Firmalardan
Barilla, sürdürülebilir gelecek için çalıştay düzenledi
Barilla Gıda ve Beslenme Vakfı (BCFN) öncülüğünde düzenlenen “Gıda Sektörünün İyileştirilmesi” çalıştayında iş dünyası ve akademinin önde gelen isimleri New York’ta bir araya geldi.
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Zirvesi’nin yan etkinliği olarak düzenlenen çalıştayda sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin 2030 yılına dek gerçekleştirilmesi için neler yapılabileceği tartışıldı. Çalıştay kapsamında ayrıca sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme modellerinin geliştirilmesi, teşvik edilmesi, gıda üretiminde sürdürülebilir modeller oluşturulması, sürdürülebilir gıda tedarik zincirlerinin geliştirilmesi ve kurumların sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gibi başlıklar da incelendi.
BCFN Vakfı Başkanı Guido Barilla ve Columbia Üniversitesi Profesörü Jeffrey Sachs ev sahipliğinde düzenlenen çalıştay, şirketlerin sürdürülebilir tarımsal gıda ekonomisine geçiş gündemiyle açılırken, en çok yankı bulan konu ise “Gıda Sektörünün İyileştirilmesi – Gıda Sektörü ve Sürdürülebilir Kalkınma Mücadelesi” adlı rapor oldu. BCFN, Birleşmiş Milletler Çözüm Ağı (SDSN), Columbia Sürdürülebilir Yatırım Merkezi (CCSI), Santa Chiara Lab-Siena Üniversitesi (SCL) iş birliğiyle hazırlanan raporda tarım ve gıda sektörü için sürdürülebilir uygulamalar geliştirme, analiz ve teşvik etme amacıyla geliştirilen proje ve öne çıkan bulgular yer aldı. Ayrıca gıda şirketlerinin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkıda bulunabilmeleri için almaları gereken aksiyonlar da paylaşıldı.
Çalıştayın açılış konuşmasında sürdürülebilir gıda, toprak, su ve okyanuslara erişimde gıda sektörünün geliştireceği uygulamaların kilit bir role sahip olduğunu belirten BCFN Vakfı Başkanı Guido Barilla; günümüzdeki tarım ve gıda sisteminin açlık, yetersiz beslenme ve şişmanlığa yol açtığının altını çizdi. Konuşmasında gıda şirketlerini sürdürülebilir kalkınma hedefleri ışığında aksiyon almaya davet eden Barilla, “Bugün paylaşılan raporda da görüldüğü gibi, şirketler sürdürülebilir bir gelecek için çalışmalar geliştiriyor ancak sürdürülebilir kalkınmanın mümkün kılınması için kat etmemiz gereken uzun bir yol var. Daha sistematik çalışmamız gerekiyor. Daha iyi ve sağlıklı bir gelecek için gezegenimizin yardımımıza ihtiyacı var” dedi.
Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için sadece üretim sisteminin değil, dağıtım zincirinin de Çin gibi gelişmekte olan ülkeleri etkisi altına alan dijital dönüşüm doğrultusunda geliştirilmesi gerektiğini belirten Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Direktörü Qu Dongyu ise şöyle konuştu; “Yapılan çalışmalar tek başına yeterli değil. Üretim sistemi, dağıtım zinciriyle birlikte değer zincirimizi de güçlendirmeliyiz. Tedarikçilerimiz ve tüketicilerimize ekonomik değerlerin yanı sıra kültürümüzü de yansıtmalıyız. Değer zinciri, sürdürülebilirlik kültürünün oluşturulması ve bu kültüre uygun eğitim programlarının hayata geçirilmesiyle mümkün olacaktır. Pazardaki rekabetin etik çerçeveler içinde sürdürülmesi; işçilere, rakip şirketlere, tüketicilere ve diğer topluluklara zarar vermekten kaçınılması gerekiyor”
Çatıştayda küresel sorunların başında yer alan ve agresif olarak büyümeye devam eden obezite sorunu da görüşüldü. Günümüzde şirketlerin sadece sağlıklı gıda üretmesinin yeterli olmadığını belirten uzmanlar, sağlıklı ve doğru beslenmeye yönelik farkındalık yaratılması gerektiğini söyledi. Öte yandan biyoçeşitliliğin korunması ve atık yönetimi gibi konularda eksiklikler olduğunu vurgulayan uzmanlar; şirketlerin tedarik zincirinin sürdürülebilirliği, işçi güvenliği ve çevresel etki gibi alanlarda iyileştirilmeler yapılmasının gerektiğini belirtti. Çalıştayda hammadde tedariki sürecinin iyileştirilmesinde sürdürülebilir yöntemlerle çalışan tedarikçilerle iş birliği yapılmasının önemi vurgulandı.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.