Distribütör
Gimder, 11. Olağan Genel Kurulu’nu yaptı
Kısa adı GİMDER olan Gıda İhtiyaç Maddeleri Dağıtımcıları Derneği, 7 Ekim 2009 tarihinde Ankara’da Yeni GİMAT Merkez’de 11. Olağan Genel Kurulu’nu yaptı. 1993 yılında kurulan ve 16 yılda 41 üyeye ulaşan Gimder’in Genel Kurulu’nda sektörün önemli sorunları masaya yatırılarak tartışıldı, yönetim kurulu belirlendi. 5 üyeli yönetim kurulu, 7 üyeye çıkarıldı. İbrahim Ethem Bingül’ün affını isteyerek ayrıldığı yönetim kurulu için yeni isimler belirlendi.
Dernek Başkanı Mustafa Gülgün, “Türkiye’de zararına satışlar konusunu mercek altına alacağız. 5 yıl sonra distribütörlük sektörünün nereye gideceğini, ne gibi gelişmelerin yaşanacağını araştıracağız. Ankara, İstanbul, İzmir Ticaret Odaları, GİMAT Toptancılar Derneği ile devlet yetkililerinin de katılacağı ortaklaşa toplantı yapacağız. Ayrıca hem perakende hem de distribütörlük sektörü için mutlaka yasalaşması gereken ‘Perakende Yasa Tasarısı’ için girişimlerde bulunacağız. Bu yasa tasarısı çıkmadığı sürece çok sayıda perakendeci ve toptancı kepenk indirecek” dedi.
Gülgün ayrıca sektörün duayenlerinden Vedat Ayker, Bekir Demirayak gibi isimlerinde tecrübelerinden ve deneyimlerinden yararlanmak istediklerini ifade etti.
Yönetim Kurulu Üyeleri
Mustafa Gülgün
Nevzat Üzen
Mehmet Tangör
Erten Seymen
Naime Göker Ekim
Temel Soyyiğit
Hüseyin Müslüm
Distribütör
Büyük markaların lojistik sektöründen beklentileri “8. Lojistik Günleri”nde konuşuldu
İzmir Yaşar Üniversitesi’nin 8.’sini düzenlediği Lojistik Günleri, lojistik sektörünün önemli isimleriyle üniversite öğrencilerini bir araya getirdi. 8.’si düzenlenen Lojistik Günleri’nde, bu yılın en dikkat çeken panel başlığı “Büyük Markaların Lojistik Sektöründen Beklentileri” oldu. Hattat Holding Lojistik Satın Alma Uzmanı Evren Yılmaz, Batu International Logistics Uluslararası Operasyonlar Direktörü Tarık Cansız ve Duru Trade Direktörü Uğur Dal’ın konuşmacı olarak yer aldığı panelde A’dan Z’ye tüm lojistik süreçleri irdelendi. Etkinlikte konuşan Hattat Holding Lojistik Satın Alma Uzmanı Evren Yılmaz, kendilerinin lojistik sektöründen beklediği önemli noktaları şöyle özetledi: “En büyük beklentimiz malımızın zarara uğramadan, ihtiyacımız olan zamanda ve uygun fiyatla bize ulaşması.”
Gençlere önerilerde de bulunan Evren Yılmaz, “Lojistik bölümünden mezun olduktan sonra sadece bu sektörde çalışabileceğinizi düşünmeyin. Artık neredeyse her sektörden firmanın kendi bünyesinde lojistik operasyonları yönetebilecek çalışma arkadaşlarına ihtiyaçları var.” dedi.
