Genel Haberler
Başkan’lardan açıklama var!
Sivil toplum kuruluşlarının Başkanları, ülkemizde 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimiyle ilgili açıklamalarda bulundular.
TPF Başkanı Mustafa Altunbilek
Türkiye Perakendeciler Federasyonu olarak devletimizin, milletimizin, demokrasimizin yanındayız. Demokrasiye yapılan her türlü müdahaleyi kabul edilemez olarak değerlendiriyoruz. Halkın iradesiyle seçilmiş meşru hükümete karşı yapılan bu girişimin karşısındayız.
İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi
Demokrasi tarihimizde kara bir leke olarak yerini alacak olan kalkışmayı şiddetle kınıyorum. Cumhuriyetimizin 90 yılı aşkın geçmişinde çeşitli darbelere ve darbe girişimlerine tanıklık ettik. Ancak ülkemiz bunlardan hiçbir zaman kazançlı çıkmadığı gibi her defasında çağdaş, demokratik ve refah toplumu hedefimiz ağır yara aldı.
Bundan sonra bize düşen yeniden demokrasimize ve ülkemize sahip çıkma inancımızı ve kararlılığımızı daha yüksek sesle haykırmaktır. Çocuklarımızı daha mürehfeh bir ülkede yaşatmak için daha çok çalışmamız gerekiyor. Herkes bilmelidir Türk halkı bir bütündür. Kimse bu bütünlüğü bozamaz. Bunun dışındaki beklenti ve girişimler asla başarıya ulaşamayacaktır.
Darbe girişimine karşı demokrasi nöbeti tutan siyasi partilerimizin, medyamızın ve halkımızın kararlı duruşu bu yöndeki inancımızı çok daha güçlendirdi. Ben de Başbakanımız Binali Yıldırım gibi önümüzdeki yıllarda 15 Temmuz tarihinin demokrasi bayramı olarak kutlanacağını umuyorum. Elim olayda can veren şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
BMD Başkanı Sami Kariyo:
15 Temmuz Cuma gecesi özellikle İstanbul ve Ankara’da başlayan ve demokrasinin ifade ettiği anlamı özümseyemeyen dar bir grubun yürüttüğü eylemler sonucunda, ne yazık ki tüm yurttaşlarımızı derin bir üzüntüye sevk eden elim olaylar yaşandı. Öncelikle bu olaylarda yaşamını yitiren tüm güvenlik güçlerimize, sivil yurttaşlarımıza rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır, yararlılara acil şifalar diliyoruz.Ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrasi tarihine üzücü bir sayfa olarak eklenen bu olayın, halkımızın demokrasiye olan inancıyla ve devlet yöneticilerimizin yoğun
çabasıyla aşılmış olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu olay, milletin devletiyle el ele vererek sonuçlandırdığı bir girişim olarak hatırlanacaktır. Bununla beraber, normalleşme sürecinin de artık hızla ilerlediğini, birçok yerde hayatın normal akışına geçmeye başladığını da gözlemliyoruz.
Bu zor zamanda, hayatın normal akışına geçmesi için katkıda bulunmak, insanımızın yine korkmadan ve ürkmeden sokağa çıkmasını sağlamak zorunda olduğumuzu düşünüyoruz. Markalarımız, asayiş ve ulaşımın izin verdiği ölçüde her yerde mağazalarını açacaklar. Bu zor günde hayatın normal akışına katkıda bulunmak ve güzel ülkemizin tüm bu yaşananları hak etmediğini göstermeyi bir demokrasi ve yurttaşlık görevi olarak değerlendiriyoruz.
TGSD Başkanı Şeref Fayat:
Demokratik toplumlarda siyasal iktidarlar ancak seçimle gelir seçimle giderler. Temelleri Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 96 yıl önce atılan demokratik düzeneve milli iradenin tecellisi ile şekillenen siyasal iktidara seçim dışında yapılan hiçbir müdahaleyi tasvip etmemiz mümkün değildir. Komşularımızla ilişkilerin yeniden düzeldiği, terör örgütlerine karşı büyük mücadelelerin verildiği bir dönemde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içine yerleşmiş bir avuç cuntacının meşru iktidarı ve milletimizi hedef alan menfur kalkışmasını şiddetle kınıyorum.
