Genel Haberler
Sebze ve meyve ticareti sil baştan!
3 Eylül’de Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Sebze Ve Meyvelerin Toptan Ve Perakende Ticaretinde Uyulması Gereken Standart Uygulamalara İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğ” sektörün farklı kesimlerindeki temsilciler tarafından değerlendirildi.
Bakanlığın amacı %40’lara varan zayiat önlemek
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2016 yılında Türkiye’de sebze üretim miktarının 30,3 milyon ton, meyve üretim miktarının ise 19 milyon ton olduğunu dikkat çeken Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, 2019 başına kadar geçiş süresi konulan tebliğ ile “Sebze ve meyve ticaretimizdeki yüksek zayi oranının düşürülmesi ve bu şekilde arz dalgalanmalarının engellenerek fiyatların enflasyona etkisinin azaltılması bir diğer önemli çalışma alanımızdır. Sebze ve meyvelerin yaklaşık yüzde 20-25’inin pazarlama aşamasında zayi olduğu bilinmektedir. Ürüne göre bu zayi oranı yüzde 40’lara da varabilmektedir. Söz konusu oranın makul seviyelere çekilebilmesi amacıyla ürünlerin ambalajlanması, taşınması, depolanması ve perakende satışa sunulmasına ilişkin standartların mecburi uygulamaya konulması, yani sebze ve meyve lojistiğinde standart uygulamalara geçişe ve soğuk zincirde taşımaya yönelik çalışmalarımızı tamamladık” dedi.
“Soğuk zincirin kurulması sağlanacak”
Standart ambalajlara konulmuş bu ürünlerin olumsuz hava koşullarından etkilenmemesi için frigorifik araçlarla taşınmasının öngörüldüğüne dikkati çeken Tüfenkci, depolama alanları için de zorunlu standartlar belirlendiğini belirtti.
Türkiye Perakendeciler Federasyonu ve bu federasyona bağlı dernekler ile Gıda Perakendecileri Derneği Başkanı Mustafa Songör’de konu hakkında görüşlerini kamuoyu ile paylaştılar.
Marketlerden ambalaj isyanı: Müşteri kaybederiz
Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Mustafa Altunbilek, meyve ve sebzenin marketlerde de soğuk reyonda ambalaj içinde satılmasına gerek olmadığını savundu, “Düzenlemenin fiyatlara yüzde 5 etkisi olur” dedi.
Fire oranını düşürmek için ürünlerin, tarladan marketlere kadar özel ambalajlarda ve soğuk zincirle getirilmesini desteklediklerini belirten Altunbilek, ancak düzenlemeyle meyve ve sebzenin marketlerde de soğutuculu reyonlarda ambalajıyla satılması zorunluluğu getirilmesine gerek olmadığını söyledi.
Altunbilek, bazı ürünlerin, markette ambalajda satılmaya uygun olmadığını savunarak, “Ambalaja girecek ve girmeyecek ürünler var. Yeşillik gibi ürünler ve bazı sebzeler hızlı bozuluyor. Bu ürünler havasız kaldığında çabuk bozulur. Soğan, patates ve meyve ambalaja girer de bazı ürünler buna uygun değil.” dedi.
“Müşterimiz pazarlara kayar”
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’den randevu talep ettiklerini ve taleplerini bakana bizzat iletmek istediklerini bildiren Altunbilek, gelecek hafta görüşme yapmayı beklediklerini söyledi. Altunbilek, bakanlığa marketler olarak kendi önerilerini anlatmak istediklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Marketlerde, küçük kartonlarda, bir iki kiloluk kartonda olabilir. Biz de ürünü tüketiciye en taze şekilde ulaştırmak istiyoruz. Fire oranını aşağı çekmeyi biz de isteriz ancak müşterimiz, halkımız, ürünü elini değdirerek almak istiyor. Tüketici talebini gözardı edemeyiz. Marketlerin tamamında ürünler seçilerek alınıyor. Ambalaja koyup ağzını kapatırsak, tüketici ürün çürük mü, yumuşak mı diye tereddüte düşecek. Bu şekilde müşterimiz pazarlara kayar. Tüketiciler bakarak, görerek, seçerek almak istiyor. Ürün, halden bize gelene kadar ambalajla gelsin ancak mağaza içinde ambalaja girmesin.”
“Fiyata yüzde 5 yansır”
Altunbilek, marketlere, soğuk reyon yatırımı yapılması gerektiğine dikkati çekerek, enerji giderleri ve dolap yatırımlarının da bir maliyeti olacağına işaret etti. Soğutucu yatırımının ortalama 500 milyon liralık maliyeti olacağını bildiren Altunbilek, “Bunlar da ürün fiyatına hiç yansımaz diyemiyoruz. Yüzde 5 civarı yansır. Ürün markete girdikten sonra soğuk zincire gerek yok. Biz zaten ürünleri halden günlük alıyoruz” dedi.
Önemli olanın tarladan gelene kadar ürünün korunması olduğunu ifade eden Altunbilek, ürünlerin markette ambalaja girmesi halinde pazarla rekabet edemeyeceklerini kaydetti.
GPD, tebliğe karşı değil ama artacak maliyetlere dikkat çekti
Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı Mustafa Songör, meyve ve sebzelerin ambalajlanmasıyla ilgili yeni düzenlemeleri değerlendirdi. Çok kısa süre önce Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi ile görüştüklerini, bu konunun henüz taslak aşamasında olduğunu öğrendiklerini söyleyen Songör, “5-6 gün sonra Resmi Gazete’de yayımlandı. Düzgün, düzenli ve titiz çalışmaya karşı değiliz. Standartizasyon, kalibrasyon ve soğuk zincir var. Bunlar çok güzel şeyler. Ama bir de maliyet sorunu var. Bakanlık, hallerin sayısını da azaltmak istiyor. Bu sayı 35’e inecek. Bu hallerde balık ve ette satılacak” dedikten sonra şu bilgileri verdi:
“Sebze ve meyve satarken sütlük tipindeki reyonlarda satılacak. Enerji, soğutucu maliyetleri de ürün fiyatlarına yansıyacak. Maliyetlerin kesin artacağı bir gerçek. Zaman içinde her şeyi daha net göreceğiz. Bakanlık, 20 milyarlık fireyi azaltmak için bu uygulamaya geçiyor.”
GPD Başkanı Mustafa Songör katıldığı bir tv programında da konu ile ilgili açıklama yapmıştı:
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.