Firmalardan
Migros, Obase ile beraber EuroCIS 2013’te ödül aldı
Obase ve Migros işbirliği ödül getirdi.
Obase ve Türkiye’de perakende sektörünün öncülüğünü yapan Migros’un dünya gıda perakendeciliğinde bir ilk olan“Benim Ofisim” Projesi, dünyada başarıdan başarıya koşuyor. Migros’un Obase ile gerçekleştirdiği “Benim Ofisim” adlı mobil uygulama Migros’u Türkiye ve dünyada diğer şirketlerden ayıran bir ilk olarak, EuroCIS 2013 “Avrupa Perakende Teknolojileri Ödülleri” töreninde “En İyi Mağaza İçi Çözümleri” kategorisinde ödüle layık görüldü.
Dünya’da yükselen ve geleceği şekillendireceği düşünülen mobil trendinden etkilenen ve mağazacılık anlayışını baştan aşağıya bu trende göre yenileyen Migros, Benim Ofisim adını verdikleri MicroStrategy Mobil platformunu Obase ile geliştirerek ülke genelinde 850 mağaza yöneticisininofis ortamını iPad’lere taşıdı. Benim Ofisim projesi, mağazayı mağaza içinde yönetmek, mağaza yöneticisinin sadece satış ve operasyon odaklı çalışmasını yaparken daha hızlı, verimli ve karlı kararlar almasını sağlamak amacıyla hayata geçirildi.
Perakendecilikte yönetim anlayışını tümden değiştiren, mağaza yöneticilerinin tüm işlerini arka ofis yerine reyon aralarında yapabildikleri “Benim Ofisim” projesini hayata geçiren Obase’in Genel Müdürü Dr. Bülent Dal şunları söyledi:
“Mağazada anlık verilmesi gereken karar ve aksiyonların zamanında doğru bir şekilde gerçekleşmesi operasyonel mükemmeliyeti ciddi anlamda etkilemektedir. Mağazacılıkta, mağaza müdürlerinin müşterileri ve çalışanlarıyla bir arada olması gerekiyor. Bir taraftan da arka ofiste yapması gereken birçok çalışma var. İkisini bir arada daha hızlı, karlı, verimlive yüksek müşteri memnuniyeti ile yönetebilmeleri için mobil bir yapı kurduk. Mağaza müdürleri bu proje ile çalışanları ve müşterileriyle bir arada olurken arka ofisteki operasyonları da tabletler üzerinden takip edebiliyorlar. Anlık kararlar için önemli KPI’ların takip edilebildiği, satış tahmininden, aktivite yönetimine kadar uzanan zengin fonksiyonalitenin olduğu proje, 6 ay gibi kısa bir sürede tüm mağazalarda Haziran 2012’de hayata geçirildi. Benim Ofisim projesini Migros’un uzun yıllardır geliştirmekte olduğu güçlü bilgi sistemi altyapısı üzerinde MicroStrategy ve Obase Perakende Karar Destek Sistemi Detailer ile halihazırda geliştirmiş olduğumuz ögelerden de istifade ederek, benzerlerine göre bu kadar kısa bir sürede hayata geçirme şansı bulduk. Migros’un vizyonerliği ile gerçekleşen Benim Ofisim’in Türkiye’deki diğer şirketlerin de yönetim anlayışlarını değiştirmesine öncülük edecek örnek bir proje olacağına inanıyoruz.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.