Firmalardan
Marketlere hijyenik sağlıklı et: Fileta Oreka
Fileta Oreka, marketlerde yanlış kıymetlendirme kayıplarına çözüm oluyor.
Yerli besinin et kalitesini yüksek tonajlı tüketim yapan market ve iş yerlerine ambalajlı ve parçalanmış olarak sunan Fileta Oreka, 22 milyon Euro’luk yatırımla Türkiye’nin en büyük et ve et ürünleri entegre tesisini hayata geçirmeye hazırlanan Konet tarafından üretiliyor. Dünyanın en gelişmiş teknolojisine sahip ekipmanı ile üretilen Fileta Oreka ambalajlı kırmızı et ürünleri, kolay ve çabuk pişmesi, lezzeti, raf ömrü boyunca aynı lezzette kalması, kimyasal katkı maddesi içermemesi ve sağlıklı, geri dönüşümlü ambalajlarıyla dikkat çekiyor. Fileta Oreka ayrıca, marketlerde yanlış kıymetlendirme kayıplarına çözüm oluyor.
Konet tarafından, yeniden yapılanma sürecinde oluşturulan markaların ilki olarak sunulan Fileta Oreka, yerli besinin lezzetli etini, tüm Türkiye’deki profesyonel tüketicilerle buluşturuyor.
Fileta Oreka, ISO 22000:2005 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi, T.C. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Gıda Üretim Sertifikası, T.C. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Gıda Sicil Sertifikası’nın yanı sıra, Helal Et ve Ürünleri Sertifikası ile ambalajlı olarak sağlıklı ve lezzetli kırmızı et sunuyor.
Vakumlu / shrinkli etle ilgili bilgi veren Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ümit Gürbüz, vakumlu etin doğal ve taze olduğunu belirterek, en doğru şekilde ambalajlanmış vakumlu etin renginin koyu olması gerektiğini ifade etti. Gürbüz, “Et, vakum ya da shrink işlemine tabi tutulurken gaz ya da her hangi bir koruyucu madde eklenmez. Etin doğal rengi kırmızımsı ve parlakken, vakumlanma işleminden birkaç saat sonra rengi farklılaşmaya ve bordoya dönmeye başlar. Bu, vakumlu etlerin paket içindeyken daha koyu renk görünmesi, ete kırmızı rengini veren, kastaki miyoglobin maddesinin oksijen içermeyen ortamlarda koyu bir renk almasından ileri gelir. Olması gereken budur. Vakum ya da shrink işlemine tabi tutulmuş ambalajlanmış et, ambalajı açıldıktan sonra hemoglobin maddesinin oksijen ile temas etmesiyle tekrar doğal rengini almaya başlayacaktır” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.