Firmalardan
Adam POS’tan Elektronik Raf Etiketi Sistemleri
Perakendeciler, tüm iş süreçlerinde, masrafları azaltabilmek, yatırım ve stok maliyetlerini optimize edebilmek için dikkatlerini iş yönetim sistemlerine ve mağazalarındaki operasyonel uygulamalara çevirdiler.
Perakende işletmelerde, stoğun neredeyse yüzde 25’ini çabuk bozulan ve çürüyen ürünler (taze gıda) oluşturuyor. Taze gıda kategorisi başta olmak üzere, mevcut tüm ürün gamında yapılan hatalı indirimler ve olağan dışı fireler yüzünden, tüm kampanya ve satış teknikleri, verimlilik ve karlılıkta başarısızlığa dönüşüyor.
Doğru zamanda, doğru fiyatla yapılacak indirim, kampanya ve aktiviteler, doğru mesaj ve yeterli stokla birleştiğinde stok yükünün azaltılmasında, firenin engellenmesinde ve karlılıkta yüzde 20 ila yüzde 40 arasında fayda sağlıyor.
Adam POS olarak, sektörün gerçekten ihtiyaç duyduğu ve büyük kazanımlar elde edeceği etkin fiyat uygulamalarında destek olacak Elektronik Raf Etiketi Sistemleri’ni yeniden hayata geçirdiklerini söyleyen Satış Müdürü Uğur Taner, “Geçmişte yaşanan olumsuz örneklerden çıkarttığımız derslerle ürünün teknolojisi, projelendirilmesi ve güvenliğinde, tüm olumsuzlukları yok edip, hem sistemi sürdürülebilir hale getirdik hem de yatırım geri dönüşünü hızla sağlayacak fiyatlar yakaladık. Proje uygulamaları hayata geçtikçe Elabel Elektronik Raf Etiketi Sistemi’nin, sadece sistem yatırımına değil, toplam mağaza yatırımına olan katkılarını sahada yaşayarak görmeye başladık. Elabel Elektronik Raf Etiketi Sistemi’nin hatasız ve etkin kullanılırlığı sayesinde, ciro ve karlılıkta, işletmelere önemli faydalar oluşturduğu konusunda artık son derece eminiz. Yönetim tercihine bağlı olarak gerek lokasyonlardan gerekse tek bir merkezden yönetilebilen Elabel Elektronik Raf Etiketi Sistemi sayesinde ‘karar verme – uygulamaya geçme’ sürecindeki hataların ve aksamaların, işletme sahipleri ve yöneticileri için kabus olmasını tamamen engelledik” dedi.
Yerel Zincirler Buluşuyor (2011) etkinliğinde ve perakendecilerle yapılan görüşmelerde Elabel Elektronik Raf Etiketi Sistemi’nin her işletmenin ihtiyaç duyduğu “doğru ürün” olduğu kanısında birleştiklerini kaydeden Taner, şunları söyledi:
“Klasik etiketlemede kullanılan ve genel giderlere direk etkisi olan sarf malzemelerinin tüketimi ve yazıcı giderleri tüketiminden kurtulmak, personelin harcadığı zamanı verimli alanlara kaydırmak gibi hesaplanabilir maliyetlerin yanında zamanlama hataları, fiyat tutarsızlıkları, prestij kayıpları gibi hesaplanamayan maliyetleri de bir araya getirdiğimizde Elabel Elektronik Raf Etiketi Sistemi fiyat yönetimi uygulamalarında her işletmenin yardımcısı olacak.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.