Genel Haberler
Perakende Günleri’18, yaratıcılık, öngörü ve sanata dokunan oturumlarla son buldu

Etkinliğin son oturumlarında, yaratıcılık, öngörü ve sanat ana gündem maddelerini oluşturdu.
Perakende Günleri’18’in son seansı, uzun yıllar Guess Saatleri’nin CEO’su olarak görev yapan ve emekli olan Cindy Livingston’ın ‘Guess’un Çarpıcı Büyüme Öyküsü’ ile başladı.
Türkiye’nin duayen isimlerinden Doğuş Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, ülkemizin geleceğine ışık tutan yorumları ile Türkiye 2019 oturumu için sahneye çıktı. Acar; “Genel olarak olaylara bakınca sert gelen dalgalar önünde duramıyorsunuz. Ancak dalganın üzerine çıkarsanız yükselebilirsiniz. Dolayısıyla biraz işe vizyon katmak gerekiyor. Geleceği anlayabilmek için de dünyada neler oluyor diye bakmak gerekiyor. Küresel ortamda birtakım olaylar birbirini çok yakından etkilemeye başladı. Global trendleri izlemek lazım… Dünya ekonomik forum toplantılarında görüştüğümüz trendleri paylaşmak istiyorum. Sosyal medya ve mobil teknolojiler hayatımıza girdikçe bireyler daha da güçlü hale geliyor. Özellikle perakende başta olmak üzere eğilimleri etkiliyor. İletişimde güven unsuru diyalog ve yetkinlik öne çıkıyor. Gelişmiş ekonomilerden gelişmekte olan ekonomilere doğru kayan bir güç dengesi söz konusu… Özellikle Asya Pasifik Bölgesi’nde Çin ve Kore ile başlayan öncesinde de Japonya, gelişmekte olan piyasaları öne çıkarıyor. Teknolojinin de yardımıyla dijitalleşme ile nesnelerin internetinin hayatımıza girmesiyle gelişmişlik farkı giderek kapanıyor. Bir de Türkiye’nin şöyle bir avantajı var; biz bazı konularda çağı daha erken yakalıyoruz. Mesela geçmiş dönemlerde teknolojik yatırımlarda geri kaldığımız için yeni yatırımlarla öne geçiyoruz. Örneğin, cep telefonu kullanmaya çalıştığında Avrupa’da ne kadar ilkel bir sistemin işlediğine şahit olabilirsiniz. Yine Türkiye çek kullanımından kredi kartına geçti ve bugün mobil ödeme sistemlerinin hızlı bir şekilde hayatımıza entegre edebildik. Genç nüfus, kreatif ve daha hızlı hareket ederken ülke olarak da bu yapının avantajlarını kullanıyoruz. Diğer yandan geldiğimiz noktada sürdürülebilirlik çok önemli hale geldi. Türkiye şu an içinde bulunduğumuza benzer dönemleri çokça yaşamış ve atlatmıştır. Hiç şüphe yok ki bu dönemi de atlatacaktır. Her şey bir yana bugünden itibaren tasarruflu olmalı, planlı bir şekilde hareket etmeliyiz. Bu düsturu hayatımızın her alanında yakalamalıyız.”
Perakende Günleri’18’in son oturumu ise sinema sektöründe elde ettiği başarılarla tüm dünyada adını duyuran ve ülkemizi gururlandıran Yönetmen Ferzan Özpetek, Sunucu Gülay Afşar ile ‘Nasıl Yaşadığımız Değil, Nasıl Anlattığımız’ oturumunda bir araya geldi. Özpetek; “Türkiye’ye çok sık gelmiyorum ama hoşuma gidiyor değişiklik. İnsanın iki evi, iki ülkesi, iki bayrağının olması güzel bir şey. Gidip gelirken sürekli yenileniyor insan… Asistanlık yaptığım dönemleri hatırlıyorum iki asistandık. Bedavaya yaptığımız zamanlar. Sanıyorum, Türk olduğum, yani başka bir ülkeden gelmemden dolayı daha fazla bir şeyler yapayım istedim. Paydos oluyor ‘ben yaparım’, Cumartesi araştırma yapılacak, ‘ben tatil yerine araştırma yaparım’ diyorum. Bu nedenle söyleyebilirim ki marka olma yolunda ilk madde çalışkanlık. Bu çalışkanlık Türkler’de var. Türklerin çalışkan olduğunu Türkiye’den ayrıldıktan sonra anladım. Şöyle bir şey yaşadım çalışkanlıkla ilgili; evimle ilgili bir sorunum oldu. İtalya’daki mali danışmanıma başvurdum ve bir şey istedim. Günlerden çarşamba ve bana pazartesi günü halledip gönderirim dedi. Türkiye’deki kişi sordu: ‘bugün neden vermiyorlar?’ Bende hemen tekrar İtalya’daki danışmanı aradım ve hemen ‘bugün de olur’ dedi. O çalışkanlıkla ilgili ilk deneyimimdir. Çünkü Türkiye’de birine bir şey söyleyince o gün o iş bitmiş oluyor” yorumlarında bulundu.
