Sosyal Medya Hesaplarımız

Genel Haberler

Yeni yasa ‘hal’i bozar

Editör
hal_foto_200
Abone Ol:

TBMM’de görüşülecek olan sebze meyve ticareti ile ilgili düzenleme, toptancı hallerinin tepkisine neden oldu. ‘Görüşümüz alınmadı’ diyen hal esnafına göre, yasa bu şekilde çıkarsa sadece süpermarketlere yarar.

Toptancı hallerinin geleceğini yakından ilgilendiren “Sebze Meyve Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı”, tarafların görüşleri yeterince alınmadan hazırlandığı için eleştiriliyor.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) tarafından düzenlenen “Yeni Hal Yasası’na Doğru” konulu formun ardından bir sonuç bildirgesi açıklandı. TBMM’de görüşülecek oları tasarının mevcut haliyle yabancı sermayeli büyük süpermarketlerin çıkarlarını gözeten bir düzenleme olmanın ötesine geçemediği vurgulandı. ATB yetkilileri, sonuç bildirgesinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, TOBB başta olmak üzere Ankara’da ilgili mercilere gönderileceğini belirtildi.

Önce hallerin durumu belirlenmeli

“Hallerin odağında olduğu bir piyasaya düzenleme getirilecekse, hal esnafının görüş ve önerileri mutlaka alınmalı” denilen bildirgede şu noktalara dikkat çekildi: “Türkiye’de toptancı hal komisyoncularının çalışma biçimi, başka hiçbir ülkedeki işleyişe benzemiyor. Dolayısıyla bürokratlarımız başka ülkelerdeki işleyişi emsal alarak faraziye yöntemiyle kanun çıkarmamalı. Önce Türkiye hallerinde işlerin nasıl gittiğiyle ilgili yeterli ve geçerli bilgi sahibi olmalıdır. Tasarıda gıda güvenliği, piyasanın kayıt altında olması ve kontrollü ticaret gibi konularda çok iyi niyetli düzenlemeler getirilmekle beraber bunların uygulanması ve işleyişleri açısından da çok ciddi sıkıntılar söz konusu olacaktır.” Rüsum konusunun sadece sebze meyve ticaretinde söz konusu olduğu belirtilen bildirgede, dünyanın başka hiçbir ülkesinde söz konusu olmayan bu uygulamanın tekrar gözden geçirilmesi ve toptancı hallerinin belediyelerin gelir kapısı olmaktan çıkarılması gerektiği de savunuldu. Forumda konuşan TÜSEMKOM Başkanı Yüksel Tavşan, toptancı hallerinin komisyoncuların değil, üreticilerin yeri olduğunu belirtti.
Tavşan, “Büyük marketler üreticiyi ele geçirmeye çalışıyor. Yeni Hal Yasası bu haliyle geçerse, yasalaşırsa sağlıklı olmaz. Üreticiyi de tüketiciyi de zor dutumda bırakacak” dedi. Antalya Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Satıcı da toptancı hallerinin tüketici ve üretici olarak ayrılması gerektiğini ifade elti. Satıcı, “Toptancı halleri belediyelerin gelir kapısı olmaktan çıkarılmalı. Yeni yasada toptana hallerinden rüsum alınmaması yer almalı. Radikal bir değişiklik yapılarak toptancı hallerinden rüsum alınmasın” dedi.

10 yıldır konuşuluyor

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Burhan Özkan, Hal Yasası’nın değiştirilmesi ve yeniden düzenlenmesi konusunda yaklaşık 10 yıldır üzerinde çalışıldığını anımsattı. Her kesimin Hal Yasası’ndan şikâyet ettiğini iddia eden Özkan, yeni yasanın tek bir sektöre ağırlıklı olarak çıkması halinde bunun yürümeyeceğini söyledi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi ve ihracatçı Hamdi Güneş de yeni Toptancı Hal Yasasının iyi ve kötü tarafları olduğunu belirterek, bunun yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Yeni yasanın tüm sektör paydaşlarım memnun edecek şekilde yapılmasını isteyen Güneş, “Toptancı hallerin kapanmasını istemiyoruz. Yeni Hal Yasası çağın gereklerine uygun, tüketicinin taleplerine hizmet etmek zorunda” dedi.


