Firmalardan
“Yaşayan En Büyük 100 İş Dehası”ndan biri Hamdi Ulukaya
Chobani markasıyla ABD’nin gıda devleri arasına giren Hamdi Ulukaya, Forbes Dergisi’nin 100. yıl etkinlikleri kapsamında hazırladığı 100 kişilik “Yaşayan En Büyük İş Dehaları” listesine dahil edildi.
Amerika merkezli dünyaca ünlü Forbes dergisi, 100. yaşını bir dizi özel çalışma ile kutluyor. Derginin bu kapsamda hazırladığı “Yaşayan En Büyük 100 İş Dehası” listesinde, Chobani markasının kurucusuTürkiyeli girişimci Hamdi Ulukaya da yer aldı.
Forbes dergisi, internet sitesinde listeyi “Forbes’un 100 yılını kutlamak üzere 100 girişimci, vizyoner ve kapitalizm kâhininden A’dan Z’ye bir ansiklopedi oluşturacak fikirleri derledik. Ortaya iş dünyasının en müthiş deneme yazısı koleksiyonu ve ticaret tarihinin en müthiş portre portfolyosu çıktı.” sözleriyle tanımladı.
Dergi, 100 iş insanının en etkili görüşlerini bir araya getiren koleksiyonda Hamdi Ulukaya’ya şu sözleri ile yer verdi:
Mevlana, “Sen yürümeye başlayınca yol kendiliğinden görünür” demiş. Ben Chobani’yi kurmaya giriştiğimde, ne daha önce bir şirket yönetmiştim ne de ortada bir iş planım vardı. Gözüme fabrikanın eskimiş duvarları takıldı; bu duvarların fena halde boyanmaya ihtiyacı vardı ve bu kolaylıkla halledilebilecek bir sorundu. Ben de gidip biraz boya aldım ve ilk beş çalışanımızla beraber kolları sıvayıp işe giriştik. Bu, benim o güne kadar aldığım ilk ve en iyi karardı. Harekete geçmenin, bir eylemde bulunmanın sihirli bir tarafı var; insana düşünmenin, yeni fikirler geliştirmenin kapısını açıyor ve bir ilerleme kaydettiğinizi hissettiriyor. Bu yüzden, oturup beklemeyin, yürümeye başlayın, merak etmeyin yol kendiliğinden görünür.
Her şeyi tek başınıza yapamazsınız, özellikle de belirli bir noktaya geldikten sonra. Bunun imkânı yok. Chobani’yi sıfırdan kurarken kendi potansiyelime inanmam, kendi kararlarıma güvenmem gerekiyordu ve bugün de hâlâ böyle yapıyorum. Fakat hem Chobani’yi kurarken hem de şirketi bugünkü noktaya taşırken, hayatın her alanında güvenebileceğim pek çok insanla birlikte yürüdüm. Her şeyi tek başınıza yapamazsınız, güvenebileceğiniz bir ekip şart.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.