Sosyal Medya Hesaplarımız

Genel Haberler

Ramazan’ın ilk 14 gününde kuzu eti yüzde 16, dana eti yüzde 15 arttı

Editör
Abone Ol:

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, deprem bölgesinde yaşanan sel felaketini, mart ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını ve girdi fiyatlarında yaşanan değişimleri yaptığı görüntülü basın açıklamasında değerlendirdi.

“Üreticilerimizi depremden sonra sel ve dolu vurdu”

Depremlerin yıkıp geçtiği bölgede birde sel ve dolu yağışı felaketinin yaşandığını belirten Bayraktar, bölgede yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi:

“Adıyaman, Şanlıurfa, Malatya, Gaziantep ve Kilis’te yerleşim yerleri; konteynerler ve çadır kentler yağışlardan etkilenirken, Şanlıurfa’da can kayıpları yaşandı.

Adıyaman’da tütünler ve ekili dikili alanlar zarar gördü. Şanlıurfa’da hububat alanları, meyve ve sebze bahçeleri zarara uğradı. Seralarda zararlar meydana gelirken, arı kovanlarını sel bastı, hayvanlar telef oldu.

Aşırı yağmur ve dolu Gaziantep ve Kilis’te de büyük zararlara yol açtı. Hububat, baklagiller, sebze ve meyve bahçelerinde zarar görüldü. Arpa, buğday ve mercimeklerde yapraklar ve saplarda kırılmalar meydana geldi.

Yağan dolu nedeniyle başta badem ağaçları olmak üzere erik, kayısı, ceviz, fıstık ve zeytinde dallar üzerinde yaralanmalar olurken, meyve gözlerindeki dökülmeler sebebiyle de verim kaybı yaşanacaktır.

Yaşanan sel aynı zamanda hayvancılık işletmelerine de zarar verdi. Zarara uğrayan üreticilerimizin zararları tazmin edilmeli, kredi borçları ertelenmelidir.”

Mart ayı üretici market fiyatları

Bayraktar, mart ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 366,8 ile limonda görüldüğünü belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Limondaki fiyat artışını yüzde 260 ile elma, yüzde 233,2 ile marul, yüzde 209,9 ile kırmızı mercimek, yüzde 195,6 ile kuru üzüm, yüzde 183,2 ile maydanoz, yüzde 181,7 ile ıspanak takip etti.

Limon 4,7 kat, elma 3,6 kat, marul, 3,3 kat, kırmızı mercimek 3,1 kat, kuru üzüm 3 kat, maydanoz ve ıspanak 2,8 kat fazlaya markette satıldı.

Üreticide 3 lira 50 kuruş olan limon 16 lira 34 kuruşa, 5 lira olan elma 18 liraya, 4 lira 21 kuruş olan marul 14 liraya, 13 lira 84 kuruş olan kırmızı mercimek 42 lira 89 kuruşa, 25 lira olan kuru üzüm 73 lira 90 kuruşa, 2 lira 15 kuruş olan maydanoz 6 liraya, 5 lira 57 kuruş olan ıspanak 15 lira 69 kuruşa tüketiciye satıldı.”

Market fiyatları

“Mart ayında markette 39 ürünün 27’sinde fiyat artışı, 12’sinde fiyat azalışı görüldü.

Mart ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 23,6 ile dana ve kuzu eti oldu. Dana ve kuzu etini, yüzde 17,2 ile kuru soğan, yüzde 17 ile beyaz lahana, yüzde 13 ile sivri biber takip etti.

Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 27,1 ile domates oldu. Domatesteki fiyat düşüşünü yüzde 21 ile patlıcan, yüzde 20,2 ile karnabahar, yüzde 13,2 ile salatalık izledi.”

Üretici fiyatları

“Mart ayında üreticide 31 ürünün 9’unda fiyat artışı olurken, 13’ünde fiyat düşüşü görüldü. 9 üründe ise fiyat değişimi olmadı.

Üretici fiyatlarında havuç, elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru üzüm ve kuru incirde fiyat değişimi olmadı.

Mart ayında üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 40,2 ile patlıcanda görüldü.