Batu International Logistics Uluslararası Operasyonlar Direktörü Tarık Cansız konuşmasında lojistik sektörünün kalifiye eleman konusundaki sorununa değindi. 10 yıl önce kurulmaya başlayan lojistik bölümlerinden mezun olanların sektöre yeni girmeye başladığını söyleyen Cansız, “Lojistik sektöründe çok farklı alanlardan mezun olmuş kişiler çalışıyor. Önümüzdeki yıllarda lojistiği tam anlamıyla kavrayabilmiş, işi iyi bilen sizin gibi arkadaşlar bu dünyaya giriş yaptığında sektör daha iyi noktalara taşınacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Hizmet sektöründe başarılı olabilmenin yollarına değinen Duru Trade Direktörü Uğur Dal ise, “Kaynakların sabit, tüketici ihtiyaçlarının sürekli değişkenlik gösterdiği ve her gün daha da küreselleşen bir dünyada yaşıyoruz. Türkiye, hizmet sektörü ağırlığının üretim sektörü ağırlığına yakın olduğu bir ülke. Bu yüzden dünyayı iyi okuyun, güncelliğinizi sürekli koruyun, ihtiyaca yönelik endüstri çözümlerine değil, endüstrinin üreteceği ve zamanla ihtiyaç olan öğeleri sürekli hedeflerinizde tutun. Hizmet sektöründe yer alabilmek için oluşacak rekabet koşullarında yenilikçi olmalı ve güncel kalmalısınız.” dedi.
Distribütör
Omsan, Avrupa’da şirket arıyor
Omsan Lojistik Genel Müdürü Osman Küçükertan, Orta ve Doğu Avrupa’da sinerji yaratabilecek şirket satın alma ya da ortaklık kurma yönünde planları olduğunu söyledi. Şirket, 2015’te gelirlerini yüzde 20 artırmayı hedefliyor. 1978 yılında bir OYAK iştiraki olarak kurulan Omsan Lojistik, uluslararası teknik standartlara sahip, farklı özelliklerde bin 200 karayolu nakliye filosu, 340 swapbody ve 205 vagondan oluşan intermodal taşıma filosu, 2 helikopteri, 30 bin DWT büyüklüğünde kuru yük gemisi, 4.510 DWT büyüklüğünde pnömatik tahliye sistemine haiz çimento gemisine sahip. Şirket, 1100 onaylı tedarikçisi, yurtiçi ve yurtdışında toplam 900 bin m2’lik kapalı ve açık alandan oluşan lojistik merkezleri ve 1250 çalışanı ile müşterilerine entegre lojistik hizmetler sunuyor. Omsan Lojistik Genel Müdürü Osman Küçükertan, Dünya Gazetesi’ne Avupa’da şirket satın almak ya da bir şirkete ortak olma planları olduğunu açıkladı.
Otomotiv, demir çelik, çimento-inşaat, akaryakıt, tekstil, perakende, gıda ve iletişim sektörleri başta olmak üzere, birçok sektörün öncü firmalarına yurtiçi ve yurtdışı karayolu, denizyolu, havayolu, demiryolu taşımacılığı, depolama, dağıtım, antrepo yönetimi, ev ve ofis lojistiği, gümrükleme ve sigorta hizmetleri kapsamında lojistik hizmetler i veriliyor. Şirketin, İstanbul’da genel müdürlüğü, İç Anadolu, Ege, Akdeniz, Karadeniz ve Gaziantep’te bölge müdürlükleri, Fransa, Rusya, Romanya ve Fas’ta şirketleri, Almanya’da irtibat ofisi, İspanya’da OMFESA adıyla ortaklığı bulunuyor.
Küçükertan, 2014 yılını yaklaşık 600 milyon TL ciro, 42 milyon TL vergi öncesi kar ve 450 milyon TL aktif büyüklüğü ile tamamladıklarını açıkladı. 2014 yılında Omsan’ın yurtiçinde karayolu üe yaklaşık 720 bin adet otomobil, 50 bin sefer otomotiv yedek parça, 306 milyon litre akaryakıt, 18 bin ton atık motor yağı ve 10 milyon ton demir çelik taşıması gerçekleştirdiğini belirten Küçükertan, “Yurtdışı karayolu taşımacılığı kapsamında ise Omsan, 2014 yılında yaklaşık 5 bin sefer gerçekleştirdi. Bugün ağırlıklı Avrupa olmak üzere 40’tan fazla ülkeye entegre lojistik hizmetler sunan Omsan’ın gelişmiş ve gelişmekte olan pazarlarda varlık göstermeye yönelik çalışmaları hızla devam ediyor” dedi.
