Firmalardan
Dardanel, dünya ton balığı sektörünün gündemine oturdu
Dardanel’in Global Satış ve Tedarik Zincirleri Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Önen, ton balığı sektörünün dünya çapındaki en prestijli yayını ATUNA’ya konuştu.
Dardanel Global Satış ve Tedarik Zincirleri Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Önen, ton balığı sektörünün en önemli ve prestijli yayını ATUNA dergisine röportaj verdi. İş dünyasının genç kuşak yöneticilerinden Mehmet Önen, ATUNA’nın Haziran sayısında yer alan röportajında gündeme oturan açıklamalarla bulundu. Söyleşide Türkiye ton balığı pazarının büyüklüğüne, iç dinamiklerine ve yaşanan sıkıntılara değinen Önen, şu anda Dardanel’in odağında ton balığı ihracatını artırmak ve Türk markalarını uluslararası raflara taşımak olduğunun altını çizdi. Dardanel’in ton balığını Türk gıda pazarına tanıtan ilk şirket olduğunu hatırlatan Mehmet Önen, Türkiye’de tüketilmeyen konserve ton balığında 30 yılda, kişi başına tüketimin 85-90 grama ulaştığını ifade etti. Pazarın henüz yeterli olgunluğa ulaşmadığını söyleyen Önen, Türkiye’de pazara Dardanel kadar büyük ölçekte yatırım yapabilecek bir şirket bulunmadığına da dikkat çekti.
Türk tüketicilerinin daha çok taze balık yemeye eğilimi olduğunu belirten Önen, ton balığı tüketiminin sağlıklı, lezzetli ve pratik gıdalar tercih eden beyaz yakalılar arasında hızla arttığını söyledi. Dardanel’in ton balığı pazarını büyütmek ve tüketimi artırmak için yaptığı reklam yatırımlarına da dikkat çeken Önen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaptığımız çalışmalarla tüketicilere makarnadan pilava, sandviçten salataya ton balığının alternatif tüketim şekillerini gösteriyoruz. Ton balığında yeni kategoriler yaratarak insanların hayatlarına sağlığı, lezzeti ve kolaylığı taşıyoruz. 30 yıldan beri reklama büyük önem verdik. Sürekli reklam yaparak sürekli büyümeyi yakaladık. Büyümemizin altyapısında kalitemiz ve pazarlamaya verdiğimiz önem var.”
Yaklaşık 70 ton günlük üretim kapasitesine sahip Dardanel’in Türkiye konserve ton balığı pazarının yüzde 75’ini domine ettiğine değinilen haberde, pazarın diğer en büyük oyuncusunun ise yaklaşık yüzde 20 paya sahip olduğu ifade edildi. Ayrıca Dardanel’in üretiminin yüzde 65’ini iç piyasaya sunduğu, kalan bölümünü ise çoğu Avrupa Birliği üyeleri olmak üzere 35 ülkeye ihraç ettiği belirtildi.
ATUNA’da yer alan haberde Dardanel Global Satış ve Tedarik Zincirleri Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Önen, ihracatta yaşanan fiyat rekabetine de dikkat çekti. İhraç edilen ürünlerin büyük kısmının yellowfin cinsi ton balığından oluşmak zorunda olduğunu belirten Önen, Türk firmalarının skipjack cins ton balığı ile yerel market dışında rekabet etmelerinin imkansız olduğunu ifade etti. Önen, fiyattaki bu güçlü rekabette Tayland gibi düşük işçilik maliyetlerine sahip ülkelerin etkili olduğunun altını da çizdi. Ton balığındaki yüksek vergilere ilişkin konuşan Önen, bu yüksek vergilerin hükümet tarafından yerli üretimi desteklemek amacıyla konulduğunu ve Türkiye pazarına giren tüm gıda maddeleri için uygulandığını da hatırlattı.
Ton balığı pazarının büyümekte olan bir pazar olduğunun altını çizen Önen, şunları söyledi: “Pazarda üç önemli dinamik var: Sağlık, lezzet ve pratiklik. Dardanel bu üç dinamiği de aynı üründe barındırıyor. Konserve ton balığı, tüketicilerin her zaman ellerinin altında bulabilecekleri, pratik bir protein kaynağı… Ancak Türkiye’de sadece hanelerin yüzde 25’ine ton balığı giriyor. Üstelik bu yüzde 25’in içinde yer alan tüketiciler de yılda 2-3 kez ton balığı satın alıyor. Hem satın alma sıklığının hem de tek seferde satın alınan miktarın artırılması şart!”
2015 yılında Türkiye’de konserve ton balığı pazarının değeri 278 milyon TL, 11.458 ton olarak gerçekleşti. 2014 yılına göre ciro % 27, tonaj ise % 18 büyüdü.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.