Firmalardan
Koçtaş mağazaları, kapılarını yeniden açtı
Koçtaş, 4 Mayıs 2020 Pazartesi gününden itibaren 24 ildeki 19 Koçtaş ve 32 Koçtaş Fix olmak üzere toplam 51 mağazası ile yeniden hizmet vermeye başladı.
Müşterilerin evlerinde ihtiyaç duyabilecekleri temel ürünleri sağlamak ve ustaların malzeme ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, 11:00-19:00 saatleri arasında açık olacak seçili mağazalarda, hijyen ve temizlik standartları en yüksek seviyede uygulanarak öncelikle çalışanların ve tüm müşterilerin sağlığına azami özen gösteriliyor.
Koçtaş mağazalarının yeniden hizmet vermesiyle ilgili konuşan Koçtaş Genel Müdürü Devrim Kılıçoğlu: “Geçici olarak kapandığımız tarihten bugüne kadar çok yoğun bir hazırlık dönemi geçirdik. Bu süreçte iştiraki olduğumuz Koç Holding ve uluslararası ortağımız Kingfisher’ın standartlarının yanı sıra, Türkiye ve dünyadan en iyi örnekleri kendimize referans aldık. Bu standartlar doğrultusunda Covid-19’a karşı ‘Sıfır Tolerans Manifestosu’ adı altında tüm ilkelerimizi belirledik, tüm önlemlerimizi aldık ve kademeli olarak mağazalarımızı açmaya başladık.” dedi.
Çalışanlar için önlemler:
- Çalışma saatleri 09:00-19:00 arasındadır ve tek vardiya sistemi uygulanır.
- Bu dönemde hizmet verecek tüm çalışanlar 20-50 yaş arasında olması ve kronik rahatsızlığı bulunmaması gözetilir.
- Tüm çalışanlar maske ve siperlik kullanır. Dileyen çalışanlar eldiven kullanabilir.
- Koçtaş çalışanları ve destek personelleri dâhil olmak üzere tüm görevlilerin mağazaya ulaşımı için servis organizasyonu yapılır; servis içinde aralıklı oturma düzenine dikkat edilir. Çalışanlar servise maskeleri takılı olarak biner. Ayrıca servisler periyodik olarak dezenfekte edilir. Koçtaş Fix mağazalara ulaşım özel araçla sağlanır.
- Mağaza girişinde ateş kontrolü yapılır.
- Yemekhane, soyunma odası ve dinlenme bölümü gibi sosyal alanlarda sosyal mesafe kuralı gözetilerek gerekli tüm düzenlemeler yapılır.
- Mağazada işyeri hekiminin hizmet saatleri arttırılır; hekimle istenildiği anda iletişim kurulabilir.
- Mağazalarımızda yer alan bilgilendirme notları ve sinyalizasyonlar, çalışanlarımızın ve müşterilerimizin sosyal mesafelerini korumaları içindir. Sosyal mesafe uygulaması ayrıca anonslarla düzenli aralıklarla hatırlatılır.
- Alınan önlemlerin kontrolünü sağlamak üzere her mağazada özel görevliler bulunur.
- Tüm mağazalar periyodik olarak dezenfekte edilir. Hijyen kuralları en üst seviyede uygulanır.
- Reyon başlarına çok sık aralıklarla el dezenfektanları yerleştirilir.
- Alışveriş arabaları ve kasalar saat başı dezenfekte edilir.
- ‘Turuncu nokta’ hizmetler bankosu önüne, 2 metrelik sosyal mesafeyi hatırlatacak güvenlik şeridi yerleştirilir.
- Mağazaya girişi yapılan veya iade alınan tüm ürünler, inceltilmiş çamaşır suyu ile dezenfekte edilir.
- Her mağazazın girişinde müşterilerimizin tek tek ateş ölçümü yapılır; ateşi 38 dereceyi geçen müşteriler mağazaya alınmayarak, bir sağlık kuruluşuna başvurması tavsiye edilir.
- Mağazadaki müşteri sayısı, 10 metrekareye bir kişi kuralı uyarınca sınırlandırılır.
- Mağaza girişlerinde dezenfektanlı paspas ve el dezenfektanı bulunur.
