Genel Haberler
Yumurtanın üretimi ve satışında yeni dönem başlıyor
20 Aralık’tan sonra damgasız veya eski tarihli yumurta satılamayacak. Satana 10 bin lira ceza var.
Türkiye’de artık yumurta raflara üzerinde tarih ve işletme numarası damgası olmadan gelemeyecek. Ancak, kendilerine 1 yıl süre verilmesine karşılık değişiklikler için üretici hala hazırlanamadı. Bu nedenle 1 yıllık erteleme talebiyle bakanlıkla görüşmeye gidildi, ancak şimdilik net bir cevap yok. Yüzde 80 üreticisi küçük işletme olan sektörde, fiyatı binlerce euro’yu bulan yumurta kabuğuna ikinci satır yazıyı yazacak makine pahalı bulunuyor. Ayrıca arz fazlası nedeniyle milyonlarca yumurtanın iade edileceği vurgulanıyor.
Milliyet gazetesinden Duygu Erdoğan’ın haberine göre Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, “Türk Gıda Kodeksi Yumurta ve Yumurta Ürünleri Tebliği’nde” gittiği düzenlemeler, ayrıca yumurtanın üretimi, satışı, muhafazası ve standartlarıyla ilgili önemli düzenlemeler içeriyor. Yumurtaların kabuğuna yazılan işletme numarası ve kümes numarasının yanında, yumurtlama tarihi de yazılacak. Böylece tüketici ambalajını atmış olsa da 28 gün olan tüketim süresini dikkate alabilecek. Mevcut uygulama da sadece ambalajın üzerine son tüketim tarihi yazılması zorunlu. A sınıfı yani doğrudan insan ve gıda sanayisi için olan yumurtalar yumurtlama tarihinden itibaren en fazla 21’nci güne kadar satış için raflarda tutulabilecek. Yumurtlama tarihi 21 günü geçen yumurtalar raflardan toplanacak. Böylece 28 günlük son tüketim tarihine kadar en az 7 günlük süre bırakılmış olacak.
Yumurta Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Hasan Konya, yumurtanın oluştuktan 45 güne kadar insan sağlığına hiçbir zararı olmadığına dikkat çekerek, 21 gün sınırının iç piyasada arz fazlasıyla milyonlarca yumurtanın ‘iadeye’ düşeceğini anlatıyor. Buna göre raflarda 21 günlük tüketim tarihi dolmuş olan yumurta toplanıp iade edilecek, bu yumurtalar ise ‘likitçiler’ denilen likit pastörize yumurta satan yerlere yüzde 70-80 düşük fiyata satılacak.
Önceki gün bakanlıkla bir görüşme yaptıklarını belirten Konya, fiyatı binlerce euro’yu bulan yazı makinelerinin küçük işletmeciyi iflasa götürebileceğini ilettiklerini kaydetti.
Konya, “Yumurta üreticilerinin yüzde 80’i küçük işletme. ‘Bunu kaldıramazlar, bize bir yıl daha verin’ dedik, düşüneceklerini söylediler” dedi. Büyük işletmelerin yumurtlama tarihini yazmaya başladıklarını belirten Konya, küçük işletmelerin ise eğer süre verilirse belki tek depoda, tek marka üzerinde toplanıp satış yapmayı düşünebileceklerini ya da aynı şekilde ihracata yönelmeyi tercih edebileceklerini söyledi.
İstanbul Yumurta Üreticileri Toptancıları ve İşadamları Derneği Başkanı Necati Yıldırım, Türkiye’nin bu uygulamaya hiçbir şekilde hazır olmadığını söylüyor. Altyapı ve üretim-tüketim dengesinin buna izin vermediğini belirten Yıldırım, “Türkiye’de 90 milyon civarında tavuk var, 75 milyon yumurta alınıyor. Günlük yurtiçi tüketimimiz 45-50 milyon civarında. Geri kalan yumurta ne olacak? Şu anda kutu üzerinde tarih yaklaşınca mesela pasta börek imalathanelerine toptan veriliyordu. Şimdi yumurta kabuğunun üzerinde tüketim tarihi sonlanmaya yakın yumurta çöpe atılacak. Bu şimdi belki 2 milyondur ama 15-20 milyon olacak” diyor.
Hasan Konya ‘gezen tavuk’ yani organik tavuktan alınacak yumurtayla ilgili bir tüketim tarihi düzenlemesi yapılmadığını bunu da bakanlığa ileterek bu ikilemi de gidermelerini istediklerini ifade etti.
Yumurta kabuğu üzerine yazı yazılan boyanın gıda boyası olmaşı şart. Bakanlık tarafından izin verilen bu gıda boyasının yumurta kaynatıldığında ya da kırıldığında insana zarar vermemesi gerekiyor.
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.