ’lerin de yer almasının önemli bir adım olduğunu belirterek dünya ekonomisi için yapısal değişiklerin ortaya çıkarılması gerektiğini vurguladı ve teşvik sistemi gibi mekanizmaların bölgesel analizler yapıldıktan sonra yeniden kurgulanması ihtiyacını gündeme getirdi. Tokat özelinde sektörler ile yeni bir çalışma yapılmasının ve yönlendirmenin de üretimi destekleyecek şekle sokulması gerektiğini vurgulayan Yücelen, dünya pazarında ciddi bir daralma riski olduğunu, Afrika başta olmak üzere alternatif pazarlara eğilimin kaçınılmaz bir ihtiyaç olarak gündeme geldiğini söyledi.. ETİD Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Orhun ise daralmanın elektronik ticaretle aşılabilmesinin yollarını hatırlattı. Türkiye’nin bu alanda kat etmesi gereken önemli bir yol olduğunun altını çizen Orhun, yüzde 33’lük ortalama büyümesiyle e-ticaretin firmalara önemli bir alternatif sunduğunu ifade etti. Konuşmasında özellikle e-ticaret konusunda yatırım yapmak isteyen girişimcilerin rakiplerine karşı yaratıcı fikirler ortaya koymaları tavsiyesinde bulunan Hakan Orhun; “önümüzdeki yıllarda karma ürün satışı yapan e-ticaret sitelerinin yerini spesifik ürün satanlar alacaktır. E-ticaret sistemini kullanan ihracatçı firmalar yurt içi ve yurtdışından daha fazla alıcı bulabilme imkanı bulacaktır ” dedi. Toplantının öğleden sonraki ilk oturumunda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Seyhan Erdoğdu, Tokat’ın dünya kenti olma açısından yolun başında bile olmadığına işaret ederek, “Türkiye’de dünya kenti sıralamasına bir tek İstanbul giriyor. O da sıralamanın altında… Dünya kenti olabilmek için o kentin ulaşım altyapısı uluslararası ağa entegre olmalı. Dahası iletişim altyapısı gelişmiş, Uluslararası kongrelerin yapılmasına uygun altyapıya sahip olmalı. Finans merkezi de olmalı. Bu nedenle İstanbul’a da finans merkezi üstünden rol biçiliyor” dedi. Prof. Dr. Seyhan Erdoğdu, kendilerinin 2011’de, TÜİK’in 2013’te yaptığı çalışmalardan yola çıkarak, Tokat’ın ekonomik, demografik ve sosyal anlamda gerilediğini ifade etti. Erdoğdu, Tokat ile ilgili şu çıkarımlarda bulundu.
“1. Tokat’ın nüfusu azalıyor. Göç böyle devam ederse, ortada Tokat kalmayacak. Tokat net göç veren birinci il durumunda. İnsanı giden bir il, talebin yok olduğu bir ildir. Böyle bir kente tüketim yetersizliği olduğundan yatırımcı gelmez.
2. Tokat tarımsal anlamda komşu illere oranla daha iyi durumda değil. Nüfusunun yüzde 40’ı kırsal kesimde yaşıyor.
3. Tokat’ta işgücüne katılım oranı çok düşük… İşgücünün eğitimi, üretkenliği düşük… Tokat kent merkezinde işsizlik Türkiye ortalamasının üstünde… İlde katma değer açısından düşük bir üretim var.”
Tokat’ta şekerpancarı ve tütün üretiminin darbe aldığını dile getiren Erdoğdu, yerel yönetimin bu zirveye katılması gerektiğine işaret ederek ,” Tokat’ın kalkınabilmesi için birlik olunması şart! Bunun için yerel vizyon oluşmalı. Turizm, tarım ve tarımsal sanayi alanında el ele verilip, planlar yapılmalı ve çok çalışılmalı” dedi.
Bir diğer oturumda ise Tokatlı iş insanları söz alarak, hem başarı hikâyelerini paylaştılar; hem de iş dünyası beklentilerinin altını çizip göreve hazır olduklarını belirttiler. Bu bölümde Özdilek adına Hüseyin Özdilek, Dimes adına Ayhan Şahin, TİA Otomotiv adına Ahmet Tutar, Eko Çed’den Nursel Kaleoğlu, Firuze Reklam Ajansı’ndan Firuze Meral ve EDD Yapı’dan Ender Demirtaş, görüşleriyle zirveye katkıda bulundular.
Zirvede konuşan Hüseyin Özdilek de, Erbaa doğumlu olduğuna işaret ederek, çocukluğunda çay ocağında çalıştığını söyledi. Özdilek, “1959 yılında 4-5 saatte Erbaa gelen insanların çaya 25 kuruş ödeyecek parası yoktu. 100 kişinin çalıştığı kiremit fabrikası vardı. Oraya girebilmek için imtiyazlı olmak gerekiyordu. Maalesef biz sanayi toplumu olamadık. İşe göre adam alacaksın, torpille değil! KİT’ler işe göre adam almadığı için sıkıntı yaşadı. Enflasyonun karşısında çalışanını ezdirmeyeceksin. Ne yapıp edip işçinin hakkını vereceksin” dedi.
Oturumun diğer konuşmacısı Tokatlı işadamı olarak İngiltere’de sahibi olduğu sofra london restoran zinciriyle ünlenen Hüseyin Özer ise Tokat’tan dünyaya açılan bir girişimci olarak tecrübelerini aktardı. Restoranlarında Türk yemeklerini ve kültürünü tanıtmaya çalıştığını bunun yaptığı işin gelişmesinde etkili olduğunu söyleyen Hüseyin Özer; kültür ve sanat faaliyetlerinin de kentin tanıtımına katkı sağlayacağına inandığını belirterek Tokat’ta yapacağı yatırıma dair bilgi verdi. Tokat mutfağını dünya çapında yetiştirecek ustaları eğitmeye aday yeni yatırımının bir akademi niteliği taşıyacağına dikkat çeken İş adamı Hüseyin Özer, fikri olan girişimcilere iş adamlarının sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.