HAL ESNAFININ ELEŞTİRİLERİ
– Yasa tasarısı hazırlanırken esnafın görüşlerine başvurulmadı.
– Tasarı mevcut haliyle yabancı sermayeli büyük süpermarketlere yarar.
– Tasarı, bitkisel üretim sektöründe derin yaralara yol açar. –
– Gıda güvenliği ve kayıt dışıyla ilgili niyet iyi fakat uygulanması zor.
– Toptancı halleri belediyelerin gelir kapısı olmaktan çıkarılmalı.
– Yeni yasada toptancı hallerinden rüsum alınmaması yer almalı.

Kaynak :Referans Gazetesi

Devamını Oku
Yorum Yapın

Yorumunuz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Genel Haberler

CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi

Editör

Yazar:

19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.

CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.

Devamını Oku

Genel Haberler

EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor

Editör

Yazar:

Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.

EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.

İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.

Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.

Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.

Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.

EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”

EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.

Devamını Oku

Genel Haberler

“Markalar eylül ayında buz kesti”

Editör

Yazar:

Organize perakende sektöründe yılın ikinci yarısıyla birlikte başlayan daralma, Eylül ayında hızlanarak devam etti. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, geçen ay karşı karşıya kaldıkları tabloyu, “Markalar eylül ayında buz kesti.” sözleriyle özetledi.

Çatısı altındaki 516 marka ile gıda dışı perakende sektörünün en önemli temsilcisi olan BMD’nin üyeleri arasında gerçekleştirdiği Eylül ayı anketinin sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı. Anketi değerlendiren BMD Başkanı Sinan Öncel, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele için uyguladığı talebi kısmaya yönelik önlemlerin etkilerini yılın ikinci yarısıyla birlikte hissetmeye başladıklarını hatırlattı. Öncel, şöyle devam etti:

“Organize perakende için temmuz, adet satışlarının sert düştüğü bir ay olmuştu. Genel olarak yatay seyreden Ağustos’un ardından Eylülde de satışlarda çok ciddi bir düşüşle karşı karşıya kaldık. Yeni sezona rağmen hazır giyim, ayakkabı ve kozmetik kategorilerinde her üç markamızdan ikisi Eylül ayında adet satışlarının düştüğünü beyan etti. Yeme içme markalarımızın ise tamamının adet satışlarında düşüş görülüyor. Adet satışları bir yana eylülde cirolardaki artış da genel olarak enflasyonun gerisinde kaldı. Ekonomi yönetiminin talebi kısmaya yönelik önlemleri nedeniyle gıda dışı organize perakendede talebin gerileyeceğini öngörüyorduk. Ancak Eylülde bu kadar sert bir daralma, bu kadar hızlı bir soğuma beklemiyorduk. Özetle, markaların Eylül ayında soğumadan da öteye buz kestiğini söyleyebiliriz. Gelişmeler bize ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadelede temel olarak ‘talebi soğutmaya’ odaklandığını gösteriyor. Oysa her fırsatta dile getirdiğimiz gibi ülkemizde en önemli sorun maliyet enflasyonu. Sonuçta fiyat artışlarının da bir üst sınırı var ve bu gıda dışı perakende enflasyon oranlarında görülüyor. Ancak maliyetler daha yüksek oranlarda artıyor. Ham maddeyi dünya ortalamasının çok üzerinde fiyata mal ediyoruz. Ticari mülklerde yüzde 500’e varan fahiş kira artışları ile karşı karşıya kalıyoruz. Şeffaf olmayan genel giderler nedeniyle AVM’lere her ay 700 milyon lira fazladan ödeme yapıyoruz. Bütün bu maliyetlerin tamamı olmasa da bir bölümü eninde sonunda ürün fiyatına yansıdığı için enflasyonu artırıyor. Dolayısıyla soruna önce doğru teşhisi koyup ona göre tedavi uygulamalıyız, aksi takdirde hastayı kaybedebiliriz.”

Devamını Oku
Advertisement

Etiketler

POPÜLER