Genel Haberler
Perakende sektöründeki rekabet, tüketicinin etiket fiyatlarına inancını etkiliyor
Perakende sektörü, yükselen döviz kuru, güçlü rekabet ve hızlı eleman sirkülasyonuna rağmen canlılığını koruyor.
Dünyanın önde gelen işe alım ve danışmanlık şirketlerinden PageGroup ev sahipliğinde perakende sektörünün önde gelen firmalarının satıştan sorumlu direktörleri bir iş kahvaltısında buluştu. Nike, Estee Lauder Companies, Joker, Magrabi ve Ayakkabı Dünyası’nın üst düzey yöneticilerinin katıldığı toplantıda 2015’te Türkiye’de perakende sektörünün durumu ve değişken döviz kurlarının sektöre etkileri konuşuldu.
PageGroup Perakende Bölümü Kıdemli Yöneticileri Fatih Cömert ve Yiğit Güleç, bu toplantıda, perakende pazarının ayakkabı, kozmetik, oyuncak, optik gibi farklı alanlarından yöneticilerin birbiriyle görüş alışverişinde bulunarak, sektöre ayna tutacak görüşler paylaştıklarını ifade ettiler. Toplantıda ortaya çıkan sonuçlara göre; Türkiye’de perakende dünyasında sektörler ayrı olsa da, sorunlar ve çözümler benzerlik gösteriyor.
Perakende sektörü markaları 2015’te ekonomik kriz tehlikesi görmüyor ve perakende pazarının önümüzdeki süreçte yavaş adımlarla büyümeye devam edeceği öngörülüyor. Satıştan sorumlu direktörlere göre Türkiye pazarında markalar kriz ortamında yaşamaya alıştı. Firmalar kısa vadeli planlarla istikrarı korumaya çalışıyor.
Sektörün başlıca sorunları şöyle sıralanabilir;
Döviz kuru artışı: Döviz kurundaki ani artışlar yabancı markaları zorluyor. Uluslararası markalar, kur artışını satış fiyatlarına direkt yansıtmamaya çalışıp, yıllık karlılık hedeflerini tutturabilme kaygısı içinde dikkatli davranıyorlar.
Dövize endeksli kiralar: Markalar AVM’lerdeki mağazaların dövize endeksli kiraları nedeniyle sıkıntı yaşıyor. Kirada dolar kurunun sabitlenmesi ya da kira indirimine gidilmesi konusunda birkaç AVM’nin olumlu adım attığı gözleniyor.
Doğru markanın doğru lokasyonda iyi bir planlamayla sunulması karlılık oranlarında fark yaratıyor. Akıllıca bir stratejik düzenleme ile küçük bir mağaza ile daha büyük bir mağazanın kar oranı aynı olabiliyor.
Gümrük işlemleri: Türkiye’de özellikle ayakkabı sektöründe, yabancı markalar döviz kurlarındaki artışın yanı sıra gümrük işlemlerindeki güçlüklerle de boğuşuyor. İthal ürünlerin gümrüklerde uzayan işlemleri, ürünlerin yapısına dair laboratuvar testlerinin uzun süren incelemeleri, tüketiciye ulaştırılmalarını geciktiriyor.
Orantısız rekabet: Perakende sektörünün en önemli sıkıntılarından biri sektörel anlamda orantısız rekabetin söz konusu olması. Rekabetin son derece sert ve yer yer acımasız boyutlara ulaşması piyasanın sürdürülebilirliğini zorlaştırmakla beraber sektör ayakta kalmaya devam ediyor. Tüketicinin ürünlerin etiket fiyatlarına inancı etkileniyor.
Satış Danışmanı pozisyonu dünya genelinde ciddi ve sürdürülebilir bir meslek iken Türkiye’de geçici bir iş olarak görülüyor.
Perakende sektöründe en dikkat çekici konulardan birisi de mağazalardaki elemanların sık iş değiştirmesi. Dünyanın her yerinde bu sektörde iş değiştirmeler diğer sektörlere göre daha fazla oranda oluyor. Ancak Avrupa ile kıyaslandığında Türkiye’de işten ayrılma oranı çok yüksek.
Perakende sektöründe satış elemanlarının iş sadakati diğer sektörlere göre daha zayıf. Bunun en büyük nedeni, elemanların bu sektörde iş alternatiflerinin fazla olması. Tek kriteri maaş olan, sadakat duygusu güçlü olmayan genç çalışanları aynı işte uzun süre tutmak zor oluyor. Özellikle İstanbul ve Ankara’da turnover (işten ayrılma) ortalaması yüzde 70 civarında görülüyor. Üç ayda bir yüzde 100 ekip değişimi yaşayan mağazalar da var. Bu oran Anadolu şehirlerinde çok daha az oranlarda seyrediyor.
İlk üç ayda işten ayrılmalar genelde üç temel sebebe dayanıyor; yanlış istihdam, mağaza müdürünün yanlış yönetim biçimi ve ücretlerin, yan hakların yetersiz bulunması. İşe yanlış eleman seçimi ve mağaza müdürlerinin görev dağıtım stratejisindeki hataları istenilen verimi almayı engelleyebiliyor. Yurt dışında mağaza satış danışmanı statüsü ciddi ve ileri yaşlarda da sürdürülebilen bir meslek olarak algılanırken, Türkiye’de kazancı az ve geçici bir iş olarak görülüyor. Bu da işten kısa sürede ayrılma nedenlerinin başında geliyor.
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.