Firmalardan
Türkler hediye verirken Avrupa’nın en cömerti
Türkler kendini mutlu etmek için 49, sevdikleri için 58 Euro harcıyor.
MasterCard tarafından, Avrupa çapında, tüketicilerin harcama alışkanlıklarını ölçümlemek amacıyla gerçekleştirilen “Küçük Mutluluklar Endeksi”ne göre, Türklerin yakınlarına hediye alırken en cömert davranan halk olduğu belirlendi.
Araştırmaya göre, kendilerini mutlu etmek için aylık ortalama 49 Euro harcayan Türkler, konu yakınlarına küçük hediyeler almaya gelince aylık ortalama 58 Euro’yu gözden çıkarıyor. Araştırma aynı zamanda, Türklerin küçük hediyeler almak için para harcadıktan sonra, en az suçluluk hisseden toplum olduğunu da ortaya koydu.
MasterCard, Avrupa’daki tüketicilerin harcama alışkanlıklarını belirlemek amacıyla gerçekleştirdiği araştırmaların ilkini açıkladı. Türkiye’nin yanı sıra, Almanya, İtalya, Belçika, Fransa, İsveç, Rusya ve İngiltere’de, 12 bin tüketicinin katılımıyla gerçekleştirilen “Küçük Mutluluklar Endeksi” araştırmasına göre, Avrupalıların yarısından fazlası (yüzde 59) kendilerini ödüllendirmek amacıyla küçük hediyeler satın alıyor. Son yıllardaki ekonomik çalkantılara rağmen kişisel harcamalarını sürdüren Avrupalı tüketiciler, ayda en az bir defa, kendilerine küçük bir hediye satın almak için ortalama 51 Euro’yu gözden çıkarıyor. Para harcarken son derece dikkatli davranmaları gerektiğinin bilincinde olan Avrupalılar, yine de kendilerini, mutluluk veren küçük hediyelerle ödüllendirmekten vazgeçmeyeceklerini ifade ediyorlar.
Araştırma sonuçları, Almanların kendilerine küçük hediye almak için harcadıkları aylık ortalama 72 Euro ile, 51 Euro olan Avrupa ortalamasının oldukça üzerine çıktıklarını gösteriyor. Kendilerine küçük bir hediye alırken en fazla para harcayan Almanları, 58 Euro ile İtalyanlar, 57 Euro ile Belçikalılar takip ediyor. Türkler, kendilerine mutluluk verecek küçük alışverişleri için aylık ortalama 49 Euro’yu gözden çıkarıyor. Tutumluluklarıyla bilinen İngilizler ise, sadece 32 Euro ayırıyor. Buna rağmen, kendilerine para harcadıkları için suçlu hissedip hissetmedikleri sorulan Avrupalılardan, en fazla İngilizler (yüzde 25), para biriktirmek yerine harcama yaptıkları için kendilerini suçlu hissediyor. Türkler ise, yüzde 7’lik oranla en az suçlu hisseden kesim. Türkleri, yüzde 10 ile Almanlar ve Ruslar takip ediyor. Avrupalılar, kendilerini küçük hediyelerle ödüllenmelerine neden olarak da sırasıyla, ‘kendilerini neşelendirmek’, ‘hafta sonu olması’, ‘kutlanacak bir konu olması’, ‘tatil olması’ ve ‘maaş alma’yı gösteriyor. Türk tüketicilerin yüzde 40’ının kendini ödüllendirme nedeni ise, Avrupa’nın geneli ile aynı: ‘neşelenmek’.
Araştırmaya göre, en eli açık ülke Türkiye. Türkler, Avrupa’da, yakınları için hediye alırken, kendine harcadığından daha fazla harcayan tek ülke. Kendisi için 49 Euro harcayan Türkler, konu yakınlarına küçük bir hediye almaya geldiğinde 58 Euro’yu gözden çıkarıyor. Türkiye’yi 55 Euro ile Almanya, 53 Euro ile Belçika, 45 Euro ile İtalya, 44 Euro ile Rusya, 42 Euro ile Fransa, 41 Euro ile İsveç takip ediyor. İngilizler, kendilerine hediye alırken yaptığı tutumluluğu, yakınlarına alırken de göstererek ortalama 21 Euro ile listenin sonunda yer alıyor.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.