Genel Haberler
AYD, deprem bölgesindeki yardım çalışmalarına devam ediyor

6 Şubat tarihinde meydana gelen deprem faciasının ardından AYD, üye firmalar ve AVM’ler bölgede yaşayanların yardımına koştu. AYD ve üye şirketler tarafından deprem bölgesine yardım paketleri gönderildi. Ülke genelindeki AVM’lerin büyük çoğunluğu, AFAD ile koordineli bir şekilde yardım merkezi olarak faaliyet gösterdi. AVM’lerde kan bağışı stantları kuruldu. Bölgedeki uygun durumda olan AVM’ler, gece barınma ihtiyacı için kapılarını 24 saat açık tuttu. AVM yatırımcıları tarafından bölgeye çok sayıda ısıtıcı, battaniye, giysi, hijyen seti, bebek bezi, bebek maması, gıda ve su ulaştırıldı. Depremi takip eden günlerde yapılan ayni ve maddi yardımlara ek olarak bobcat, vinç, ekskavatör, forklift, kepçe, loader, jeneratör, aydınlatma kulesi, konteyner gibi teknik ekipmanlar AYD üyesi firmalar tarafından bölgeye sevk edildi.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan AYD Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Şapkacı, “Öncelikle Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Bu zor günlerde, AYD olarak acıları hafifletmek için elimizden gelen tüm desteği veriyoruz. Bu bağlamda, ilk aşamada deprem bölgesindeki farklı noktalarda 15 aşevi kurduk. Depremin ilk günlerinden bu yana bu aşevlerinde günde 45 bin kişiye sıcak yemek ulaştırıyoruz. Elâzığ dahil 11 ilimizde toplam 27 AVM bulunuyor. Bunlardan 17’si şu anda hizmet veriyor. Onunda ise küçük çaplı ve mekanik tadilatlar devam ediyor. Yurt dışından beklenen yedek parçalar gibi çeşitli nedenlerden ötürü bu AVM’lerimizin önümüzdeki aylarda yeniden açılmalarını bekliyoruz. Önümüzdeki normalleşme sürecinde de şartları uygun olan AVM’lerimiz STK’lar ile iş birliği halinde etkin şekilde çalışmaya devam edecek.” dedi.
Depremin perakende sektörüne etkisi
Yaşanan büyük depremlerin perakende sektörüne etkilerine de değinen Şapkacı, şunları söyledi: “Bu süreç, çok doğal olarak bölge sakinleri başta olmak üzere tüm milletimizi moral ve motivasyon anlamında derinden etkiledi. Depremin ilk haftasında ülke genelinde ziyaretçi girişleri yaklaşık %30-35 oranında düşerken ilerleyen haftalarda bu düşüş %15-20 seviyelerine oturdu. Mart ayı ziyaretçi girişlerine baktığımızda ise deprem öncesine göre yaklaşık %10 oranında bir düşüş gözlemlediğimizi söyleyebiliriz. Bu da bize bir toparlanma izlenimi veriyor. Bununla birlikte hem ziyaretçi sayılarında hem de cirolarda net etkiyi görebilmemiz ancak AYD bünyesindeki tüm AVM’lerimizden ilk çeyrek sonuçlarının ulaşması ile mümkün olacak. Ziyaretçi sayıları ve ciro gelişimini AYD – Akademetre iş birliği ile çeyrek bazda yayınladığımız AVM Perakende Endeksi ile takip ediyoruz. İlgili dönemin verileri ulaştığında çıkan tabloyu daha net olarak görüp paylaşabileceğiz.”
