Firmalardan
Molped, Türkiye’nin en ince pedini üretti, liderliğe gözünü dikti
Hayat Kimya’nın kilometre taşları arasında yer alan Molped, 2012 yılında yeni logosu, yeni ambalajları ve yeni ürünleri ile hızla büyümesini sürdürüyor.
Hijyen sektöründe girdiği her ülkede ismini ilk 3 marka arasına yazdıran Molped, Türkiye’nin en ince pedini üreterek pazarda yeni bir dönemin kapısını açtı. Molped, Cezayir’den sonra Mısır’da da pazarlama faaliyetlerini hızlandırdı. Molped, Kuzey Afrika’da sektör liderliği için harekete geçti.
Hayat Kimya Genel Koordinatörü Prof. Dr. Orhan İdil ve Hayat Kimya Hijyen Kategorisi Pazarlama Müdürü Melek Soklangıç Dinçer, düzenledikleri basın yemeği ile Hayat Kimya’nın hijyenik ped kategorisindeki yeniliklerini ve pazardaki son gelişmeleri paylaştılar.
Prof. Dr. Orhan İdil, hijyenik ped sektöründeki gelişmelerden bahsetmeden önce Hayat Holding’in 2012 yıl sonu ciro hedeflerini açıkladı. İdil, “Hayat Holding’in bünyesinde 25 şirket yer alıyor. Hayat Holding 9 bin 300 çalışanı, 4 milyon 750 bin metrekare alana yayılan yatırımları ile hızlı büyümesini sürdürüyor. Tüm bu yatırımlarımızla Hayat Holding olarak 2011 yılını 1 milyar 800 milyon dolarlık ciro ile kapattık. 2012 yıl sonu ciro hedefimiz ise yüzde 24 büyüme ile 2.1 milyar dolar. Yılın ilk 9 ayındaki büyüme rakamlarımız da hedeflerimizi hızla gerçekleştirdiğimizi gösteriyor” dedi.
Hayat Kimya Genel Koordinatörü Prof. Dr. Orhan İdil, Hayat Kimya’nın 1999 yılından itibaren hijyenik ped üretimi gerçekleştirdiğini vurgulayarak, Türk kadını ile özdeşleşen ve sektördeki tüm dengeleri değiştiren Molped’in geçen 13 yıl içinde sektördeki ilk iki markadan biri haline geldiğini söyledi. İdil, Molped’in Türkiye dışında bulunduğu 59 ülke içinde de sektördeki ilk üç marka arasında yer aldığını sözlerine ekledi.
İdil, 13 yılda hem Molped’in, hem de Türk kadının gelişimini anlattığı konuşmasında öncelikle 13 yıl içinde kadının sosyal yaşamda ve iş hayatındaki duruşunun değişimi ile ped kullanım alışkanlığındaki gelişimin paralelliğini anlattı.
Türkiye’de hijyenik ped kullanımının giderek artarak Avrupa Birliği standardına yaklaştığını belirten İdil, “Kadınların sosyal hayat ve iş hayatındaki gelişimi, kendilerine ait gelirlerinin oluşmasını sağladı ki bu da Türkiye pazarında ped kullanım oranının hızla yükselmesinde etkili oldu. Kadın artık hijyen ve kendi hijyenik bakımına önem veriyor, günlük hayatında daha aktif ve güvenli yaşam modelini tercih ediyor. Bu hızlı değişim ped kullanımında da daha ince ve emici hijyenik ped talebini arttırıyor” dedi.
4.5 milyon kadın hala ped kullanmıyor
Türkiye’de halen 4,5 milyon hanedeki kadının hijyenik ped satın almadığını belirten Hayat Kimya Hijyen Kategorisi Pazarlama Müdürü Melek Soklangıç Dinçer ise, “IPSOS verilerini değerlendirerek sektöre baktığımızda, Türkiye’deki hanelerin yüzde 88’ini oluşturan 13-45 yaş arası kadınların yüzde 64’ü hijyenik ped kullanıyor. Hiçbir şekilde ped kullanmayan 4,5 milyon hanede yaşayan kadınlar ise halen bez kullanıyor. Hedef 4,5 milyon hanede yaşayan kadınların bilinçlendirilerek daha hijyenik koşullarda yaşamalarını sağlamak…” dedi.
Hijyenik ped sektöründe zaman içerisindeki gelişmelerle kadınların ped tercihlerini kalın pedden ultra pede dönüştürdüğü, ancak Türk halkının sadakat duygusundan kaynaklanan bir bağlılıkla hala yüzde 15.5’lik bir kitlenin kalın ped kullandığına dikkat çeken Dinçer, sözlerine hijyenik ped sektörünün son 7 yıldaki gelişimine dikkat çekerek devam etti:
“Genel olarak 2005 yılından bugüne bir kıyaslama yapacak olursak, ultra pedlerin miktarının 2 katına çıktığını, kalın pedlerin yüzde 50 düşüş yaşadığını ve günlük pedlerin miktarının ise 3 katına çıktığını söyleyebiliriz.”
Ürün geliştirme çalışmalarında dikkate aldıkları en önemli kriterin tüketici beklentileri olduğunu vurgulayan Dinçer, “Tüketici beklentilerine en doğru şekilde cevap verebilmek için yurtdışı trendlerini inceleyip tedarikçilerimiz ile yeni teknolojiler üzerinde çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Türkiye dışında Cezayir, Ukrayna, Rusya, Mısır gibi pek çok ülkede kadınların hijyenik pedden beklentilerini araştırıyoruz. Bu çalışmalar sonucunda ideal ve talep edilen ürünleri tüketicilerimiz ile sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada buluşturmayı hedefliyoruz”dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.