- Mağazadan yapılacak ürün teslimatlarında hijyen ve sosyal mesafe kurallarına en üst seviyede özen gösterilir.
- Dileyen müşteriler için otoparktan ürün teslim seçeneği sunulur.
Mağaza içindeki uygulamalar:
- Mağazalarda yer alan bilgilendirme notları ve sinyalizasyonlar, çalışanlar ve müşterileriz sosyal mesafelerini korumaları içindir. Sosyal mesafe uygulaması ayrıca anonslarla düzenli aralıklarla hatırlatılır.
- Alınan önlemlerin kontrolünü sağlamak üzere her mağazada özel görevliler bulunur.
- Tüm mağazalar periyodik olarak dezenfekte edilir. Hijyen kuralları en üst seviyede uygulanır.
- Reyon başlarına çok sık aralıklarla el dezenfektanları yerleştirilir.
- Alışveriş arabaları ve kasalar saat başı dezenfekte edilir.
- ‘Turuncu nokta’ hizmetler bankosu önüne, 2 metrelik sosyal mesafeyi hatırlatacak güvenlik şeridi yerleştirilir.
- Mağazaya girişi yapılan veya iade alınan tüm ürünler, inceltilmiş çamaşır suyu ile dezenfekte edilir.
Kasalardaki uygulamalar:
- Sosyal mesafelendirme kurallarını hatırlatan yer işaretleriyle düzenlenen kasalar, bir açık bir kapalı olacak şekilde hizmet verir.
- Kasa bölgesinde konumlanan özel koruma ekipmanları sayesinde, kasiyerler ile müşterilerin teması en aza indirgenir.
- Büyük Koçtaş mağazalarıZdaki tüm kasalarda müşterilerimize temassız ödeme seçeneği önerilir.
Müşteriler için alınan önlemler:
- Her mağazazın girişinde müşterilerin tek tek ateş ölçümü yapılır; ateşi 38 dereceyi geçen müşteriler mağazaya alınmayarak, bir sağlık kuruluşuna başvurması tavsiye edilir.
- Mağazadaki müşteri sayısı, 10 metrekareye bir kişi kuralı uyarınca sınırlandırılır.
- Mağaza girişlerinde dezenfektanlı paspas ve el dezenfektanı bulunur.
- Mağazadan yapılacak ürün teslimatlarında hijyen ve sosyal mesafe kurallarına en üst seviyede özen gösterilir.
- Dileyen müşterilerimiz için otoparktan ürün teslim seçeneği sunulur.
Firmalardan
La Lorraine’de üst düzey atama

La Lorraine Türkiye Yönetim Kurulu Başkanlığını Aralık 2023’ten bu yana başarıyla sürdüren Neslihan Nigiz Ulak, 1 Eylül 2025 tarihi itibarıyla La Lorraine’in yeni Türkiye & Orta Doğu Bölge Başkan Yardımcısı olarak atandı.
Kadın istihdamının artması ve iş hayatında kapsayıcı politikaların yaygınlaşması için 15 yılı aşkın süredir çalışmalar yürüten Ulak, halen LEAD Network Türkiye’nin Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor. Neslihan Nigiz Ulak, evli ve bir çocuk annesi.
Firmalardan
Philips, tüketicilerin kahve tüketim alışkanlıklarını açıkladı

Philips’i bünyesinde bulunduran Versuni, 11-14 Eylül’de düzenlenecek Avrupa’nın en büyük kahve festivali olan 11. İstanbul Kahve Festivali öncesinde Feriye İstanbul’da gerçekleştirdiği basın toplantısıyla Türkiye’deki değişen kahve alışkanlıklarını ve kahve kategorisinde son yıllarda yaşanan hızlı dönüşümü paylaştı. Versuni Türkiye Genel Müdürü Esin Karadede’nin ev sahipliğinde ve yazar Bahar Akıncı‘nın moderatörlüğünde düzenlenen etkinlikte, Türkiye’de kahve tüketiminin artık bir yaşam tarzına dönüştüğü ve Philips’in bu dönüşüme %63 pazar payı ile açık ara lider konumuyla yön verdiği vurgulandı.
