Connect with us

Genel Haberler

“İndirim marketlerinin sayısı 22 binde durur”

Editör
Neuss Ticari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tanju Aygün
Abone Ol:

Neuss Ticari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tanju Aygün, sayısal büyüme yerine market sahiplerinin odaklanması gereken noktaları Avrupa örnekleri ile değerlendirdi.

Prof. Dr. Tanju Aygün, sayısal büyüme yerine market sahiplerinin odaklanması gereken noktaları Avrupa örnekleri ile değerlendirdi. 90’ların başında pazar payı yüzde 10 seviyesinde olan indirim marketlerinin, 2015’te yüzde 20 pazar payına ulaştığını, Türkiye’de de Almanya benzeri bir rekabetin yaşandığını belirten Tanju Aygün, “50’li yıllarda Almanya’da 200 bini geçkin gıda ve kozmetik perakendecisi vardı. 200 bin perakendecinin yaptığı ciro 9 milyar Euro’yu buluyordu. 2017 yılına geldiğimizde bu cirolar 177 milyara yükseldi. Mağaza sayısı ise 35 bine düştü. 35 bin zincirin 15’bini indirim marketi. Türkiye’de ise bu rakam şu an 18 bin civarında. Almanya’da indirim marketleri mağaza sayısı 2015 yılında durdu. Aynı durum Türkiye’de de gerçekleşecek. Bunlar piyasanın gerçekleri. İndirim marketlerinin sayısı Türkiye’de 22 bine ulaştığında durur. Ama asıl rekabet o zaman başlayacak. Perakendede rekabetin yönü değişecek. Büyüyen indirim marketi formatı mağaza açma sayısı bitince bu sefer Almanya örneğinde olduğu gibi mağazaları değiştirmeye başlayacak. Bugün bu değişim için Almanya’da 5 milyar Euro yatırım gerçekleştiriliyor. Yeni düzenleme, müşteri odaklı yaklaşım, etnik ve yerel yönler ön plana çıkıyor” dedi.

“Değişime odaklanın!.. Mağaza kapatmaktan çekinmeyin”

Ulusal, yerel ve indirim marketleri yarışında hizmet kalitesi ve müşteri odaklı yaklaşımı ile pazar payını en iyi şekilde kooperatifleşen market zincirlerinin artırdığını söyleyen Aygün şöyle konuştu; “Almanya’da iki kooperatif zincirin pazar payı yüzde 33. ulusal ve indirim marketleri bu zincirlerin ardından geliyor. Yani bir bakıma TPF’nin muadili oluşumlar Almanya’da lider. Dolayısıyla yarış mağaza sayısı, ciro ile değil karlılıklarla, değişimle devam ediyor. Yeni sisteme odaklanmakta fayda var. Gerekirse bu değişimde mağaza kapatmaktan çekinmeyin. Günün sonunda kar etmek için çalışıyorsunuz. Almanya’da kar payı yüzde 1,5 olduğu halde verimsiz mağazalar tek tek kapatılarak; var olan mağazalar dönüştürülüyor. Siz de değişime odaklanın. Avrupa’da bu değişimi kaçıran dev kurumlar yavaş yavaş pazardan çekilmek zorunda kalıyor. 2000’li yıllarda 10 bin mağazası olan ve milyarlarca Euro’luk ciroya imza atan şirketler, son 10 yılda yavaş yavaş kapanmaya başladı.”

“Alışveriş trendleri değişiyor”

Konuşmasında tüketicilerin alışveriş trendlerinin de değiştiğini belirten Prof. Dr. Tanju Aygün, rekabette e-ticaret sitelerinin de kendini kuvvetlice hissettirdiğine değinerek; “En büyük örnek Amazon. Avrupa gıda perakendesinde kozmetik ürünleri de dahil Amazon 15’inci sırada. Burada dikkat edilmesi gereken 2 önemli nokta var. Birincisi büyüme oranı. Amazon’un büyüme oranı yüzde 14. Bugün hiçbir perakendeci bu şekilde büyüyemiyor. İkincisi ise mağaza sayısı. Almanya’nın en büyüğü olan bir market, 100 milyar Euro ciro yapıyor. Bu ciroya 11 bini aşkın mağaza işleterek ulaşıyor. Amazon’a baktığımızda mağaza sayısı 0. Dolayısıyla e-ticaret alanında da stratejilerin hızlıca tamamlanması gerekiyor” açıklamasını yaptı. Değişen tüketici davranışlarında nüfusun çok etkili olduğunu belirten Aygün, “Misafirlik anlayışı tamamen değişti. Geçmişte her hafta sonu ya birilerine misafirliğe gidilirdi ya da size misafir gelirdi. Eskiden Almanya’daki Türklerin çocuk ortalaması 4’tü, bugün iki. Evde alışverişi yapan artık 4 çocuğu veya ebeveynler için alışveriş yapmıyor. Bu değişimi gören öncü marketler farklı formatlar denemeye başladı. Örneğin Alman indirim marketleri mağazalarında Türk ürünleri için ayrı raflar hazırlıyor. Hatta helal ürün satmak için büyük bölümler oluşturuluyor. Aynı yaklaşım Fransa’da da mevcut. Bu girişimi, marketinde yemek katı açarak ülkelerin yöresel lezzetlerini sunan girişimciler de oldu” dedi.

