Firmalardan
“Türkiye’den neden bir Armani çıkmasın?”
Yurt içi ve yurt dışında toplam 140 bayiye, 150 bini ihracat olmak üzere 450 bin adetlik üretim ve satış rakamına ulaşan marka, İtalya’da şube açmaya hazırlanıyor.
Türkiye özellikle erkek giyim sektöründe ithalata bağımlı bir hale getiriliyor. Hem piyasanın canlanması hem de tedarikçilerin maddi kaynak elde etmesi için yerli üretimin daha çok desteklenmesi gerekiyor. Türkiye’den neden bir Armani çıkmasın fikriyle kulvardaki eksikliği gidermek ve erkek tüketici kitlesinin moda ihtiyaçlarına seslenmek için kurulan, Faruk Sağın markası, 2’inci yılında 12 milyon ciro yaparak sektörde önemli bir isim haline geldi.
Türkiye’de ayakkabı atölyelerinin üretim için beklediği, trendsetter bir marka olan Faruk Sağın, kuruluşunun 2’inci yılında yurt içi ve yurt dışında toplam 140 bayiye, 150 bini ihracat olmak üzere 450 bin adetlik üretim ve satış rakamına ulaştı. Avrupa’nın moda merkezleri olan İtalya ve Fransa’dan yoğun istek alan marka, ilk şubesini İtalya’ya açmaya hazırlanıyor.
Bir çift ayakkabı üretmek 147 farklı tedarikçiye fayda sağlıyor
Bir ayakkabı üretmek için 147 farklı malzemenin gerektiğini belirten Faruk Sağın Genel Müdürü Ömer Faruk Sağın, “Bir ayakkabıyı üretmek için 147 farklı malzeme kullandığınızda bu aynı zamanda 147 farklı malzeme tedarikçisine kazanç sağladığınız anlamına gelir. Bizim sektöre giriş yaptığımız dönemde jurdan firmaları ve ökçeli ayakkabı üreticileri batmak üzereydi. Şimdi bütün ayakkabı atölyeleri sabırsızlıkla bizim yeni koleksiyon çıkarmamızı bekliyor. Çünkü piyasa bir rekabet yaratıldı ve bu da hem yerli tedarikçileri hem de yerli sermayeyi güçlendiriyor. Üstelik ürettiklerimizi dünyada 19 noktaya ihraç ediyoruz. Şimdide hedefimiz modanın merkezlerinden biri olan İtalya’da Türk tasarımlarını tanıtmak. Bu nedenle Türkiye ekonomisi için doğru yolda olduğumuzu düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.