Firmalardan
Duru’dan paketli bulgurun %85’ini ihraç ediyor
Duru Bulgur, yurtiçinde 20 bin noktaya dağıtım yapıp 51 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.
Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru, dövizdeki artışın ihracat yapan firmaları ülke ekonomisine katkıda bulunmak üzere daha çok perçinlemesi gerektiğini ifade ederek, “Ülke ekonomisi için üretim faaliyetlerimizi hız kesmeden sürdürüyoruz. Geçen yıl 17 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirerek ekonomimizin güçlenmesi için katkı sunduk” diye konuştu.
Türkiye’de 104 şirketin 550 bin ton bulgur üretimi yaptığını belirten İhsan Duru, “Bu üretimin 270 bin tonu ihraç ediliyor. Türkiye’nin yüzde yüz yerli ve milli sermayeli firması Duru Bulgur olarak paketli bulgurun %85’ini biz ihraç ediyoruz. Bugün geldiğimiz noktada yurtiçinde 20 bin noktaya dağıtım yapıyoruz, 51 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. 380 çalışanımız, 3 bulgur fabrikamız ve 2 adet bakliyat eleme ve paketleme tesisimiz var. 2016 yılında 10 milyon dolar tutarında üçüncü bulgur fabrika yatırımımızı yaparak bulgur üretim kapasitemizi günlük 250 tona çıkardık. Bugün hâlihazırda 16 çeşit bulgurla en fazla bulgur çeşidine sahibiz. Toplam buğday stok kapasitemizi de 120 bin tona çıkardık. Türkiye pazarında Nielsen raporlarına göre tüm ürün gruplarımızla lider firmayız. Bütün bu gelişmeler ülke ekonomimiz adına ve markamız adına önemli bir başarının ve gelişimin göstergesidir” dedi.
İhracat yaptıkları ülkelerin ana pazarlarına uygun ürünler geliştirdiklerini ifade eden İhsan Duru, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün örneğin Japonya’da, Danimarka’da, Avustralya’da, İsviçre’de o ülkelerin zincir marketlerinde varız. Hedefimiz bu ülkelerdeki ana pazarlar. Sektörümüzün dökme ağırlıklı ve emtia odaklı ihracat politikasının aksine, daha katma değerli ürünlerle, perakende kanalında kendi markamızla büyümeyi hedefliyoruz. Ciromuzun %40’ı ihracattan geliyor. Aralarında Japonya ve Danimarka’nın da olduğu 51 ülkeye tamamı paketli olarak kendi markamızla ihracat yapıyoruz. Geçen yıl bu ülkelere 17 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. 250 bin dolarlık yatırımla AR-GE laboratuvarı kurduk ve bulgurla yenilikçi ürünler geliştiriyoruz. Ülkemizin önemli bir besini olan bulguru, sadece yemeklerin yanında tüketilen değil, günün her saatinde hızlıca hazırlanıp, kolaylıkla pişirilebilen ve daha sık tüketilen bir forma sokmak en önemli hedeflerimizdendir.”
Özellikle de dışa bağımlılığa karşı ülke ekonomisinin güçlü kalmasında yerli üretimin payının yüksek olduğunu ifade eden İhsan Duru, milli besinimiz olan bulgurun tamamen bu topraklarda, taş değirmenlerde üretildiğini ve yüzde yüz yerli ürün olduğunu vurguladı. Ülkenin ekonomik dalgalanma dönemlerinde yerli ürünlere destek vererek ayakta kalacağını ifade eden İhsan Duru, “Hükümetimiz de yerli üretimin ve yerli ürünlerin tüketiminin önemini her defasında dile getiriyor. Özellikle kurdaki aşırı dalgalanmalardan etkilenmemek adına yerli üretim ve tüketime çok daha fazla özen gösterilmeli” diye konuştu.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.