Firmalardan
Titiz dünya markası olacak
1981 yılında ihracat amaçlı üretime yönelen Titiz Temizlik, 1998 yılından itibaren faaliyet göstermeye başladıgı Tuzla Kimya Sanayicileri Organize Sanayi Bölgesi’ndeki üretim tesislerinde, önemli başarılara imza atıyor.
Titiz Temizlik, 1996 yılında yepyeni bir anlayışla faaliyete geçti. Kurumsallaşma çalışmalarına başlayan firma, marka bilinilirligine daha fazla önem verdi. Firma, 2002 yılında tuvalet kagıdı, havlu ve peçete üretimine kendi tesislerinde ‘Titiz’ markasıyla başladı. Bugün için Titiz markasıyla 20 barkod kagıt ürünü üretimi gerçekleştiriyor.
2008 yılında 5 bin metrekarelik modern sıvı üretim tesislerine taşındıklarını söyleyen Titiz Temizlik Ürünleri Genel Müdürü Sırrı Bingül, ürünlerle ilgili şu bilgileri verdi:
“Hali hazırda firma ‘Titiz’ markasıyla 350 kalem, ‘Peri’ markasıyla 20 kalem, ihracat amaçlı ‘Clean&Shine’ markasıyla 30 kalem ürün üretiyor. Bu ürünleri hem iç hem de dış pazardaki perakende noktalara ulaştırıyor. Ayrıca firma yine perakende noktalar için ‘Spony Line’ markasıyla ev gereçleri üretimi yapıyor.”
Hem iç hem de dış pazarda geniş bir portföye sahip olduklarını ifade eden Bingül, “Plastik ev gereçleri grubu kategorisinde ürün geliştirmeye ihtiyaç duyuldu. Bu baglamda ‘Spony Line’ markası dogdu. Temizlik kovasından gırgıra, faraştan çekcege kadar ürünlerimiz var. Bu ürünleri ilk etapta ulusal zincirlere dagıttık. Diger zincirlere ve toptan kanala da yavaş yavaş ürün verecegiz” dedi.
“Moda” markasıyla 2005 yılında HORECO grubunda endüstriyel kagıt ürünlerine; 2010 yılında da “Moda Line” markasıyla sıvı ve toz deterjan ürünlerine (100 çeşit) girildiginin altını çizen Bingül, şu açıklamada bulundu:
“İlk pilot çalışmamız Akdeniz bölgesindeki otel, restoran, hastane, çamaşırhane ve havalimanında başladı. Moda markasıyla girilen pazarda, Moda Line Profesional ile önemli noktalara kısa sürede ulaşıldı. Daha sonra Marmara, Ege ve İç Anadolu bölgesinde çalışmalara başladık. Zira endüstriyel ürünler pazarı çık hızlı gelişiyor. Moda Line Profesional bu pazardaki yerini saglam bir şekilde alacaktır.”
Titiz markasının yeni ürün çalışmaları hakkında bilgiler veren Bingül, şunları söyledi:
“2006 yılında Titiz’in logosunu yenileyip kalitesini yükselttik. Bu çalışma 2009 yılına kadar sürdü. 2009 ile beraber 2010 yılında yeni ürünlerle ilgili Ar-Ge çalışmalarına başlayarak 30’a yakın yeni ürünü pazara sunduk. Bunların arasında sıvı çamaşır deterjanı, köpük sabun, proderz fayans araları temizleyicisi, banyo, mutfak, ankastre, losyonlu bulaşık deterjanı gibi yeni ürünleri çıkardık. Perforajlı temizlik bezleri, kokulu tuvalet kagıdı, içten çevirmeli ayakkabı boyası gibi ürünler raflardaki yerini aldı.”
Titiz’deki amaçlarının yüksek performaslı ve kaliteli ürünleri, uygun fiyattan tüketiciye sunmak olarak açıklayan Bingül, 2011 yılında 15’e yakın ürünü piyasaya sunacaklarının müjdesini de verdi.2006 yılından itibaren ihracata yönelik ivme kazandıklarını vurgulayan Bingül, “Kendi iç bünyemizde hedefler koyduk. Bu hedefleri başarırken Clean&Shine markası dogdu. Bununla beraber Titiz markasının yurt dışına uyumunu saglamak için etiketleri yabancı ülkelerin formatlarına göre tasarladık. Aynı zamanda birçok ürünün yapısal degerleri Avrupa kalite anlayışına göre gözden geçirildi. 2006 yılından bu yana 45 ülkeye ihracat yapıldı. Bu ülke pazarlarının bazılarında ilk 3 sıraya kadar ilerledik. 45 ülkeye ulaşan ihracat başarısı, takım oyununun en iyi göstergesidir. Başarının bir diger faktörü de çok farklı çeşitle ürünleri pazara sunmaktan kaynaklanıyor. Birinci önceligimiz gelişmekte olan ülkelerde markalaşabilmektir. TürkiCumhuriyetleri’nde çok başarılı sonuçlar alıyoruz. Aynı zamanda Orta Dogu ve Kuzey Afrika ülkelerinde de başarılı sonuçlar almak için çalışıyoruz. Hedeflerimiz, 2012 yılı sonuna kadar 20 ülkeye daha ihracat yapmaktır. Mevcut ülkelerdeki Pazar payımızı arttırmak ta öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor” dedi.
Bingül, iç pazar ve İstanbul çevresine dagıtımı grubun amiral gemisi Kovan Gıda ile yaptıklarını, Kovan’ın ulaşamadıgı yerlere ise bölge bayileri kanalıyla ulaştıklarını kaydetti.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.