Firmalardan
Ciro %10 artarken, işten ayrılma oranı %17’ye düşebilir mi?
İşe alım sürecinde adayların doğru bir şekilde değerlendirilmesi yanlış istihdam riskini azalttığı gibi, çalışan sadakatini de artırıyor.
Perakende, büyümeye devam eden bir sektör ve 2015 yılı sonu itibarıyla yaklaşık 3 milyon kişinin bu sektörde istihdam edildiği biliniyor. Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu’nun (TAMPF) “Dönüşürken büyüyen Türkiye perakende sektörü” başlıklı raporuna göre 2015’te toplamda 663 milyar TL’lik ciro büyüklüğüne ulaşan sektör, 2016’da %11-12 büyüme ve organize perakendede 50 bin kişiye yeni istihdam yaratmayı hedefliyor.
Perakende sektörü, ülke için ciddi bir istihdam sağlasa da, bu işgücü sektör için insan kaynakları yönetimi sorunlarını da beraberinde getiriyor. Sektörün sunduğu pozisyonların genellikle geçici işler olarak algılanması, çalışma koşulları ya da iş alternatiflerinin çokluğu gibi sebepler yüzünden çalışan sadakatinin düşük olması sektörde personel devir oranını yükseltiyor. Bunun yanında, işe alımda değerlendirme süreçlerinin yetersizliği, yanlış istihdama neden oluyor. Bu olumsuzluklar, sektörün yüzleşmekte olduğu personel eksikliği sorununu daha da kötüleştiriyor.
Perakende sektörü, verimliliği ve günün sonunda ciroyu etkileyen bu sorunu çözmek için adımlar atmaya başladı. İşe alım süreçlerini iyileştirmek ve geliştirmek de atılan önemli adımlardan biri.
Assessment Systems’ın perakende sektörü için yaptığı araştırmalar, bu olumsuz tablonun iyileştirilebileceğini gösteriyor.
İşe alım süreçlerini geliştirmek ciro artışı sağlıyor!
Assessment Systems’ın perakende sektörünün önde gelen markalarından biri için yaptığı araştırmanın sonuçları oldukça dikkat çekici. İşe alım süreçlerinde, bir yıl boyunca, Assessment Systems’ın perakende sektöründe yönetsel olmayan mağaza pozisyonları için geliştirdiği STEP kişilik envanterini kullanan firma için, kullanılan envanterin iş performansı tahmin etme gücü ve ciroya etkisi istatistiksel olarak simüle ediliyor. Detaylı analizler sonucunda STEP kişilik envanterinin iş performansını tahmin etme gücünün %63’e ulaştığı ve işe alımda bu tahmin gücünde bir araç kullanmanın %10’luk bir ciro artışı sağlayabileceği istatistiksel olarak gösteriliyor.
Kısacası perakende sektöründe, işe alım süreçlerinde atılacak küçük ama doğru bir adım bile verimlilik açısından büyük farklar yaratabilir. İşe alım ve yetenek yönetimi süreçlerinin geliştirilmesi sektörün gelişimine önemli katkı sağlayabilir.
İşe alımda doğru değerlendirme personel devir oranını düşürüyor!
Türkiye’nin en büyük perakende firmalarından biri ile yapılan bir diğer çalışmada ise işten ayrılan ve işe devam eden personelin envanter sonuçları karşılaştırılarak firma için ideal profil oluşturuluyor. Bir yıl süreyle bu ideal profile göre yapılan tüm işe alımlar analiz ediliyor. İdeal profile uyum ile işten ayrılma arasındaki ilişki inceleniyor.
Sonuçlar ise gayet ilgi çekici; envanter kullanımından önce %33 düzeyinde bulunan iş bırakma oranı, ideal profile uyum arttıkça lineer olarak düşüş gösteriyor. İdeal profile uyum %90 ve üstünde olduğunda işten ayrılma oranının %17’nin altına indiği görülüyor. Diğer bir deyişle; işe alım sürecinde adayların doğru bir şekilde değerlendirilmesi yanlış istihdam riskini azalttığı gibi, çalışan sadakatini de artırıyor. Sonuçta verimli ve uzun soluklu bir şekilde çalışabilecek adaylar işe alınıyor ve yüksek personel devir oranının sebep olduğu maliyetler minimuma indirgeniyor.