Patlıcandaki fiyat düşüşünü yüzde 38,4 ile domates, yüzde 33,3 ile limon, yüzde 29,3 ile marul, yüzde 22,5 ile patates izledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 47,4 ile sivri biberde görüldü. Sivri biberdeki fiyat artışını yüzde 21,8 ile pırasa, yüzde 21,6 ile dana karkas, yüzde 21,4 ile kuzu karkas, yüzde 10 ile kuru kayısı takip etti.”

Üretici fiyat değişiminin nedenleri

“Patlıcan, domates, limon, marul ve patatesteki fiyat düşüşleri daha çok bu ürünlere olan talebin azalmasından kaynaklandı.

Sivri biberdeki fiyat artışı daha çok talebin artmasından kaynaklanırken, kuru kayısı ve pırasadaki artış arzın azalmasından kaynaklandı.

Dana karkas ve kuzu karkas fiyatlarındaki artışa arz ve talepteki değişimler neden oldu.”

Ramazan öncesi ve Ramazan ortası arasındaki fiyat değişimleri

“Ramazan öncesi (17 Mart 2023) fiyat araştırmamızdan mart ayı sonuna kadar geçen 14 günlük süreçteki fiyatlara bakıldığında; markette 39 ürünün 25’inde fiyat artışı, 13’ünde fiyat düşüşü görülürken 1 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Bu 14 günlük süreçte markette en fazla fiyat artışı yüzde 16 ile kuzu etinde oldu. Kuzu etindeki fiyat artışını yüzde 15 ile dana eti, yüzde 12,6 ile kuru fasulye, yüzde 11,4 ile fındık, yüzde 10 ile pirinç izledi.

Markette en fazla fiyat düşüşü yüzde 12,4 ile kuru üzümde oldu. Kuru üzümdeki fiyat düşüşünü yüzde 8,4 ile domates, yüzde 8,2 ile marul takip etti. Fiyatı değişmeyen ürün ise mısırözü yağı oldu.

Ramazan öncesinden bugüne geçen 14 günlük süreçte üreticide 12 üründe fiyat değişimi olmazken, 10 üründe fiyat artışı, 9 üründe fiyat düşüşü görüldü. Bu süreçte üreticide fiyatı en çok düşen ürün yüzde 12,7 ile marul oldu. Maruldaki fiyat düşününü, yüzde 10,3 ile Antep fıstığı, yüzde 9,3 ile domates, yüzde 8,8 ile patlıcan, yüzde 8,3 ile yeşil soğan izledi.

Üreticide havuç, kuru soğan patates, limon, elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru üzüm ve kuru incir fiyatı değişmezken, en fazla fiyat artışı yüzde 19,5 ile karnabaharda görüldü. Karnabahardaki fiyat artışını yüzde 16,1 ile kuzu karkas, yüzde 14,4 ile dana karkas, yüzde 13,6 ile pırasa, yüzde 11,5 ile kabak, yüzde 10 ile kuru kayısı izledi.”

Mart ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişim

“Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre mart ayında, şubat ayına göre, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 3,4, üre gübresi yüzde 2,9, DAP gübresi yüzde 0,3 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 0,2 artarken amonyum sülfat gübresi yüzde 1,8 düştü.

Geçen yılın mart ayına göre ise son bir yılda, üre gübresi yüzde 22,6, amonyum sülfat gübresi yüzde 19,2, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 4,8 düşerken, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 12,2, DAP gübresi ise yüzde 9,7 oranında arttı.

Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 0,7, son bir yıla göre ise yüzde 3,6 oranında düştü. Besi yemi mart ayında şubat ayına göre yüzde 0,4, süt yemi yüzde 0,2, son bir yılda ise besi ve süt yemi yüzde 25,7 oranında arttı. Elektrik fiyatları ise son bir yılda yüzde 36,3 oranında arttı.

Gübre fiyatlarında son beş aydır ve yıllık bazda düşüş yaşanmaya devam ediyor. Üretim maliyetlerinin düşürülebilmesi için gübre fiyatlarının tekrar artmaması yolunda tedbirler alınmalı, üreticimizin, verim ve kalite unsuru olan gübreye erişimi sağlanmalıdır.