Cumhurbaşkanımızın, hükümetimizin, iktidarı ve muhalefetiyle siyasal partilerimizin, medyamızın, halkımızın sergiledikleri dik duruş ve örnek dayanışma ile demokrasi düşmanlarına karşı en güzel cevabı verdiklerini düşünüyorum. Bu alçak darbe girişiminde can veren şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa diliyorum.
AYD Başkanı Hulusi Belgü
İçinden geçtiğimiz dönemde, sarsıcı olayların arka arkaya yaşandığı, hayatın normal akışının sürekli şekilde sekteye uğradığı ülkemizde derin üzüntüleri de birlikte yaşıyoruz.
Tarihi boyunca birlik olabildiği her dönemde büyük başarılara ve huzura imza atabilmiş, bu toprakları zenginleştirebilmiş, hak ve hukuk düzenini sağlayabilmiş bir ülke olarak, en çok ihtiyacımız olan şey, yine birbirimize karşı besleyebileceğimiz sevgi ve saygı.
Bizler, Türkiye’de acıların ve olumsuzlukların birbirimizi birleştirebildiği, yaralarını birlikte sarabildiği bir ülkenin evlatlarıyız.
Terörün bölmeye, kargaşanın halkı düşmanlaştırmaya çalıştığı ülkemizde, yeniden güçlü bir moralle hayatın normale dönebilmesini sağlamak için hepimizin elimizden geleni yapması gerektiğine inanıyoruz.
Son dönmede yaşanan olaylara baktığımızda, görüyoruz ki bizleri esas üzen, acıların kendisinden de öte, bu acıların sürekli oluşu. Hedef ve sonuç sadece yorulmuş ve morali bozulmuş bir Türkiye yaratmak. Terör ve tahriklerin yola açabileceği bu tür yorgunluk, yılgınlık ve öfkenin, kendimize yapabileceğimiz en büyük kötülük olduğunu bilmemiz, fark etmemiz gerekiyor. Bu olumsuz ortamı yaratmak isteyenlere verilebilecek en iyi cevap ise, hayatın normal şekilde devam edebildiğini, aklın öfkenin önüne geçtiği, dengelerin sağlandığı bir durumu yaratabilmek ve yaşatabilmek.
Sağduyunun, daha iyisi için çaba harcamanın, hayatı gerektirdiği normlarda yaşayabilmenin, ülkemiz ve milletimiz için hep birlikte gösterebileceğimiz en büyük ve etkili çaba olacağına inanıyoruz.
Kategori Mağazacılığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alp Önder Özpamukçu
15 Temmuz akşamı gerçekleşen, demokrasimizi hedefleyen menfur darbe girişimi, halkımızın gösterdiği birlik ve devlet büyüklerimizin yoğun çabalarıyla aşılmıştır. Bu demokrasi dışı eylemi şiddetle kınıyoruz. Olayda hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına sabır, yaralananlara ise acil şifalar diliyoruz.
Halkımız meydanlara inerek demokrasisine sahip çıkma sağduyusu göstermiş, değişimin yerinin darbe değil sandık olduğunu göstermiştir. Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke olarak geçecek olan bu olayın aşılmasındaki olumlu taraf ise, milletimizin demokrasi ve cumhuriyetimize sahip çıkarak devleti ile elele vererek hızlıca normale dönme çabasına girmesidir. Halkımızın moralini, huzurunu ve refahını her zaman en önde önceliklendiren perakende sektörünün oyuncuları olarak normale dönme çabasında biz de var gücümüzle çalışarak bu durumdan hızlıca çıkmanın ve huzuru geri getirmenin yollarını bulacağız.
