Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından ortaklaşa düzenlenen 5. Kartepe Ekonomi Zirvesi, basın dünyasından temsilcilerin de katılımıyla Kocaeli Maşukiye’deki The Green Park Resort Kartepe’de gerçekleştirildi.

Toplantıda konuşan Rifat Hisarcıklıoğlu geniş olarak küresel kriz üzerinde durdu, yapılması gerekenleri ve nelerin yapılamadığını anlattı. Soru-cevap şekilde geçen toplantıda “Türkiye’nin bir an önce kendine yeniden güvenmesi gerektiği” üzerinde görüş birliğine varıldı. “Dünya ilk küresel krizine çözüm arıyor” başlıklı oturumda görüşlerini aktaran Hisarcıklıoğlu, dünya ekonomisinin 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez küçüldüğünü, küresel ticaretin 1982 yılından sonra ilk kez gerilediğini ve küresel fon akımlarının 1980’ler seviyesine gerilediğine işaret etti.

Önceliğin bu ölçekte bir krizi çözmek olmadığını, yönetmek olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, “Alışık olmadığımız bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde ne yapmak lazım? Krizi çözmek mi, yönetmek mi? Çözüm muhakkak olacak. Hiçbir kriz tümsekte kalmamış, muhakkak aşağı doğru bir inişi olmuş. Kriz de inecek. Ama esas olan, bu devrede bu krizi yönetiyor olmamız. Yönetebilmemiz için küçük adımlara ve kısa vadeli odaklanmaya ihtiyacımız var. Kısa sürede zararı en aza indirgeyecek tedbirler gerekiyor. Dünyanın yaptığı da bu. Son otuz yılda kendi çabamızla elde ettiğimiz başarıyı sürekli tekrarlamamız gerekiyor” diye konuştu. G-20 toplantılarının küresel işbirliğinde önemli bir başlangıç olduğuna değinen Hisarcıklıoğlu, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) da yeni rol üstlenerek buna göre hazırlanması gerektiğini kaydetti.

Market-KOBİ ilişkisi

Bir sorumuzu değerlendiren Hisarcıklıoğlu, büyük dev marketlerin KOBİ’leri çok olumsuz etkilediğini de söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Dev zincirler önce KOBİ’lere kendi markalarıyla ürün yaptırıyor. Daha sonra da yok Pakistan’da yok başka bir ülkede daha ucuza yaptıracaklarını söyleyip yerli firmamızdan vazgeçiyor. Bu ürünler cirolarının büyük bir kısmını oluşturuyor. Tabi ki bizim yerli firmalar da ona göre makine parkını arttırıp, işe güvenip yatırım yapıyorlar. Üretim iptalleri sonucu birçok firma böyle batıyor. Sektörde bir kuralın olmaması nedeniyle bunlar yaşanıyor. Bu işe bir çeki-düzen verilmelidir” dedi.

Bütçe disiplininin 2009 yılında çok kötü olduğunu, bu durumun kamunun borçlanmasındaki faiz oranlarını arttıracağının altını çizen Hisarcıklıoğlu, “Kamunun borçlanmasındaki faizlerin artmasını istemiyorsak öncelikle çok yıllı bütçe yapmamız gerek ki ileride bu bütçe dengesinin düzelebileceğini gösterebilelim. Yani iki yıllık, üç yıllık bütçe yaparak bütçe açıklarının azalacağını göstermeliyiz. Kredimizin, borçlanmamızın faizlerinin inebilmesi için, orta vadeli program ve orta vadeli mali programa ihtiyaç var” diye konuştu. Küresel kriz için sıra dışı düşünülmesi gereğine değinen Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin kriz bitmeden önemli şansları olduğuna işaret etti.