Ürün maliyetinin artmaması, üreticinin mağdur olmaması, üretime darbe vurulmaması için tüm girdilerde de fiyatların makul seviyelerde tutulması gerekiyor.”

Devamını Oku
Yorum Yapın

Yorumunuz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Genel Haberler

GPD: Perakendenin çoğaltan etkisi ile ülke ekonomisine katkı büyüyor

Editör

Yazar:

Modern gıda perakendesinin temsilcisi Gıda Perakendecileri Derneği (GPD), 19 Kasım 2024 Salı günü gerçekleştirdiği 10. Ortak Gelişim Kongresi’nde gıda perakendecilerini ve tedarikçilerini bir araya getirdi. 900’ün üstünde profesyonelin Wyndham Grand Levent Istanbul’da buluştuğu kongre, eş zamanlı olarak Digital Network Alkaş’ta yayımlandı.

GPD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Önder Özpamukçu’nun açılış konuşmasını yaptığı kongrede, değişen alışveriş dinamikleri, dijitalleşmenin getirdikleri, tüketici alışkanlıkları, üretimin desteklenmesi gibi birçok konu başlığı ele alınırken, sektörün ana mesajları önemli perakende liderleri tarafından vurgulandı. Kongrede hızlı tüketim ürünleri pazarının genel durumuna dair güncel veriler paylaşılırken, oturumlarda sektör gündemine dair çalışmalar, geleceğe hazırlanma yolları ve kapanışta da dünyadaki makro değişimler konuları incelendi.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Özpamukçu, toplamda 2,85 trilyon liralık gıda perakendesinde organize kanalın 1 trilyon liraya ulaştığını bunun da halen yüzde 35 orana tekabül ettiğini belirtti. Enflasyonla ve kayıtdışı ile mücadelede önemli rol oynayan organize perakendenin gelişiminin ülkeye farklı alanlarda katkılarının olacağını vurgulayan Özpamukçu, bu katkının tüketici, üretici, istihdam, kayıtlı ekonomi, vergi gelirleri başlıklarında yansımalarını açıkladı.

Perakendenin ekosistemi ile beraber ekonomiye katkısının çarpan etkisi ile arttığını belirten Özpamukçu şöyle devam etti: “Perakende, sadece kendisini değil içinde bulunduğu ekosistemin tüm paydaşlarının ve dolayısıyla da ülke ekonomisinin gelişiminde lokomotif görevi görüyor. Ve bu etkiyi her kademede daha da artırarak çoğaltıyor. Yeni bir mağaza, bir kafe, bir restoran açıldığını düşünün, beraberinde harekete geçen sektörleri, ulaşılan yeni tüketicileri, istihdam eden çalışanları, bu satış noktasına ürün sağlayan üretici ve tedarikçileri, ürünleri getiren lojistik işletmesini, daha sayamadığımız birçok bileşeni düşünün. Sadece bir mağaza açılışında çoğalarak büyüyen katkı, binlerce mağazanın işleyişinde inanılmaz boyutlara ulaşıyor.”

Türkiye’nin artık yeni bir gelişim hikayesi yazması gerektiğini ifade eden Özpamukçu, tarım ve hayvancılıktan üretime, lojistikten insan kaynağına kadar pek çok konuda perakende sektörünün sürdürdüğü çalışmalara, ülke çapında bir yaklaşım gerektiğini, yapısal reformlarla kalkınma ekonomisi politikalarına ihtiyaç olduğunu belirtti.

