Firmalardan
Helvacı, meyve suyu da içirecek
Seyidoğlu, bu kez de meyve suyu ve su üretimi için kolları sıvadı. Genel Müdür Mehmet Göksu, ikinci markaları Seysu ile 2017’de su ve meyve suyu üretimine gireceklerini açıkladı.
Reçel, helva sektöründe adından söz ettiren Seyidoğlu, bu kez de su ve meyve suyu üretimine soyundu. En son Sultanbacı adıyla baklava üretimine de giren firma, Milliyet Gazetesi’nden Hanife Baş’ın haberine göre 2017 yılında yeni alanlara yatırıma hazırlanıyor.
Seyidoğlu Gıda Genel Müdürü Mehmet Göksu, bünyelerindeki ikinci markaları Seysu’yla su ve meyve suyu üretimine girmeyi düşündüklerini belirterek, “Seysu, reçel üretiminde ikinci markamız. Bu markayla yine düşük gelir grubuna hitap eden meyve suyu üretmeyi planlıyoruz. Su ve meyve suyu gelişen pazarlar” dedi.
Türkiye’nin en büyük reçel üreticilerinden biri olduklarını aktaran Göksu, reçel üretimi için ciddi meyve alıcısı konumunda bulunduklarını, meyve suyu üretimiyle de bu alanı daha fazla öğrenip yüksek miktarlı meyve alımının sinerjisinden de yararlanmak istediklerini kaydetti.
Seyidoğlu, reçel için vişneyi Afyon’dan, çileği Bursa’dan, gülü Isparta’dan, kayısıyı iseMalatya’dan alıyor. Göksu, yeni üretimle meyve altyapısını da daha çok öğrenmek istediklerini de dile getirerek, “Üretimimiz meyveye yakın bir ilde olacak. Bursa burada öne çıkıyor. Gelecekte de reçel için böyle bir hayalim var. Üretimin meyvenin olduğu yerde yapılması. Hem o şehirde meyve yetiştirmek hem de reçeli orada üretmek şeklinde” diye konuştu.
Göksu, reçel, helva, pekmek, baklava ve pastada yıllık 15 bin tonluk üretimleri olduğunu da anımsatarak, 20’ye yakın ülkeye de ihracatları olduğunu, daha çok Avrupa’ya ihracat yaptıkları için Ortadoğu’daki ve Rusya’daki krizlerden çok etkilenmediklerini belirtti. Ciroları hakkında da bilgi veren Mehmet Göksu, “Geçen yılı üretim tarafında 85 milyon TL, mağazalarımızda ise 25 milyon TL’lik ciroyla kapattık. Bu yılki hedefimiz ise üretimde 100 milyon TL, mağazalarda 35 milyon TL’lik ciroyu yakalamak” dedi.
Yenilikçi ürünler
Son dönemde Türkiye’de yaşanan terör olaylarından etkilenmediklerini de dile getiren Mehmet Göksu, “Ürün verdiğimiz mağazalarda satış anlamında etkilenme olmadı. Gıda en son etkileniyor. Ama turizm anlamında etkisini gördük. otellere de ürün sağlıyoruz. Antalya ve Ege bölgesindeki oteller alımlarını biraz daha erteledi” değerlendirmesini yaptı.
Göksu, helva, reçel, tahin, pekmezden oluşan 20 gramlık ürünlerde iddialı olduklarını kaydederken, devamlı yenilikçi ürünler peşinde koştuklarını da belirtti. Balık şeklinde güveçte helva, meyveli helva, değişik meyveden reçel gibi farklı ve mevsimsel ürünleri de bulunuyor. Yaz aylarında daha hafif ürünler üretiyorlar.Seyidoğlu, perakende tarafında da yeni atılım peşinde. Seyidoğlu ve baklava markaları Sultanbacı’yla 15 adet mağaza sayısına ulaşan marka bu kez rotayı restorana çevirdi. Mehmet Göksu, bu konuda da, “İstanbul Hadımköy’deki fabrikamızın yanına Antep mutfağı üzerine bir restoran açtık. Yine bu taraflarda dört tane böyle restoran açtık. Özellikle sanayinin olduğu yerlerde böyle yeni restoranlar açmayı düşünüyoruz. Sanayi bölgelerine odaklandık. Sanayi sitelerinde Seyidoğlu-Sultanbacı adıyla restoranlaşma atağına da kalkacağız” açıklamasını yaptı.
Her gün tadım testi yapıyor
Seyidoğlu, Gaziantepli Habeş Seyidoğlu tarafından 1950 yılında kuruldu. İstanbul’da küçük bir dükkanda baklava üretimiyle başladı, kısa sürede lezzetiyle müdavimler yarattı. Ailenin bir kısmı şu anda baklava işini devam ettiriyor. Damat Necati Göksu ise, Seyidoğlu markasını gıdaya taşıdı Mehmet Göksu ise ailede üçüncü kuşak temsilcisi. Göksu, firmada üretilen, baklava, pasta, reçel ve helvanın tadının standart olması için her gün tadım işlemi yapıyor. Göksu, “Doktorların hastanelerde vizite çıktığı gibi ben de her Sabah üretime çıkıyor, test yapıyorum” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.