Avrupa’daki göçmen nüfusu göz önünde bulundurularak etnik lezzet hizmeti veren kurumların ön plana çıktığını söyleyen Tanju Aygün, “Bugün 25 milyon olan Müslüman nüfusu, 2050’de 50 milyon olması bekleniyor. Bugünden marketlerinde etnik lezzetlere ve ürünlere yer veren girişimciler cirosunu artırıyor. Avrupa’da Türk etnik pazarı mağaza sayısı yüzde 17 azalmasına rağmen, 2009’da bugüne yüzde 11 büyüdü” açıklamasını yaptı.

muhittin tayli anfasOrganizasyonda Avrupa perakende sektöründe 23 yıldır hizmet veren Matvärlden’in CEO’su Dr. Muhittin Taylı, ulusal ve indirim marketleri rekabetinde izledikleri strateji ile 2017’de yılın marketi ödülünü kazanma başarısının hikayesini katılımcılarla paylaştı. İsveç’te faaliyet gösteren Matvärlden’in 2 şube ile yıllık toplam 80 milyon euro ciro gerçekleştirdiğini, 2026’da 8-10 mağazaya ulaşarak 500 milyon euro ciroya ulaşmayı hedeflediklerini belirten Muhittin Taylı; “10 milyon nüfusu olan İsveç’te, 2 milyon göçmen yaşıyor. Matvärlden’i sadece İsveç düzeyinde değil, herkesi kucaklayacak bir formatta hizmet verecek şekilde kurguladık. İsveç’te kişi başı tüketim yıllık 2 bin 300 euro. Yıllık perakende satışları ise 25 milyar euro civarında. Göçmenlerin ortalama yıllık tüketimi ise 5 milyar euro. Sektördeki gelişmelere baktığımızda küçük formatlar yerine, biz büyük formatla ilerledik. Mağazamızda bütün ülkelerin ürünlerine yer vermek için bir konsept çalıştık. Dünya kültürlerini tek çatı altında toplayan misyonumuz sayesinde ulusal ve indirim marketlerinin önüne geçmeyi başardık” dedi.

Konuşmasında TPF’nin Türkiye’deki konumunu başarılı bulduğuna da değinen Muhittin Taylı, hali hazırdaki stratejinin yeni düzenlemelerle, tek çatı altında ve tek yürek halinde devam ettirilirse, sektörde liderliği sürdürebileceğini belirtti. İsveç’te indirim marketi formatının tutmadığına da değinen Muhittin Taylı şunları kaydetti; “İsveç’te pazarın yüzde 50’sini TPF oluşumuna benzer bir kurum sahiplenmiş durumda. İndirim marketlerinin pazardaki payı ise yüzde 6’yı geçmiyor. Bunun en büyük nedeni ise ülkeler geliştikçe, tüketici daha iyi alım gücüne ulaştıkça, indirim marketleri yerine ulusal ve yerel zincirlerin tercih edilmesi. İsveç ile Türkiye’deki alışveriş alışkanlıkları hemen hemen aynı. Yerel ürünlerin, yerel lezzetlerin tek yürek halinde, doğru bir kurgu ile tüketicinin karşısına sunulduğunda TPF’nin de Türkiye’deki pazar payını artıracağını düşünüyorum.”

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Genel Haberler

E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak

Editör

By

Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:

“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”

Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.

Continue Reading

Genel Haberler

CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi

Editör

By

19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.

CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.

Continue Reading

Genel Haberler

EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor

Editör

By

Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.

EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.

İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.

Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.

Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.

Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.

EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”

EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.

Continue Reading
Advertisement

Etiketler

POPÜLER