Firmalardan
Boyner, kullanılmayan kıyafetleri iyiliğe dönüştürecek
Boyner Büyük Mağazacılık, müşterileriyle el ele vererek başlattığı ‘İyiliğe Dönüştür’ isimli sosyal sorumluluk projesi ile kullanılmayan tekstil ürünlerini, ihtiyaç sahipleri için giyecek ve eğitim bursuna dönüştürecek. Proje, geri dönüşüm ile ekonomi ve çevreye de önemli ölçüde katkı sağlayacak.
Perakende sektörünün öncü kuruluşu Boyner Büyük Mağazacılık, toplumsal değer yaratan sosyal sorumluluk projelerine bir yenisini daha ekledi. Boyner ve YKM mağazalarında başlatılan ‘İyiliğe Dönüştür’ isimli proje ile müşterilerin kullanılmayan tekstil ürünleri, Lokman Hekim Sağlık Vakfı aracılığıyla ihtiyaç sahiplerinin kullanımına sunulacak. Projeden elde edilen gelirle, eğitim bursu da sağlanacak.
Boyner ve YKM müşterileri, kullanmadıkları tekstil ürünlerini mağazalarda bulunan kumbaralara bırakarak, ‘İyiliğe Dönüştür’ projesine ortak olacak. Kullanılabilir durumda olan ürünler, ihtiyaç sahiplerine iletilecek. Kullanılmayacak durumda olan ürünler ise hammadde olarak değerlendirilecek. Teknik açıdan mümkün olanlar ipliğe dönüştürülecek. Düğme, fermuar gibi aksesuarlar eritilerek gelir elde edilecek.
Boyner Büyük Mağazacılık Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Mehtap Alp, Boyner Grubu’nun sosyal konulardaki duyarlılığının, müşteriler tarafından takdir gördüğünü ve kendilerine hep daha iyisini yapmak için güç verdiğini söylüyor. Ve açıklamasına şöyle devam ediyor:
“Biz birçok konuyu çok sevdik ve birlikte ele aldık. Bu sloganımızda da var, ‘sizin için fazla olan bir şey başkası için yenidir, ihtiyaçtır, iyiliktir.’ Ayrıca çöp/hurda olarak gördüğünüz malzemeler de, farklı katma değerlere dönüştürebilir. Bu projede tekstil çöpünden ham madde, enerji ve eğitim bursu elde edeceğiz. Yani biz aslında bir ürünün yeniden ve farklı biçimlerde değerlendirebilme alternatifini çok sevdik. Bunu hem çevre, hem ihtiyacı olanlar, hem de ekonomi için birlikte düşündük ve bundan dolayı sistemimizi kurarken geri dönüşüm ve yeniden kullanım modellerini çeşitlendirdik. Sanırım buna benzer işlerden en büyük farkımız, çoklu çözümler geliştirmek ve çoklu fayda yaratmak oldu. “
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.