Yanlış algı, tüketici tarafından satın alınmıyor

Enflasyonla mücadele ve fiyat istikrarı konusunda organize perakende için yanlış bir algı oluşturulduğunu ama bu algının tüketicide bir yansıması olmadığını da ifade eden Özpamukçu, ürünlerin fiyat oluşumundaki maliyetlerin detaylı araştırılmadığı ve sorunların kök nedenlerine ulaşılmadığı durumda, bulunan çözümlerin geçici olacağını vurguladı. Özellikle meyve sebze fiyatlarındaki tartışmalara da değinen Özpamukçu: “Ülkemizde gıda firesinin 43 milyar dolar seviyesinde olması, bunun 15 milyar dolarlık kısmının meyve sebzeden oluşması, meyve sebze de tarladan rafa giderken fire, işçilik ve nakliyenin çok yüksek ağırlığı sebebiyle bu fiyatların her satış noktasında tarladan çok farklı şekilde oluştuğu görmezden geliniyor. Bu sadece bir faktör. Sebze meyve ürünlerinde modern kanaldaki satış noktalarının büyük çoğunluğu kar etmeden veya çok cüzi karlarla bu operasyonu yürütüyor. Bu ürünlerdeki toplam pazar payımız da yüzde 10’u geçmiyor. Açık pazarlar ve ev dışı tüketim bu ürünlerde pazarın en büyük kısmını oluşturuyor.  Bu algı yanıltmaları gerçek sorunumuz olan maliyet artışı sorununa odaklanmanın önüne geçerek bu alandaki vermemiz gereken mücadeleyi zayıflatıyor ve sorunun büyümesine neden oluyor. Bu konuda organize perakendenin çok güçlü olduğu ve benzer nüfusa sahip olduğumuz, Almanya ve İngiltere örneklerinde oradaki gıda kayıplarının 8-9 Milyon ton ve 20 Milyar dolar seviyesinde olup bizde 18 Milyon Ton ve 43 Milyar dolar seviyesinde olması bile, organize perakendenin ülkemizde daha da gelişmesi ve rekabet ve verimliliği artırmasına ne kadar ihtiyacımız olduğuna somut bir örnek.” dedi.

Sektör gündemine ışık tutan oturumlar ilgiliyle izlendi

Gıda sektörünün çeşitli paydaşlarından 900’ün üstünde profesyonelin katıldığı Ortak Gelişim Kongresi’nde, ilgiyle beklenen rapor sunumları yer aldı.

NIQ (NielsenIQ + GfK) Türkiye Genel Müdürü /EEMEA E-Ticaret Başkan Yardımcısı Didem Şekerel Erdoğan ve NIQ (NielsenIQ + GfK) Türkiye Perakende Hizmetleri Direktörü Serhat Sükan tarafından sunulan Çoklu Kanal ve Okazyon Denklemini Dogru Anlamak: Büyümeye Boyut Verecek Alışverişçi ve Perakende Trendleri sunumunda, Türkiye tütün ve alkol hariç FMCG pazarının 2024’ün ilk 9 ayında hacim olarak %10,7 ciro olarak da %75,4 oranında büyüme kaydettiğinin altını çizen Didem Şekerel Erdoğan, global FMCG pazarının son 3 çeyrektir pozitif hacim büyümesi kaydederek olumlu bir tablo çizdiğini; Türkiye’nin ise 2023 başından beri sürdürdüğü pozitif hacim performansını son 2 çeyrekte çift haneli büyümelere taşıyarak Global ortalamadan pozitif olarak ayrıştığını vurguladı. Büyümeyi hem hacim ve hem de ciro bakımından öne çeken kategori grupları arasında Dondurma, Ev Temizlik Ürünleri ve Alkolsüz İçeceklerin öne çıktığını belirten Şekerel Erdoğan, 2024’ün ilk 9 ayında yüksek büyüme performansıyla ciro payını en çok arttıran ilk 3 kategorinin Dondurma, Çikolata Kaplamalılar ve Ev Temizleyicileri olduğunu paylaştı.

Serhat Sükan ise, FMCG E-Ticaret pazarının gelişimine ilişkin verileri paylaştı. Türkiye’nin FMCG içindeki %7’lik online payıyla Orta Doğu ve Doğu Avrupa’da öne çıkan bir pazar olduğunu vurgulayan Serhat Sükan, online payının Türkiye Tüketici Teknolojisi ve Dayanıklı Tüketim Ürünleri pazarında %23’lük bir paya sahip olduğunu ve FMCG bakımından henüz kat edilecek yol olduğunu paylaştı. 2024 yılının ilk 10 ayında offline pazar ile paralel bir ciro büyüme kaydedildiğini paylaşan Sükan, FMCG E-Ticaret pazarında 2024’ün ilk 9 ayında en çok ciro büyümesi kaydeden ilk 5 kategorinin Saç Jölesi, Kek, Ketçap, Çerez ve Mayonez olduğunu paylaştı.