Omsan’ın 2014’te önemli bir ticaret ve sanayi merkezi olan Gaziantep’te yeni bir bölge müdürlüğü kurduğunu ifade eden Küçükertan, “Gaziantep ve çevre illerdeki lojistik ihtiyaçlara sağlayacağı rekabetçi çözümlerle bölge ticaretinin gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyoruz” dedi. 2013 yılında Fas’ta yeni bir şirket kuran Omsan’ın 2014 yılında oto taşıyıcı yatırımı yaptığını aktaran Küçükertan, Kazablanka’da 45 dönümlük bir arazide 2 bin 300 araç kapasiteli bir araç parkı kurduklarını belirterek, “Omsan bu araç parkında PDI hizmeti de sunacak, Türkiye’deki sektörel bilgi birikimini Fas otomotiv sektörünün hizmetine de sunmayı hedefliyoruz” dedi.
Distribütör
Kovan Gıda’nın başarısı dinamizminden kaynaklanıyor
Hızlı tüketim ürünleri dağıtıcılığı yapan distribütör ve toptancıların yaşadıkları sıkıntıları iki sayı önce kapak konusu olarak detaylı şekilde incelemiştik. Bu sıkıntıları çok önceden görüp önlem alan, hatta sektördeki meslektaşlarını da bu konuda uyaran, İbrahim Bingül’ün Kovan Gıda’sı, dimdik ayakta işlerine devam ediyor. Bu başarı, yılların tecrübesi ile yapılan öngörüler doğrultusunda işleri yürütmekten kaynaklanıyor.
1978 yılında İsmail Hakkı Bingül tarafından kurulan şirket, bugün İstanbul başta olmak üzere Trakya’nın tüm illerine, Batı Karadeniz, Kocaeli, Adapazarı, Yalova, Düzce’ye kadar ulaşan dağıtım firması olarak faaliyetlerine devam ediyor. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Bingül, son krizle birlikte satış sistemlerini, satış kadrosunu ve müşterilerini gözden geçirerek daha da dinamik bir yapı kurduklarını söylüyor. Grubun kendi ürettiği Titiz Temizlik ve Kağıt Ürünleri, Ofis Bakliyat Ürünleri, Green Island Bitki ve meyve çayları, Moda Endüstriyel kağıt ürünlerinin distribütörlüğünü yapan firma ayrıca Kırlangıç Yağları, Balparmak Balları, Koska Helva, Korozo
Ambalaj, Kızılay Soda, Billur Tuz, Orkide Yağ, Bafira Salça, Yurt Konserve, Durmaz Zeytin, Mevsim Turşu, Başak Gıda, Netto Meyve Suyu, Spontex Temizlik Ürünleri’ninde bu bölgelerde dağıtımını yapmakta. Dağıtımını yaptığı ürünleri bakkal, market ve toptancı olmak üzere toplam 4500 noktaya ulaştıran Kovan Gıda, dağıtımını yapacağı firmayı/markayı titizlikle seçiyor. Firmanın finansal gücü ile markasının arkasında durabilmesinin şart olduğunu söyleyen Bingül, “Sadece malı üretip bizim aracılığımızla rafa çıkmak isteyen firmalarla çalışmıyoruz” diyor.