AVM’ler, ekosistemiyle birlikte Türkiye ekonomisine katma değer sağlıyor
Açıklamasında AVM’lerin oluşturduğu ekonomik değer hakkında da bilgi veren Şapkacı: “Ülkemizde bulunan 444 AVM, içinde yer alan markalarla birlikte önemli bir ekosistem meydana getiriyor. Bu ekosistem, üretim, lojistik, altyapı da dahil olmak üzere birçok farklı sektörü kelebek etkisiyle besliyor. 50 milyar dolar yatırım hacmine sahip olan sektörümüzde AVM ekosistemi içerisinde 2,1 milyon kişiye istihdam sağlanıyor. AVM ekosistemi içerisinde yaratılan toplam gelir 2021 yılında 388 milyar TL iken, 2022’de 624 milyar TL olmuştur. Sektörümüz ayrıca Türk markalarının yurt dışına açılımlarını destekleyerek katma değer oluşturuyor.” dedi.
Genel Haberler
Şubat ayı üretici market fiyatları

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, şubat ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını ve girdi fiyatlarında yaşanan değişimleri yaptığı yazılı basın açıklamasında değerlendirdi.
Bayraktar, şubat ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 251,6 ile elmada görüldüğünü belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Elmadaki fiyat artışını yüzde 229 ile kuru üzüm, yüzde 218,7 ile limon, yüzde 216,9 ile kırmızı mercimek, yüzde 180,8 ile kuru incir, yüzde 176,3 ile pırasa, yüzde 159,7 ile marul, yüzde 159,6 ile ıspanak, yüzde 150,7 ile maydanoz takip etti.
Elma 3,5 kat, kuru üzüm 3,3 kat, limon ve kırmızı mercimek 3,2 kat, kuru incir ve pırasa 2,8 kat, marul ve ıspanak 2,6 kat ve maydanoz ise 2,5 kat fazlaya markette satıldı.
Üreticide 5 lira olan elma 17 lira 58 kuruşa, 25 lira olan kuru üzüm 82 lira 24 kuruşa, 5 lira 25 kuruş olan limon 16 lira 73 kuruşa, 13 lira 84 kuruş olan kırmızı mercimek 43 lira 86 kuruşa tüketiciye satıldı.”
Market fiyatları
“Şubat ayında markette 41 ürünün 31’inde fiyat artışı, 10’unda fiyat azalışı görüldü.
Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 29,4 ile domates oldu. Domatesteki fiyat artışını yüzde 28 ile karnabahar, yüzde 21,8 ile lahana, yüzde 20,4 ile dana eti, yüzde 17,7 ile patlıcan takip etti.
Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 15,3 ile ıspanak oldu. Ispanaktaki fiyat düşüşünü yüzde 6,2 ile yeşil mercimek, yüzde 6,0 ile limon, yüzde 2,7 ile mısırözü yağı izledi.”
Üretici fiyatları
“Şubat ayında üreticide 33 ürününün 19’unda fiyat artışı olurken, 5’inde fiyat düşüşü görüldü. 9 üründe ise fiyat değişimi olmadı.
Şubat ayında üreticide fiyatı en çok düşen ürün yüzde 22,5 ile patates oldu. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 12,5 ile limon, yüzde 8,7 ile lahana, yüzde 6,3 ile maydanoz, yüzde 5,5 ile ıspanak izledi.
Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 68,9 ile patlıcanda görüldü. Patlıcandaki fiyat artışını yüzde 67,6 ile kuru soğan, yüzde 57,5 ile karnabahar, yüzde 54,3 ile domates, yüzde 47,8 ile portakal, yüzde 47,4 ile kabak takip etti.”
Fiyat değişimlerinin sebepleri
“Üreticide patlıcan, domates, kabak ve salatalıkta havaların soğuk gitmesi nedeniyle arzdaki azalma fiyatları yükseltti.
Kuru soğanda depodaki ürünlerin azalması ve yeni ürün hasadının başlamamış olması fiyatları artırdı.
Portakal, karnabahar, havuç ve pırasada hasadın sonuna gelindiğinden arzdaki azalmadan kaynaklı fiyat yükselişi oldu.
