Firmalardan
Türkiye’de üç kişiden biri yılbaşı alışverişini son haftaya bırakıyor
Yılbaşı dönemi yaklaşırken, MasterCard Avrupa çapında hediye alışkanlıklarını araştıran bir anket düzenledi.
MasterCard, Avrupa çapında gerçekleştirdiği yeni araştırmasını duyurdu. 17 Avrupa ülkesinde 15 bin kişinin katılımıyla yapılan ankete göre yılbaşı gibi hediyelerin alışverişinin yoğun olduğu dönemde insanların en çok dikkat ettiği unsur ince düşünce. Ankete katılanlara göre nakit para önermek en kötü hediye şekli. 10 kişiden biri, böyle bir hediye teklifi alırsa sevdiği kişiyle tartışabileceğini söylüyor.
Türkiye’den çıkan sonuçlar ise Türklerin hediyeye bakışının Avrupalılardan daha duygusal olduğunu ortaya koyuyor. Avrupa çapında en kötü hediye olarak kabul gören nakit, Türkiye için kavga konusu. Türkiye’de her dört kişiden biri, sevdikleri insandan hediye yerine para alırlarsa tartışabileceğini itiraf ediyor. Bu oran Avrupa ortalamasından daha yüksek. Türkiye’de tartışmaya neden olabilecek bir diğer hediye de kişi adına bağış yapmak (%20) olarak ifade ediliyor. Avrupa çapında ankette çıkan sonuçlara göre diğer hayal kırıklığı yaratan hediyeler %52 akvaryum balığı almak, %35 küçük ev aleti almak, %26 ise kozmetik ürünleri olarak listeleniyor.
Türklere göre hediyenin ihtiyaçları karşılaması, kişiye özel olması ve sürpriz şekilde verilmesi onu daha anlamlı kılıyor. Nakit dışında kırtasiye malzemeleri vermek (%32) ve yemek ısmarlamak (%31) Türklere göre kötü ve özensiz hediyeler arasında. %37 oranında sevdikleri birinden hayal kırıklığı yaratan bir hediye aldıklarını itiraf eden Türkler, sevdikleri kişinin zevklerini tanımadığını (%39) ya da alışverişi son dakikaya bıraktığını (%37) gerekçe olarak görüyor. Türkiye’de her dört kişiden biri de bugüne kadar verdiği bir hediyeden dolayı pişmanlık duyduğunu çünkü fazla özen göstermediğini ve günü kurtarmak için hediyeyi aldığını itiraf ediyor. (%32)
Türkiye’de yılbaşı gibi dönemlerde her 3 kişiden 1’i alışverişi son haftaya bırakıyor. Hatta ankete katılanların 4’te 1’i alışverişi son güne bıraktığını itiraf ediyor. Erkekler (%34), kadınlara (%27) göre daha fazla son dakika alışverişiyle günü kurtarmayı tercih ediyor. Aileye, arkadaşlara ya da eşlerine hediye seçenler ise daha çok özen gösterdiğini itiraf ediyor. Ankette iş arkadaşları, hediye alırken üzerinde en az düşünülen (%9) arkadaş grubu olarak dikkat çekiyor.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.