Doğası gereği organize perakendecilerin toplam HTÜ pazarından giderek daha çok pay alması sebebi ile distribütör, dağıtıcı yapısının giderek zayıflamasının normal olduğunu söyleyen Bingül, finansal sıkıntıların dağıtım yapan firmaların en önemli sorunu olduğunu şöyle anlattı: “Üretici firmalar zincir mağaza statüsünde saydıkları pazarın önemli cirosuna sahip olan perakendecilere direkt kendileri mamul satmaktadırlar , bunların dışında kalan satış noktalarına ise dağıtım firmaları hizmet vermektedir. Üretici firma dağıtıcı firmaya mamulu gönderip kendini bir şekilde teminat altına almaktadır. Ancak dağıtım firmaları satış yaptıkları noktalarda hedeflerini tutturabilmek ve stokla yakalanmamak için bazen gereğinden fazla ürün satarak risklerinin artmasına neden oldular. Sattıkları ürünlerin zamanında tahsilatını yapamadıkları içinde finansal olarak sıkıntıya düştüler. Dağıtım firmaları da kar oranlarının düşüklüğü ve stoktan para kazanamadığı bu dönemde eski karlılıklara sahip değiller. Ayrıca zincir mağazalarda oluşan raf fiyatlarındaki düzensizlik de dağıtıcının satış ve stok dengesizliği yaşamasına neden olabiliyor. 2008 yılında dağıtım firmaları bu finansal sıkıntılardan çok etkilendiler. Bazı arkadaşlarımız yıllardır yaptıkları distribütörlük, dağıtıcılık işlerini fesh ettiler.”
Kredi kartına taksitli satış
“HTÜ dağıtım sektöründe yaşanan sıkıntılarda bizlerinde hataları oldu. Organize perakendeciliğin özellikle 2000’li yıllarda ki hızlı büyümesine dağıtım firmaları yetişemediler. Bu sürecin bu kadar hızlı gelişeceğini göremeyen bazı firmalar değişimin gereği olan insan, lojistik, teknoloji altyapı yatırımlarını yapmadılar” diyen Bingül, üretici firmaların son yıllarda dağıtıcıyı, distribütörü en çok zorlayan isteklerinin de finansal kaynaklı olduğunu şöyle ifade etti: “Üretici firmaların finansal istekleri en çok bizim gibi dağıtım yapan firmaları zorluyor. Bizler krizle birlikte daha kısa vadede garantili bir ödeme sistemi ile mal almak zorunda iken aynı şartlarla satış yapamıyoruz. Biz Kovan Gıda olarak müşterilerimize kolaylık sağlamak için bu sene kredi kartına taksitli satışa geçtik. 6 aylık bir süreçte kredi kartlı satışlarımız iki katına çıktı.”
“Kotalar revize edilmeli”
Üretici firmaların içinde bulunduğumuz 2009 yılında yaşanan kriz sebebi ile kota dayatmalarından vazgeçip gerçekçi revize hedefler koyabilmesinin gerekliliğine inanan Bingül, “Üretici firmaların kota baskısı aşırı satış baskısını getirince ürüne zarar geldiği unutulmamalı. Satış baskıları ürünün spota düşmesini sağlayabilmektedir.”
Kovan Gıda’nın hedefinin müşterisine verdiği hizmet kalitesini daha da artırmak olduğunu söyleyen Bingül, personeline verdiği önemi de şöyle özetledi: “Şirketimizin en önemli özelliği personeline vermiş olduğu önemdir. Şirket felsefesi olarak elemanlarımızın eğitimine önem veriyoruz. Şirket aidiyetimiz çok yüksektir. Genç yaşta bizimle çalışmaya başlayan personelimizin çoğunluğu bizden emekli olur. Hatta bazıları emeklilikten sonra da bizimle çalışmaya devam eder. Bu güç bizi bugünlere getirdiği gibi gelecekte de iyi yerlere taşıyacaktır.”
Bingül Şirketler Grubu’nun son yıllarda ihracata çok önem verdiğinin altını çizen Bingül, “45-50 ülkeye hem kendi markalarımızla hem de private label olarak ihracat yapıyoruz. İhracat Türkiye’de üretim yapan her üretici firma için bir zorunluluktur. İç pazarın tıkandığı anlarda ihracat bizim iç piyasada daha güçlü hareket etmemizi sağlıyor. İhracatın hem grubumuz hem sektörümüz hem de ülkemiz için çok önemli olduğuna inanıyorum” dedi.