Didem Şekerel Erdoğan Çoklu Kanal ve Okazyon, Yeni Tüketici Değerleri, Kalite Algısı, Z Kuşağı, İnovasyon, Akıllı Promosyon ve Çarpraz Medya başlıklarının yakın gelecekte FMCG büyümesinde çarpan etkisine sahip olacağını belirtirken, bu başlıklarda NIQ ölçüm ve araştırmalarına dayanan detaylı içgörüleri de katılımcılarla paylaştı.

“Değişen Dünyada Perakendenin Dinamikleri” oturumunda Caffè Nero Türkiye CEO’su Ahmet Yanıkoglu moderatörlüğünde, Çelebi Gıda A.S & Little Caesars Türkiye İş Geliştirme Direktörü Bora Tanrıverdi, Yemeksepeti Market & Mahalle Genel Müdürü Bülent Dölek ve McDonald’s Türkiye Tedarik Zinciri Direktörü Sertaç Hamza bir araya geldi. Oturumda, özellikle yeme içme sektörünün gelişimi ve gelecek beklentileri farklı açılardan ele alındı.

“Üreten Türkiye’de Gıda Sektörünün Güç Birliği” başlıklı oturumda, Ekonomi Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım moderatörlüğünde, Onur Market Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Özen, Hatay Valiliği İl Planlama ve Koordinasyon Müdürü Mustafa Örgüt, Ağırnas Mimarsinan Kadın Kooperatifi Başkanı Şerife Tural ve Tavuk Dünyası CEO’su Volkan Mumcu, tarım ve hayvancılığın desteklenmesinin önemi ile bu yolda yapılması gerekenleri başarı örnekleriyle birlikte ele aldılar.

Kongrenin en ilgi çekici oturumları, “Liderlerin Perspektifinden Sektörün Geleceği” başlığıyla gerçekleşen, moderatörlüğünü İletisim ve Finans Danısmanı Dr. Artunç Kocabalkan’ın yaptığı, Alshaya Group – Avrasya (Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan) Genel Müdürü Bahadır Özbek, BİM Birlesik Magazalar A.S. CEO’su Haluk Dortluoglu, CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoglu, TAB Gıda Co-CEO’su Özgür Çetinkaya, Migros Grubu İcra Baskanı Özgür Tort ve A101 COO’su Talat Olgay’ın yer aldığı paneller oldu. Sektörün liderlerinin gündeme dair konuları ele aldığı panellerde, tedarik zincirinde yaratılan katma değer, tüketici odaklı çözümler, üretici – perakendeci işbirlikleri ve birlikte gelişim yolları, teknoloji ve dijitalleşmenin sektöre etkileri, gelecekteki çalışma şekilleri beklentileri ve insan kaynağı problemleri gibi pek çok konuda görüş alışverişi sağlandı.

Ortak Gelişim Kongresi keynote oturumlarında “Türkiye’de Değişen Paradigmalar:

Geleceğe Nasıl Hazırlanmalıyız?” sunumuyla FutureBright Group Kurucu Ortağı Akan Abdula ve “21. Yüzyılın İlk Çeyreğinde Dünyaya Makro Perspektiften Bakmak” sunumuyla Oxford Üniversitesi CRIC Merkezi Kıdemli Üyesi /Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Deniz Ülke Kaynak ağırlandı.

Kongrede ayrı bir salonda düzenlenen Tanışma Stantları alanında 30 firmanın stantı yer aldı. Çoğunluğu yerel üreticilerden oluşan firmalar bu alanda ulusal perakende zincirleriyle tanışma ve ürünlerini tanıtma fırsatı buldular.

Devamını Oku

Genel Haberler

E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak

Editör

Yazar:

Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:

“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”

Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.

Devamını Oku

Genel Haberler

CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi

Editör

Yazar:

19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.

CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.

Devamını Oku
Advertisement

Etiketler

POPÜLER