Bir zamanlar “çay ülkesi” olarak anılan Türkiye’de kahve tüketiminin son yıllarda kaydettiği dikkate değer artış, tüketici alışkanlıklarını ve ev içi deneyimleri kökünden değiştiriyor. “Evleri yuvaya dönüştürme” misyonuyla hareket eden küresel ev ürünleri şirketi Versuni, bu kültürel dönüşümün nabzını tutan yeni araştırmasının sonuçlarını ve pazar öngörülerini paylaştı. Toplantıda, kahvenin artık yalnızca bir içecek değil, aynı zamanda anıların, sosyalleşmenin ve kişisel ritüellerin vazgeçilmez bir parçası haline geldiği belirtildi.
Toplantının açılış konuşmasında kahvenin günlük ritüellerdeki merkezi rolüne dikkat çeken Karadede, “Türkiye’de yıllık kişi başına kahve tüketimi 1,1 kilograma ulaşmış durumda. Bu veriler bize özellikle genç nesilde çay kültüründen hızla kahveye bir geçiş olduğunu gösteriyor. Özellikle espresso bazlı kahvelere olan ilgi her geçen gün artıyor. Philips LatteGo serimizle bu trendin öncüsü olduk. Philips LatteGo, çekirdekten öğüterek taze espresso bazlı sade ve sütlü kahveler hazırlama, buz gibi soğuk kahve yapabilme, sessiz çalışma ve kolay temizlik gibi özellikleriyle öne çıkıyor. Kahve tutkunları için barista kalitesinde taze çekirdekten espresso bazlı kahveyi evlerine taşıyoruz.” diyerek Philips’in pazardaki rolünün altını çizdi.
Karadede, özellikle espresso bazlı kahvelere olan ilginin artmasıyla tam otomatik espresso makineleri pazarının son üç yılda üç kat büyüdüğünü ifade etti. Tüketicilerin artık dışarıda deneyimledikleri barista kalitesindeki kahveyi, kendi damak zevklerine göre kişiselleştirerek evlerinin konforunda deneyimlemek istediklerini söyleyen Karadede, bu eğilimin bir “ulaşılabilir lüks” arayışına dönüştüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yıl 400 bin adedin üzerinde tam otomatik espresso makinesi satılmasını bekliyoruz. Tüketiciler bu ürünleri artık, evlerine ve yaşam kalitelerine yaptıkları uzun vadeli bir yatırım olarak görüyor. Biz de Philips LatteGo serimiz ile son 12 ayda ulaştığımız %63’lük pazar payıyla sadece lider değil, aynı zamanda kategoriyi büyüten ve şekillendiren itici güç konumundayız.”
Toplantıda paylaşılan kapsamlı tüketici araştırması, kahvenin farklı demografik gruplar için taşıdığı çeşitli anlamları ve sosyal kodları gözler önüne serdi. Araştırmaya göre kahve, 18-34 yaş grubu için “ilham ve sosyalleşme” anlamına gelirken, 35-44 yaş grubu için “enerji, odaklanma ve kişisel bir konfor alanı” sağlıyor. Yaş ilerledikçe kahve, bir “ritüel ve günlük keyif” aracına dönüşüyor.
Araştırma ayrıca, kadınların kahveyle dertleşme ve paylaşma gibi anlarla daha duygusal bir bağ kurduğunu, erkeklerin ise kahveyi daha çok odaklanma ve enerji artırıcı fonksiyonel bir araç olarak gördüğünü ortaya koydu. Meslek grupları arasında da belirgin farklar dikkat çekiyor; yaratıcı profesyoneller için kahve ilhamla eşleşirken, beyaz yakalılar için sabah rutinlerinin ve odaklanmanın vazgeçilmezi oluyor.
Araştırmanın derinlemesine sonuçları, Türk tüketicisinin kahveyle kurduğu ilişkinin ardındaki motivasyonları da ortaya koyuyor. Katılımcıların %78,2’si için kahve, her şeyden önce “keyif ve kendine zaman ayırma” anlamına geliyor. Bu bulgu, kahvenin enerji ve uyanıklık (%51,3) gibi fonksiyonel faydalarının ötesinde, kişisel bir mola ve ödül anı olarak konumlandığını gösteriyor. Kahve tercihlerini neyin etkilediği sorulduğunda ise en baskın cevap %37,5 ile “ruh halim” oluyor. Bu durum, özellikle kadınlar ve 25-34 yaş grubunda, kahve seçiminin anlık duygulara ve deneyim arayışına göre şekillenen bir ritüel olduğunu kanıtlıyor.
