Firmalardan
Türkiye’de gıda sektöründeki en büyük yatırım
Kemal Kükrer Japon ortakla pazarda 5 yılda 3 kat büyüme hedefliyor.
Türkiye’nin lider sirke ve sos üreticisi Kemal Kükrer, sektöründe bir ilki gerçekleştirerek Japon Ajınımoto ile ortaklık anlaşmasına imza attı. Sos ve lezzetlendiriciler konusunda dünyanın en büyük gıda şirketleri arasında yer alan Ajınımoto, 60 milyon TL.’ye Kükre A.Ş.’ye %50 ortak oldu. 5 Kasım’da Japonya’daki imza töreninin ardından 12 Kasım’da Türkiye’de gerçekleşen basın toplantısında ortaklık ile ilgili önemli bilgiler paylaşıldı. Gerçekleşen toplantıda Kükre A.Ş. Genel Müdürü Sabri Gülel ve Ajınımoto A.Ş.’nin Başkan Yardımcısı ve Yiyecek İçecek Müdürü Makoto Murabayashi hazır bulundu.
Kükre A.Ş. Genel Müdürü Sabri Gülel, ortaklıkla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“37 bin tona yaklaşan yıllık üretim kapasitesi ve 33 milyon TL’nin üzerindeki cirosuyla sirke ve sos grubunda Türkiye’nin lider şirketi olarak uluslararası düzeydeki bu ortaklıkla yeni tatlar ve yeni ürünlerle hem pazarda büyümek hem de pazarı büyütmeyi hedefliyoruz. Yeni tatlar ve ürünlerle mevcut pazarı geliştirmek ve yeni yatırımlar yapmak her zaman öncelikli hedeflerimiz olmuştur. Şu anda sektörde önemli bir pazar payına sahibiz ama yerimizi daha da sağlamlaştırmak ve sektörün gelişimi için uzun zamandır dünya genelinde kendini ispatlamış bir firma ile yetenek ve ‘know-how’ anlamında birliktelik yapmak istiyorduk. Bu birlikteliğin aynı zamanda ülke ekonomisine fayda sağlamada da yapılabilecek en doğru ve hızlı yöntem olduğuna inandık.”
“Geleneksel değerlere sadık kalarak en ileri teknolojiyi kullanıyorlar”
Gülel yaptığı konuşmada neden Ajınomoto’yu seçtiklerini de şu sözlerle ifade etti:
“Japonlar’ın her sektörde ne kadar gelişmiş bir teknolojiye sahip olduklarını hepimiz biliyoruz. Aynı şekilde gıda sektöründe geleneksel değerlere sadık kalarak, yenilikçi bakış açılarıyla en ileri teknolojileri kullanıyorlar. Ve böylece en sağlıklı ürünleri üretebiliyorlar. AR-GE’ye yaptıkları yatırım yıllık ortalama 350 milyon dolar. Biz de bu işbirliği sonucunda Kemal Kükrer’in vizyonu ile birebir örtüşen bu yaklaşımla Türk halkına dünya mutfaklarının en kaliteli tatlarını, tüm dünyaya da Türk mutfağının en kaliteli lezzetlerini sunma arzusundayız. İlerleyen dönemlerde lezzetlendiricilerden donmuş gıdaya Türk tüketicisini farklı tatlarla tanıştıracağız.”
1909 yılında kurulan; 130 ülkeye yayılmış satış ağı, 26 ülkede ki 105 üretim fabrikası, 27.500 çalışanı ile sos ve lezzetlendirici sektöründe dünyanın en büyük gıda şirketleri arasında yer alan Ajınomoto A.Ş.’nin Başkan Yardımcısı ve Yiyecek İçecek Müdürü Makoto Murabayashi de bu ortaklıkla ilgili şunları söyledi:
“Ortak değerlere sahip olmamız bizim de Kemal Kükrer’i seçmemizde önemli rol oynadı. Öncelikle her iki firma da tüketicilerine saygı duyuyor ve iyi ürünleri sunmak için çalışıyor. Zaman zaman rekabet koşullarından olumsuz etkilense de ürünlerine ve tüketicisine verdiği değerden asla ödün vermiyor. Ayrıca bir asra yaklaşan köklü geçmişleriyle her iki firmanın da tarihi bir yapısı ve önemli bir başarı hikâyesi var. Bununla birlikte Kemal Kükrer de bir aile şirketi özeniyle geleneksel ama altını çizerek söylemek gerekirse doğru ve olması gereken şekilde üretim yapıyor. Bunlar bizim için çok önemli değerler. Her iki şirketin de AR-GE’ye çok önem veriyor olması ve bunun getirdiği başarı da bu ortaklığa karar vermede bizim için etkili oldu diyebiliriz. Tabi markaların ülkelerinde gördüğü saygınlık ve güven duygusu bizler için yine oldukça önemli bir kriterdi.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.