Firmalardan
Kraliçe Arı Debra Roberts Türkiye’de
Doğal Arıcılık Uzmanı Debra Roberts, Anavarza Bal’ın davetlisi olarak Türkiye’ye geldi. Doors Akademi Arçelik Mutfağı’nda gerçekleştirilen etkinlikte, Roberts konukları arıların büyülü dünyasına yolculuğa çıkarttı.
Balın tek damlasının dahi kıymetini bilen Anavarza Bal, arılara ve arıların ekosistem için önemine ürün, proje ve etkinlikleriyle dikkat çekmeye devam ediyor. Sadece balı değil arıları da korumaya ve yaşatmaya odaklanan Anavarza Bal, bu amaçla tüm dünyada kraliçe arı olarak bilinen Debra Roberts’ı, deneyimlerini paylaşması için Türkiye’ye getirdi.
Debra Roberts, Doors Akademi’de gerçekleşen “kovandan sofraya bal konseptli” etkinlikte bir sunum gerçekleştirerek, arıların doğası, aralarındaki hiyerarşi, ekosisteme katkıları ve kovandan başlayan bal yapma serüvenlerini anlattı. Anavarza Bal Pazarlama Müdürü Güray Yolukar’ın da markanın ürün grupları ve hedeflerinden bahsettiği etkinlikte, Doors Akademi Arçelik Mutfağı’nda “ballı tavuk kanatları”, “helva-yı hakani” ve “sirkencebün şerbeti” hazırlandı.
Doğal Arıcılık Uzmanı, Eğitmeni ve konuşmacı Debra Roberts, Türkiye ve dünyada arıcılığı yorumlarken şunları söyledi:
“Dünya çapında arıcılık ile uğraşan değerli dostlarım var; en değerli ilişkilerimin bazıları burada Türkiye’de. Geleneksel arıcılık uygulamalarının yapıldığı 2013 yılındaki YEŞİL YAYLA Kültür, Sanat ve Çevre Festivali kapsamında, Karadeniz’deki hayranlık uyandırıcı Karakovan kovanlarını ve arıcılık yapan aileleri ziyaret ettim. Datça yarımadasında, bal arılarıyla ve araziyle ilgili saygı ve bilgileri beni derinden etkileyen dördüncü nesil arıcılarla beraber araziyi gezdim. Şu sıralar nesilden nesle geçen arıcıların soyu Amerika’da çok daha nadir bulunuyor. İstanbul ve Çanakkale gibi çeşitli arı derneklerinin başkanlarıyla beraber gezdim, ülke çağında permakültür toplumlarının davetlerinde çok çeşitli doğal arıcılık workshoplarında eğitim verdim ve orada birçok arıcılığa merak salan kişiyle tanıştım. Bu ülke, arılar -bal arısı çeşitleri ve tabiatları- ve floral kaynaklar için hayret verici bir yer. Arıları, balı ve arıcıları Türkiye’nin ‘ulusal zenginliğinin’ bir parçası olarak adlandırabilirim. Amerika’da yaklaşık 2,5 milyon kovanımız bulunurken, Türkiye’de bu rakam, Teksas ve Güney Karolina’nın toplam büyüklüğü kadar ve 6,5 milyon kovandır. Türkiye’deki floral kaynaklar neredeyse Avrupa’nın tümünde bulunan floral kaynaklara eşit. Türkiye, her ikisi de kayda değer sayılan ve tedavi edici özellikleri olan tüm dünyada bulunan çam balının çoğunluğunu ve aynı zamanda kestane balının önemli bir miktarını üretmektedir. Türkiye’nin muhteşem arıcılar ve arı yaşamlarıyla birlikte dünyaya, aynı zamanda Amerika ve diğer ülkelerdeki birçok arıcı arkadaşıma, ‘aynı cinsten çiçekleri çiftleştirme’ fırsatı verecek olan Uluslararası Arıcılık Derneği-Apimondia konferansına ev sahipliği yapacak olmasından iftihar ediyorum. Türkiye’yi her ziyaret edişimde kendimi arı, bitki ve arıcı cennetinde hissediyorum ve bu his zaman geçtikçe artıyor.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.