16 Temmuz itibariyle, özellikle Ankara ve İstanbul başta olmak üzere, başta çalışanlarımızın da güvenliğini sağlamayı dikkate alarak, güvenlik güçlerinin ve ulaşımın izin verdiği ölçüde mağazalarımızı açtık, müşterilerimizi ağırlamaya devam ettik. Halkımızın bu yaşananları hak etmediğini göstermek, hayatın normal akışına hızlıca dönmesine katkıda sağlamak amacıyla çalışmalarımızı aralıksız sürdürmenin gerekliliğine inanıyoruz.
Huzurlu, normal yaşama dönüldüğü, morallerimizin düzeldiği günlere hızlıca ulaşmak temennilerimizle tüm sektörümüze, çalışanlarımıza ve halkımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletmek isteriz.
Halkımız darbeye karşı direnme hakkını kullanarak demokrasimize sahip çıkmıştır. Bu durum geleceğe güvenle bakma inancımızı kuvvetlendirecektir.
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 4,5 milyon üyeleriyle darbeye karşı durduklarını, demokrasiye sahip çıktıklarını bildirerek, “Darbe girişimi, ülkemizin huzur içinde kalkınmasına, geleceğimize darbe vurmak demektir; ülkemize yapılabilecek en büyük ihanettir” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, her türlü darbe girişiminin, ülkemizin huzur içinde kalkınmasına, geleceğimize darbe vurmak anlamına geldiğini belirtti.
Bayraktar, şöyle devam etti:
“Bu dönem, çiftçimizin tarlada hasat heyecanı yaşadığı bir dönem… Hasat aynı zamanda üreticimizin ve insanlarımızın ekmeği, ülkemizin gıda güvencesi demektir. Dün de ülkemizin en önemli hububat ambarlarından Polatlı’da hasat törenine katıldık. Üretim ve ülke kalkınması için çaba harcadığımız, elbirliğiyle terör belasıyla mücadele ettiğimiz bir dönemde, dün gece darbe girişimi haberleriyle karşılaştık.
Başından itibaren, 4,5 milyon üyemizle darbeye karşı durduk, demokrasiye sahip çıktık. Zira her türlü darbe girişimi, ülkemizin huzur içinde kalkınmasına, geleceğimize darbe vurmak demektir.”
Dünyanın ekonomik sıkıntılar yaşadığı bir dönemde olduğuna dikkati çeken Bayraktar, “Dünyadaki bu ekonomik krizden her kesim etkileniyor. Çiftçilerimiz bir yandan da doğal afetlerden etkileniyor. Bu ortamda güçlü bir siyasi istikrar gerekiyorken, ülkemizde demokrasiyi geliştirmeye, ileri demokrasiyi kurmaya çalışıyorken, demokrasiyi sekteye uğratacak bu tür darbe girişimleri bu ülkeye yapılabilecek en büyük ihanettir” değerlendirmesinde bulundu.
Ekonominin demokrasiyle geliştirilebileceğini de belirten TZOB Genel Başkanı, “Bu bakımdan temsilcisi olduğumuz 4,5 milyon çiftçimizle birlikte demokrasinin, millet iradesinin önündeki her türlü engelle bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da büyük bir azim ve kararlılıkla durmaya devam edeceğiz” dedi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: “Türk İş Dünyası olarak devletimizin ve milletimizin yanındayız”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Ülkemize ve milletimize karşı girişilen bu darbe girişimini tanımıyoruz! Milletimizin iradesine ve demokrasimize vurulmuş bu hançeri kabul etmiyoruz. Halkın iradesiyle seçilmiş meşru hükümete karşı girişilen bu kanunsuz kalkışmanın karşısındayız. Türk milleti olarak her türlü darbe girişiminin karşısında olmalı, demokrasimizi savunmalıyız. Türk iş dünyası olarak devletimizin ve milletimizin yanındayız. Demokrasiden yanayız.
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.