Arz ve talepteki değişim et fiyatlarının yükselmesine neden oldu.
Patates, limon, beyaz lahana, maydanoz ve ıspanakta arzdaki artışla birlikte ürünlerin fiyatları düştü.”
Şubat ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişim
“Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre şubat ayında, ocak ayına göre, üre gübresi yüzde 10,5, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 4,5, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 3,8, amonyum sülfat gübresi yüzde 2,2 ve DAP gübresi yüzde 2,1 düştü.
Geçen yılın şubat ayına göre ise son bir yılda, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 71,2, DAP gübresi yüzde 44,5, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 42,4, üre gübresi yüzde 14,9 ve amonyum sülfat gübresi ise yüzde 1 oranında arttı.
Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 11,5 düştü, son bir yıla göre ise yüzde 38,7 oranında arttı. Besi yemi şubat ayında ocak ayına göre yüzde 0,9, süt yemi yüzde 2,7, son bir yılda besi yemi yüzde 59,5, süt yemi ise yüzde 60,7 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 23,9 oranında arttı.
Gübre fiyatlarında son dört aydır düşüş yaşanmaya devam ediyor. Üretim sezonunda çeşidine göre yüzde 400’leri aşan fiyat artışları, gübre kullanımının azalması ve geçen yıla göre baz yılı etkisiyle yıllık artış yüzde 1 ile yüzde 71,2 aralığında kaldı. Üretim maliyetlerinin düşürülebilmesi için gübre fiyatlarının tekrar artmamasına yönelik tedbirler alınmalıdır. Üreticimiz, verim ve kalite unsuru olan gübreye erişimde sorun yaşamamalıdır.
Ürün maliyetinin artmaması, üreticinin mağdur olmaması, üretime darbe vurulmaması için tüm girdilerde de fiyatların makul seviyelerde tutulması gerekmektedir.”
Genel Haberler
BİM’den deprem bölgesinde ücretsiz ürün dağıtımı

Başta Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya, Hatay, Şanlıurfa, Adıyaman ve Diyarbakır olmak üzere Güneydoğu Anadolu’yu ağır bir şekilde vuran, son yılların en büyük deprem felaketinin ardından depremzedelere yardım için zamana karşı mücadele ediliyor.
İlk andan itibaren yardım çalışmalarına destek veren BİM resmi kurumlarla işbirliği içinde 20 bin adedin üzerinde battaniye, tek kişilik ve çift kişilik yorganlar, çocuklar için binlerce yorgan, battaniye, atkı, bere, eldiven, sweatshirt, polar, kışlık oduncu gömlek, ayakkabı, yetişkinler için üst ve alt polarlar, kazaklar ve ısıtıcılardan oluşan 100 bine yakın ihtiyaç malzemesini TIR’larla bölgeye gönderdi. Ayrıca afet bölgesindeki depolarından AFAD aracılığıyla temel ihtiyaç maddeleri sevkiyatına da devam ediliyor.
BİM deprem bölgesindeki yüzden fazla mağazasında da temel ihtiyaç ürünlerini güvenlik güçlerinin gözetiminde halka ücretsiz dağıttı.
BİM de depremden ağır etkilendi
Tüm Türkiye’yi yasa boğan depremde çok sayıda BİM çalışanı yaşamını yitirirken, 60’ın üzerinde çalışanı hâlâ enkaz altında kurtarılmayı bekliyor.
Bölgede bulunan BİM mağazalarından yaklaşık 500’ü ağır hasar gördü. BİM azami sayıda mağazayı tekrar açabilmek için çalışmalarını hızla sürdürüyor.
BİM’den yapılan açıklamada öncelikli hedeflerinin bölge halkının günlük hayatındaki ihtiyaçlarına yönelik alışveriş yapabilmesi için mağazaları çalışabilir duruma getirmek olduğu belirtildi.
-
Ercüment Tunçalp3 ay önce
Private label enflasyondan korur
-
Genel Haberler6 ay önce
Üretici ile market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 252,9 ile maydanozda görüldü
-
Firmalardan5 ay önce
A101, Müge Anlı ile iş birliğine imza attı
-
Cengiz Çambel6 ay önce
RCK (Rafinera Cloud Kitchen)’da hedef yurtdışına açılmak