Firmalardan
Doygun, halk sağlığını tehdit eden diyetlere meydan okuyor
ekmek insan sağlığına önem veriyor.
Son zamanlarda sıkça gündeme gelen ve beslenme yapımıza aykırı olan karbonhidratsız diyetler, ülkemizin karbonhidrat ve enerji kaynağı olan ekmeği sofralarımızdan kaldırmaya çalışarak sağlığımızı tehdit ediyor. Bu tehlikeye dikkat çekerek ekmeğin faydaları ve doğru ekmek tüketimi konusunda kamuoyunu bilgilendirmeye çalışan Doygun Ekmek, Beslenme Eğitimi Araştırma Vakfı (BESVAK) ve Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu’nun (TUSAF) 23 Mart’ta İstanbul Ceylan İntercontinental Otel’de düzenlediği “Diyette Sağlıklı Ekmek Yemek Gerek” konulu panelde diyetisyenler, akademisyenler ve beslenme bölümünde öğrenim gören üniversite öğrencilerinden yoğun ilgi gördü.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı M. Mehdi Eker’in katıldığı, BESVAK Başkanı Prof. Dr. Ayşe Baysal’ın başkanlığını yaptığı ve Dilara Koçak, Elvan Odabaşı Kanar gibi ünlü diyetisyenlerin sunum yaptıkları panelde, katılımcılar Türkiye’de tam buğday ekmeğinin ilk üreticisi ve isim babası olan Doygun Ekmek’in ürünlerinin tadına bakma ve detaylı bilgi alma fırsatı buldular.
Doygun Ekmek’in kurucusu Selçuk Berksan 1990’lı yılların başında tahıllı ekmeklerin sağlığa olumlu etkilerinin farkına vararak bunu bir sosyal sorumluluk projesi olarak gördü. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nün kurucularından BESVAK Başkanı Prof. Dr. Ayşe Baysal’ın danışmanlığında bir yıla yakın süren Ar-Ge çalışmalarının sonunda Türkiye’de ilk defa Türk halkının damak tadına uygun tam buğday ekmeği üretildi. Berksan ayrıca yurtdışında yaygın olarak kullanılan “Whole Wheat” terimine Türkçe karşılık olarak “Tam Buğday” terimini kullanarak bu kelimeyi literatüre kazandırdı ve tam buğday ekmeğinin isim babası oldu.
“Ekmeğin sağlığımız için ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu nedenle BESVAK ve TUSAF’ın düzenlediği bu paneli çok önemsiyoruz.” diyen Doygun Ekmek Pazarlama Müdürü Burcu Özcan, “Ekmeksiz diyetler, ekmek ile ilgili kamuoyunu yanıltan ve halk sağlığını tehdit eden açıklamalara karşı sessiz kalmayacağız. Türk halkına sağlıklı ekmek tüketmenin önemini anlatmak için çalışacağız” şeklinde konuştu. Karbonhidratsız diyetlerin insan sağlığını bozduğunu vurgulayan Burcu Özcan, bu tarz diyetlerin sonrasında metabolizmanın düzeni bozulduğu için ne kadar az yemek yenirse yensin kilo alındığını ifade etti.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.