Tüketim alışkanlıkları incelendiğinde, en çok tercih edilen kahve çeşidinin açık ara Americano (%58,3) olduğu görülüyor. Onu Espresso (%34,1) ve Latte (%32,3) takip ediyor. Sütlü mü yoksa sade mi sorusunda ise sıcak olarak tüketilmek istendiğinde sade öne çıkarken, soğuk kahve seçeneklerinde ise sütlü tercihi ön plana çıkıyor ve pazardaki çeşitlilik talebini doğruluyor. Bu veriler, Philips’in tek tuşla 20 farklı sıcak ve soğuk kahve sunan LatteGo 5500 gibi ürünlerle, tüketicinin hem ruh haline hem de damak zevkine uygun kişiselleştirilmiş deneyim talebine doğrudan yanıt verdiğini gösteriyor.
Firmalardan
Merrell Belgrad Ultra 2025, bu yıl 4 bin sporseveri ağırlayacak

Sporu, eğlenceyi ve doğayı bir araya getirerek spor tutkunlarına benzersiz bir deneyim sunmaya hazırlanan Merrell Belgrad Ultra 2025, SPX’in sponsorluğunda İstanbul Kemerburgaz Kent Ormanı’nda 5-6 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek. Türkiye’nin en büyük patika koşusu olan etkinliğin detayları; SPX CEO’su Barış Andırınlı, İBB Sportif Değerlendirme Şube Müdürü İlker Öztürk, Boğaziçi Yönetim Genel Müdürü Sema Akça Oflas, Anadolu Sigorta Pazarlama ve Müşteri Yönetimi Müdürü Elif Banu Kocaoğlu, Multisport Partner İlişkileri Direktörü Bünyamin Aysoy, Romatem Sağlık Grubu Operasyonel Direktörü Sinem Çamur’un katılımıyla gerçekleşen lansmanda aktarıldı.
Merrell Belgrad Ultra 2025’in lansmanında konuşan SPX CEO’su Andırınlı, etkinliğin Türkiye’deki patika koşusu kültüründe önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Merrell Belgrad Ultra’nın sporun birleştirici gücünü doğayla buluşturan ve insanları aktif yaşam tarzına teşvik eden bir yaşam biçimi hareketi olduğunu ifade eden Andırınlı, “Katılımcı sayısının üç yılda 1200’den 4 bine yükselerek Türkiye’nin en büyük patika koşusu hâline gelen etkinliğimiz, her yaştan ve her seviyeden sporsevere doğanın içinde unutulmaz bir deneyim sunuyor. Sloganımız ‘Herkes için doğa ve spor’. Bu doğrultuda, etkinliğimizi mümkün olduğunca kapsayıcı hale getirmeyi hedefledik ve katılımcı sayısına baktığımızda da bu hedefe ulaştığımızı görüyoruz. Katılımcılar sadece parkurlarda mücadele etmiyor; doğa ile bütünleşiyor ve şehir hayatının temposundan uzaklaşarak kendilerini tazeliyor. SPX olarak, böylesine anlamlı ve etkileyici bir organizasyonun ana sponsoru olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Amacımız, sağlıklı yaşamı teşvik ederken katılımcıların doğa ile bağ kurmasını sağlamak ve toplumu spor etrafında bir araya getirmeyi desteklemek” diye konuştu.
İBB Sportif Değerlendirme Şube Müdürü İlker Öztürk, “2019 yılından bu yana ‘Sporun Başkenti İstanbul’ mottosuyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Arazi koşusu gibi önemli branşların, bu vizyonun merkezinde yer aldığını görmek bizim çok değerli. Bu organizasyon, üçüncü yılına kadar adeta bir kartopu gibi büyüyerek bugünlere geldi.” dedi.