Firmalardan
Sultan Etçi, PLAT Zirvesi’nde platin sponsoru olarak yer aldı
Bu yıl 9. su düzenlenen ve sektörün en prestijli organizasyonlarından biri haline gelen Private Label Zirvesi, 1.700 katılımcı ve 4.500 başvuru ile yoğun ilgi gördü. Hızlı tüketim ürünleri sektörünün dinamiklerini, yenilikçi çözümleri ve geleceğe yönelik fırsatlarını ele alan zirve, dolu dolu bir programla sektör profesyonellerini bir araya getirdi. Sultan Etçi de, bu önemli organizasyonda Platin Sponsor olarak yer aldı.
Sultan Etçi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, zirvede yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Private Label Zirvesi, sektörümüzün yenilikçi çözümler, rekabet avantajları ve müşteri beklentilerine yönelik stratejiler geliştirmesi için eşsiz bir buluşma noktası. Firmamız uzun yıllardır private label sektörüne, BİM, ŞOK, A101 zincir marketleri ile hizmet vermektedir. Firmamız Sultan Et markasıyla %100 yerli sermayeyle 1973 yılında Ankara’da kuruldu. Bugün 300’den fazla barkod ürün çeşidimizle ülkemizin her noktasına ulaşabilmiş olmanın gururunu yaşıyoruz.
Sürdürülebilir büyümenin kalite, kontrol, verimlilik ve yeniliklere dayalı olduğunun bilinciyle yatırımlarımızı ve enerjimizi hep bu alanlara yönelttik.
Uygulamakta olduğumuz toplam kalite yönetim sistemleri ile tüm süreçlerimizi optimize edip risklerimizi yöneterek standart, güvenilir, verimli ve sürdürülebilir üretim gerçekleştiriyoruz. Ar&Ge bölümümüz, ürettiğimiz geleneksel ürünleri yeni teknoloji ve bilimsel çalışmalarla buluşturarak sektörde takip edilen ürünler üretmeye devam ediyor. Bu çalışmalardan doğan yeni ‘aç bitir’ ürün yelpazemiz Ocak ayında raflarda tüketicimiz ile buluşacaktır.
51 yıllık köklü geçmişimizden aldığımız güçle, her zaman değişen koşullara hızlı uyum sağlıyor ve tüketicilerimize ulaşmanın yeni yollarını arıyoruz.’’
Firmalardan
DFN’den çikolata kaplı badem dolgulu yeni nesil hurma: Tangesir
DFN, Türkiye pazarına sunduğu “Tangesir” ile atıştırmalık kategorisine yeni bir soluk getiriyor. Pozitera’nın 20 yıllık perakende deneyimiyle DFN, sağlıklı ve şık bir alternatif sunan bu yenilikçi ürünüyle dikkat çekiyor. Tangesir, önümüzdeki dönemde Türkiye genelinde birçok satış noktasında tüketicilerle buluşacak.
DFN, hurmayı yalnızca bir meyve olmaktan çıkararak atıştırmalık kategorisinde yeni bir standart belirliyor. Türkiye pazarına “Tangesir” adıyla sunulan bu yenilikçi ürün, günlük hayatın keyif anlarını zenginleştiren özel bir lezzet deneyimi sunuyor. Özenle seçilen hurmalar, doğal olgunlaşma sürecini tamamladıktan sonra üstün kaliteli çikolata ve taze bademle buluşturuluyor.
Her damak tadına hitap eden Tangesir, hem şık hem de pratik bir atıştırmalık olarak günün her saatine eşlik ediyor. DFN Türkiye’nin uzmanlığıyla üretilen bu özel ürün, sağlıklı ve rafine lezzetler arayanlar için vazgeçilmez bir seçenek olma özelliği taşıyor.
DFN yönetim kurulu başkanı Birol Şengel, Tangesir’in Türkiye pazarına girişini şu sözlerle değerlendirdi: “Sağlıklı ve lezzetli atıştırmalık kategorisine yenilikçi bir soluk getirmeyi amaçlıyoruz. Bu yalnızca bir başlangıç; önümüzdeki dönemde ürünümüzü geniş bir satış ağıyla benzersiz bir şekilde daha fazla tüketiciyle buluşturmayı ve Türkiye’ye olan yatırımlarımızı hız kesmeden büyütmeyi hedefliyoruz.”
DFN, üretim sürecinin her aşamasında kalite ve güvenlik standartlarını titizlikle uygulayarak, hurmaların seçilmesinden paketlenmesine kadar her adımı dikkatle kontrol ediyor. Üretici iş ortaklarıyla kurduğu güçlü iş birlikleri sayesinde, lezzet ve kaliteyi bir araya getiren Tangesir, şimdiden dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Tangesir, yakın zamanda Türkiye genelinde çok daha fazla noktaya yayılma hedefiyle büyüyor.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.